Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1144 E. 2020/906 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1144
KARAR NO : 2020/906
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2017
NUMARASI : 2010/697 Esas, 2017/310 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi sonucunda Dairemiz’ce verilen kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nce bozulması üzerine, duruşma açılarak yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle alacak talebine, birleşen dava ise aynı sözleşmeden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı yüklenici şirket ile boru ve kanal tedarik ve montaj işini konu alan ve siparişle kurulan eser sözlemesi ilişkisi bulunduğunu, sözleşme bedelinin 46.000,00 Euro olduğunu bunun 13.800,00 Euro’sunun ödendiğini işin eksik ve kusurlu ifası nedeniyle 64.753,71 Euro ek gider yaptığını bundan davalının bakiye alacağı olan 32.200,00 Euro’nun mahsubu ile kalan 32.553,71 Euro alacağının, alacağın davalı şirkete ihbar edildiği tarihten itibaren Devlet Bankalarının Euro’ya uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici ise cevabında, işin sözleşmeye uygun olarak eksiksiz ifa edilerek teslim edildiğini davacının iddialarını kabul etmediklerini, sözleşme bedelinin (46.000,00 Euro) iki katı kadar zararın mümkün olamayacağını, faiz ve oranını kabul etmediklerini, kendilerine süresinde ve şekle uygun bir ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek asıl davanın reddine; birleşen davasında ise, sözleşme bedelinin 46.000,00 Euro olarak kararlaştırıldığını, 13.800,00 Euro’nun ödendiğini, kalan 37.966 Euro (32.200 Euro + 5.796 Euro KDV) alacaklarının ödenmediğini, tahsili için başlattıkları takibe davalı-asıl dosya davacısı iş sahibi tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi vekilince istinaf edilmiştir. Davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi şirket vekili istinaf talebinde özetle; işin eksik ve ayıplı olarak geç ifa edildiğin, sözlü ve yazılı uyarılara rağmen eksik ve ayıpların giderilmediğini, birbirini doğrulayan ve zararı belirleyen bilirkişi raporlarının aksine asıl davanın reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dairemiz tarafından 17.09.2019 tarihli karar ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaya yönelik bir istinaf talebinin bulunmadığının tespitine karar verilmiş, verilen karar davacı-birleşen dosyada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 08.07.2020 gün, 2019/3544 esas ve 2020/2170 karar sayılı bozma ilamı ile, asıl davaya yönelik temyiz incelemesi yapılmaksızın istinaf dilekçesinde davacı karşı davalı sıfatı ile istinaf yapıldığı ve netice-i talep kısmında da yerel mahkemenin kararının kaldırılması talep edildiğinden birleşen dava yönünden de istinaf talebinin bulunduğu, bu dilekçede istinaf sebeplerinin bulunmamasının istinaf incelemesi yapılmamasını gerektirmeyeceği belirtilerek, davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin aleyhe kabulle sonuçlanan birleşen davaya yönelik istinaf talebinin bulunduğunun kabulü ile kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir. Dairemiz tarafından Yargıtay bozma ilamına uyularak birleşen dava yönünden de istinaf talebinin bulunduğu kabul edilmiş, ancak istinaf dilekçesinde birleşen dava yönünden herhangi bir istinaf sebebi bildirilmediği anlaşılmıştır.İstinaf yoluna başvuran tarafın istinaf sebepleri ile gerekçelerini istinaf dilekçesinde göstermesi zorunludur. Zira 6100 sayılı HMK’nın 355/1 maddesinde istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak kamu düzenine aykırılık bulunması halinde re’sen gözetileceği düzenlenmiştir.Açıklanan hususlara göre, somut olaya bakıldığında, birleşen dava yönünden istinaf talebinin bulunduğu anlaşılmış ise de istinaf başvuru dilekçesinde herhangi bir sebebe yer verilmediği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hataya da rastlanmadığı anlaşılmakla, birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.Yargılama sırasında alınan ve birbirini doğrulayan bilirkişi raporlarına göre işin eksik ve ayıplı olarak yapıldığı ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı, işin iş sahibi tarafından tamamen yenilendiği ve yeniden yapılan imalatın toplam maliyet bedelinin 75.340,00 TL (KDV dahil) olduğu, bu fiyattan 1.156,40 TL hurda fiyatının düşümü ile yapılan üretim masrafının net olarak 74.183,60 TL (58.180 Euro) olduğu, bu tutardan davalı şirketin bakiye alacağı olan 32.200 Euronun mahsubu ile davacı- iş sahibinin kalan 25.980,00 Euro alacağının olduğu belirlenmiştir. Davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin asıl davaya yönelik istinaf talebinin incelenmesine gelince; mahkemece, ispatlanamayan asıl davanın reddine karar verilmiştir. Davacı işin eksik ve ayıplı olarak ifa edilmiş olması nedeniyle 32.553,71 Euro alacağının davalı şirkete ihbar edildiği tarihten itibaren Devlet Bankalarının Euro’ya uygulandığı en yüksek faiz oranıyla tahsilini talep etmiştir. Dava ve sözleşmeye konu işin eksik ve ayıplı yapıldığı yargılama sırasında keşfen alınan ve birbirini doğrulayan gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olarak düzenlenen bilirkişi heyet raporuyla belirlenmiş olup, bilirkişi raporlarında işin kullanılamayacak derecede (kabule itibar edilemeyecek seviyede) ayıplı olduğu, işin iş sahibi tarafından tamamen yenilendiği ve davacının yaptığı harcamadan yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davacının talep edebileceği bedelin sonuç olarak 25.980,00 Euro olduğu usul ve yasaya uygun yol ve yöntemle belirlenmiştir. Bu durumda, davacı birleşen dosya davalısının asıl davaya yönelik istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın kısmen kabulü ile 25.980 Euronun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet banklarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz uygulanarak davalı birleşen dosya davacısından alınarak davacı birleşen dosya davalısına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan ve yasal şartları bulunduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının birleşen davada davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı birleşen dosya davalı şirket vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf talebinin REDDİNE,2-Davacı birleşen dosya davalısı şirketin vekilinin asıl davaya yönelik istinaf talebinin KABULÜNE,3-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/03/2017 tarih ve 2010/697 Esas, 2017/310 karar sayılı kararlarının KALDIRILMASINA,4-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile 25.980 Euronun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet banklarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz uygulanarak davalı birleşen dosya davacısından alınarak davacı birleşen dosya davalısına VERİLMESİNE,Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 5-Birleşen Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin (kapatılan) 2013/51 Esas sayılı dosyasından açılan davanın kabulü ile davalının Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin DEVAMINA,6-İcra takibine konu asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 2010/697 ESAS SAYILI DAVADA:1-Alınması gereken 3.505,55 TL nispi karar ve ilam harcından davacı-birleşen dosya davalısı tarafça peşin olarak yatırılan 949,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.555,80 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 949,75 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Davacı tarafından yapılan 1.775,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.075,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.460,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafından yapılan 76,25 TL tebligat ve posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.576,25 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 315,25 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.995,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, BİRLEŞEN 2013/51 ESAS SAYILI DAVADA:1-Harçlar yasası gereği alınması gereken 6.166,89 TL harçtan peşin alınan 1.047,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.118,94 TL harcın davalıdan tahsiline, 2-Davacı tarafından yapılan 40,00 TL tebligat ve posta gider ile peşin alınan 1.047,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacı yararına ölçümlenen 9.972,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından yatırılan 1.573,12 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,2-Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 116,70 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 202,40 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı-bireşen dosya davalısına verilmesine,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.700,00 TL vekalet ücretinin davalı-birleşen dosya davacısından alınarak davacı-birleşen dosya davalısına verilmesine, Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/09/2020