Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1128 E. 2021/770 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1128
KARAR NO : 2021/770
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2020
NUMARASI : 2014/815 Esas, 2020/145 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davacı vekili, davalı … ile akdedilen sözleşme uyarınca davalı müflis şirketin kiracısı, davalı … Cemiyet’nin maliki olduğu taşınmazda bir kısım imalatlar yapıldığını, ancak bakiye borcunun ödenmediğini ileri sürerek, alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili, müvekkilinin davacı ile akdi ilişkisinin olmaması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar vekilleri de ayrı ayrı, davacıya olan borcun ödendiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı …’nin akdi ilişkinin tarafı olmadığı ve borcu üstlenmesinin de söz konusu olmadığı, diğer davalılar hakkında açılan davadan ise feragat edildiği gerekçesiyle davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 25/05/2016 tarihli bilirkişi raporu ile davalı …’nin vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca sorumlu olduğunun belirlendiğini, zira mal sahibi olduğunu, faydalı ve zaruri masrafların davalıya ait taşınmaza yapıldığını, kiracının kiralayandan bu masrafları talep edebileceğini, faydalı ve zaruri tesislerin iflas masasına alındığı yönünde bir delilin mevcut olmadığını, kalıcı nitelikte yapıldığını ve taşınmaza değer kattığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamında mevcut 12/10/2010 tarihli sözleşme incelendiğinde, davacı ile davalı … arasında, Darüşşafaka …Spor Merkezi’nin yapım işlerini konu alan bir sözleşme olduğu, yine dosya kapsamından, davalı müflis şirketin söz konusu taşınmazın kiracısı, davalı …’nin ise maliki olduğu, kiracı müflis şirketin bir kısım tadilat işi için davalı …’in mimarlık şirketi ile anlaştığı, …’in ise bir kısım yapım işleri için davacı ile sözleşme akdettiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere davacı taşeron olup, iş sahibi olan kiracının yüklenicisi ile sözleşme imzalamıştır. Davacı taşeron ile davalı malik arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Malikin de kiracı ile arasında bir eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği ancak tarafları arasında hak ve borç doğururlar. Davacı sözleşmeden doğan alacağını ancak sözleşmenin tarafına karşı ileri sürebilir. Davacının bu alacağı, taşınmaz maliki davalı … tarafından kabul edilmemiş veya üstlenilmemiş olduğundan davalı …’ne husumet yöneltilemeyeceği açıktır. Bu durumda mahkemece davalı … yönünden husumet yokluğundan, diğer davalılar yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. (Yargıtay 15 HD 31/05/2016 tarih 2016/1924 E., 2016/3111 K. sayılı emsal kararı)Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2020 tarih ve 2014/815 Esas, 2020/145 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.