Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1113 E. 2020/777 K. 07.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1113
KARAR NO: 2020/777
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21.02.2020
NUMARASI: 2020/147 D.İş, 2020/151 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 07.09.2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince verilen kesin teminat mektuplarının iptali ile bu teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir talebine ilişkin olup mahkemece ihtiyati tedbir talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı talep eden tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Talep eden vekili, taraflar arasında 12/10/2015 tarihli … Yapıları İmalat ve Montaj İşleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından karşı tarafa … Bankası A.Ş.’nin … seri numaralı 16/04/2019 tarihli 15.000,00 TL bedelli, ve … seri numaralı, 16/10/2015 tarihli 325.000,00 TL bedelli, 2 adet kesin teminat mektubunun teslim edildiğini, sözleşme tarihinden itibaren proje şantiyesinin Belediye tarafından mühürlendiğini, mal sahibi … İnş ve Tic. A.Ş. ile iş sahibi olan karşı taraf arasında uyuşmazlıklar yaşandığını, bu nedenle projeye ara verildiğini, … projesinin halen tamamlanamadığını,taraflar arasında imzalı ve onaylı 31.08.2019 tarihli 13 numaralı hak ediş ile sözleşme konusu işlerin %93 oranda tamamlandığının kabul edildiğini, ancak imzalı ve onaylı 10,11,12,ve,13 numaralı hak ediş bedellerinin ödemesinin karşı tarafça yapılmadığını, müvekkilinin kesin teminat mektuplarının iadesi taleplerinin geçici kabul yapılmadığı gerekçesiyle red edildiğini ileri sürerek iş bu teminat mektuplarının bozdurulma tehlikesi altında olması,bozdurulması halinde müvekkili şirket ile projeye dahil olan şirketlerin zarar tehlikesi altında olması nedenleriyle karşı tarafın her iki kesin teminat mektubunu bozdurmalarının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve söz konusu teminat mektuplarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 21.02.2020 tarihli ara karar ile, taraflar arasındaki sözleşmenin 33.maddesinde uyuşmazlıkların çözümü için Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davacı tarafça alınacak tedbir kararından sonra hangi davanın açılacağının belirtilmediği, İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yaptığı tespitin davalının yokluğunda yapıldığı ve itiraza uğrayıp uğramadığının belli olmadığı, teminat mektuplarının vadesinin 16/10/2020 tarihinde biteceği, bu durumda verilecek ihtiyati tedbir kararı ile daha ağır zararların doğma ihtimalinin bulunduğu, HMK’nın 389. maddesinde belirtilen ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı erekçesiyle talep edenin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Talep eden vekili, İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/16 Değişik İş sayılı dosyasından yapılan keşfin karşı tarafın şantiyesinde ve her iki tarafın da katılımı ile gerçekleştiğini, taraflarınca somut olayı ve müvekkili şirketin teminat mektuplarının paraya çevrilmesi tehlikesinin sebebini izah etmek amacıyla İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/16 Değişik İş sayılı dosyasından alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu sunulmuş olmasına rağmen işbu bilirkişi raporunun mahkemece bir sebep olarak değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunda sözleşme konusu … projesinin tamamen durduğunun tespit edildiğini, proje çalışmalarının durmuş olması nedeniyle müvekkili şirketin hakkını elde edebilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağının ortada olduğunu, hem hakediş ödemelerini gerçekleştirmeyen hem de … projesi işlerini durduran karşı tarafın, ısrarla 2 adet kesin teminat mektuplarını uhdesinde sakladığını, bu sebeplerle teminat mektuplarının ciddi anlamda bozdurulma riski taşıdığını, teminat mektuplarının vadelerinin dolmamış olmasının karşı tarafta zarara sebep değil; ihtiyati tedbir talebinin asıl sebebini oluşturduğunu, söz konusu teminat mektuplarının vadesi dolmuş olsa idi halihazırda ihtiyati tedbir talebinde bulunulmasında herhangi bir hukuki yararın bulunmayacağını, HMK’nın 389. ve diğer maddelerinde hiçbir surette açılacak dava bilgilerinin verilmesi koşulunun bulunmadığını, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, niteliğince TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Talep eden şirket taşeron; karşı taraf ise yüklenicidir. Taraflar arasında İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, … ada, … parselde kayıtlı arsa üzerine inşa edilen … Projesi alanı içinde … Çelik İmalat ve Montaj İşlerinin birim fiyat esasına göre yapılması konusunda 12.10.2015 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 6. maddesinde, işin birim fiyatı 10.000TL+KDV, işin toplam bedeli 325 ton için 3.250.000TL+KDV olarak kararlaştırılmış, 8.maddesinde, işin bitim süresi 7 ay olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 11. Maddesinde ise, sözleşme bedelinin %10’u tutarında 2 yıl süreli kesin teminat mektubu verileceği kararlaştırılmış ve teminatın iadesi koşulları belirlenmiştir. Somut olayda, tüm dosya kapsamına göre tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, İ.İ.K.’nın 389. maddesi koşulu ile yaklaşık ispat kriterleri sağlanamadığından, talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair mahkeme kararında ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı göz önüne alındığında, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.02.2020 tarih ve 2020/147 D.İş, 2020/151 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 07.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.