Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1087 E. 2023/925 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1087
KARAR NO: 2023/925
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2019/368 Esas, 2020/47 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili … ile davalı arasında 30.11.2016 tarihli … (…) isimli televizyon dizisi için “Oyuncu Performans Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği … televizyonunda yayınlanan “…” isimli dizide rol aldığını, dizinin başarı ile tamamlandığını, sözleşme gereği düzenlenen serbest meslek makbuzlarının usulüne uygun düzenlenerek davalıya verildiğini, davalının müvekkilinin bakiye alacağı olan toplam 76.500,00 TL’yi ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağa reeskont faizi uygulanmasına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının takibe dayanak olarak sunduğu serbest meslek makbuzlarının borcun ödendiğini gösterir nitelikte olduğunu, davacının müvekkili şirket ile arasındaki alacak ilişkisini gösterir HMK m. 200 kapsamında senet olarak değerlendirilebilecek herhangi bir belge sunamadığını, davacı taraf cari hesap alacağına dayalı olarak icra takibi başlattıklarını söylese de delil olarak dayanılan herhangi bir yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, dava dilekçesinin ekinde ibraz edilmiş serbest meslek makbuzlarının TTK m. 21 kapsamında fatura olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine, % 20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosyada alınan bilirkişi raporuna göre davacı işletmenin düzenlediği tüm serbest meslek makbuzlarının serbest meslek kazanç defterinde kayıtlı olduğu, serbest meslek kazanç defterine tahsilatlar ve ödemeler kaydedilemediğinden alacak bakiyesinin tespit edilemeyeceği, davalı şirket ticari defterlerinden davacının davalıdan icra takip talebindeki miktar olan 76.500,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, takip öncesi işlemiş faizin 1.635,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının İstanbul … Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile aynı şartlarda devamına, alacak likid olduğundan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmadığını, davacı tarafından usulüne uygun olarak imzalanan makbuzların borcun ödendiğine yönelik kanıt niteliğinde olduğunu, davanın itirazın iptali davası olduğunu, ticari dava olmaması sebebiyle davada ticari defterlerin delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında … TV’de yayınlanacak olan “…” dizisindeki … rolünü oynamak üzere davacı ile 30.11.2016 tarihli “Oyuncu Performans Sözleşmesi” akdedilmiştir. Davacı sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dizinin tamamlandığını, 76.500,00 TL bakiye alacağının ödenmediğini iddia ederek sunmuş olduğu serbest meslek makbuzuna dayalı icra takibi başlatmıştır. Davalı icra takibine itiraz etmiş ise de, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, davalının ticari defterlerinde davacının davalıdan 76.500,00 TL alacaklı olduğu kayıtlıdır. Davalının işin yapılmadığına ilişkin herhangi bir iddiası bulunmadığı gibi, bakiye iş bedelinin ödendiğine dair herhangi bir belge de ibraz etmemiştir. Dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporları ile davacının alacağı sabit olup, alacak likid olduğundan, mahkemece, icra takibine yapılan itirazın iptaline ve asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2020 tarih ve 2019/368 Esas, 2020/47 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 4.393,72 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.306,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.087,20 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.