Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1053 E. 2021/1000 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1053
KARAR NO: 2021/1000
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2016/1395 Esas, 2020/97 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 24/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca müvekkilinin gemi tadilatı işini eksiksiz olarak yaptığını, ancak davalı tarafın bakiye 25.000,00 TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın dayanağı olan belgenin sunulmamış olması nedeniyle taraflarınca anlaşılamadığını, müvekkillerinin davacıya borçlarının olmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiş, 27/01/2020 tarihli dilekçesinde ise, davayı ıslah ettiklerini ve zamanaşımı definde bulunduklarını belirtmiştir. Mahkemece, davacının eser sözleşmesinden kalan bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiği, davalının 17/09/2019 tarihli celsede cevap dilekçesini ıslah ederek zamanaşımı itirazında bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu işe ait son taksit tarihi olan Mayıs 2010 tarihinden takip tarihi olan 21/10/2016 tarihine kadar 818 sayılı BK’nun 126/4. maddesinde yer alan 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalı … Meteoğlunun söz konusu sözleşmede imzasının olmadığı gerekçesiyle, davalı şirket hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalıların işin müvekkili tarafından yapıldığını kabul etmekte olduklarını, ancak geç yaptığı şeklinde haksız ve mesnetsiz bir beyanda bulunarak sanki bu durumun ödeme yapılmasına engel teşkil etmiş gibi bir gerekçe ileri sürdüklerini, müvekkilinin işini eksiksiz olarak ve fazlasıyla yaptığını, davalıların ödeme belgelerini sunmaları gerektiğini, dava konusu tekne üzerinde inceleme yapılarak müvekkili tarafından yapılan işlerin ve sözleşme dışı yine müvekkile yaptırılan fazla işlerin ve bedellerinin tespiti yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, 2010 yılından bu yana fatura kesilmediğini, zira davalının faturayı kabul etmediğini ve ödeme yapmayacağını beyan ettiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Dosya kapsamına göre, mahkemece davalı …’na yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle, davalı şirkete yönelik davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına rağmen, davacı tarafça bu hususlara yönelik bir istinaf nedeni ileri sürülmemiş, kararda kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir hususa da rastlanılmamış olmakla, mahkemece davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2020 tarih ve 2016/1395 Esas, 2020/97 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.