Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1051 E. 2020/1370 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1051
KARAR NO: 2020/1370
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI: 2016/140 Esas, 2017/1047 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, kapı imalatı ve montajı işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı bakiye bedel alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi şirket vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davalı iş sahibi şirket vekili istinaf talebinde özetle; işin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 5 ve 12.maddeleri uyarınca gecikme cezasına hükmedilmesi gerektiğini, eserin teslim edildiğinin yüklenici tarafından isbat edilemediğini, alacak likit olmadığı halde inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında kapı imalatı ve montaj işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu çekişmesizdir. Davacı yüklenici şirket, sözleşmeye konu işleri tamamlayarak teslim ettiğini belirterek bakiye iş bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahsili için başlattıkları takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş; davalı iş sahibi şirket ise, işin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle davacı taraftan sözleşmenin 5 ve 12.maddeleri gereğince cezai şart alacağının bulunduğunu, bunun mahsubu halinde kalan miktarı ödemeye hazır olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının takip tutarı kadar alacaklı olduğunun taraf ticari defter kayıtlarıyla sabit olduğunu, 21.01.2015 tarihli tutanak içeriğine göre davalı iş sahibinin sözleşmenin 8.maddesinde belirtilen sevkiyat ve montaj için gerekli olan şartlara uymayarak gecikmeye kendisinin sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalı tarafın gecikme cezasına yönelik bir alacağının doğmadığını belirterek, davanın kabulü ile likit olan alacak yönünden inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık işin süresinde teslim edilip edilmediği, gecikmenin yüklenicinin kusurundan kaynaklanmış olması halinde bunun bedeline ilişkindir. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda davalının gecikmeye yönelik savunmasının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bir şekilde incelenip değerlendirilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesinde yüklenici, işi tamamlayarak belirlenen sürede sahibine teslim etmekle yükümlüdür. Aksi halde kusuruyla sebep olduğu gecikme nedeniyle iş sahibine karşı tazminat ve/veya kararlaştırılmış olması halinde cezai şart alacağından sorumlu olur. Gecikilen sürenin tespiti bakımından öncelikle işin teslim edildiği tarih belirlenmeli , belirlenen bu tarih kararlaştırılan teslim tarihinden sonra ise ve gecikme yüklenicinin kusurundan kaynaklanmış ise sözleşmedeki ceza bedeli dikkate alınarak iş sahibinin alacağı hesaplanmalıdır. Bunun için de, öncelikle tarafların bu hususa yönelik tüm delilleri toplanmalı ve konusunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle gerekirse yerinde inceleme de yapılmak suretiğle sözleşme hükümleriyle birlikte yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucu alınacak bilirkişi raporuyla sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle; yerel mahkeme kararı kaldırılarak, yukarıda belirtilen yol ve yönteme uygun inceleme ve değerlendirme yapılarak gecikme nedeniyle davalı iş sahibinin cezai şart alacağı belirlenip varlığı halinde bunun ihtilafsız olan yüklenici alacağından mahsubu yapılarak sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2017 tarih, 2016/140 Esas, 2017/1047 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.