Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1005 E. 2023/782 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1005
KARAR NO: 2023/782
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2017/44 Esas, 2020/30 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin İstanbul İli, … İlçesi, … Ada, … Parselde … Nolu bağımsız bölüm no ile tapuda kayıtlı ‘… Cad., … Sok. …, No:…, Üsküdar ‘ adresinde bulunan taşınmazın maliki olduğunu, anılan taşınmazda müvekkili şirket yetkilisinin ikamet ettiğini, yapılan görüşmeler neticesinde davalı şirketin söz konusu taşınmazda bulunan yüzme havuzunun, taşmalı havuz sistemine dönüştürülmesi, gerekli tadilat ve izolasyon ile yapılması gereken işler ve diğer ek inşaat işleri için müvekkili şirkete teklifte bulunduğunu, davalının yapmayı yükümlendiği işleri, kendi ekip ve ekipmanlarıyla anahtar teslimi usulüyle yaptığını, yapılan tüm iş ve işlemlere karşılık, tüm işin bedeli olarak mutabık kalınan 62.540,00 TL tutarında fatura düzenlediğini ve anılan fatura bedelini de müvekkili şirketten eksiksiz tahsil ettiğini, davalı şirketin yükümlendiği işleri gecikmeli de olsa 2014 yılında tamamladığını, 2015 yılı sonunda ve 2016 yılı başında, müvekkili şirkete ait konutun iç duvarlarında, tavanlarında özellikle zamanla mutfak, banyo, salon, havuz odası ve wc vs. duvar ve tavan kısımlarında ıslaklıklar meydana gelmeye başladığını ve zamanla mutfak, banyo, salon ve havuz odası, WC vs. duvar ve tavan kısımlarında kabarmalar oluştuğunu, bu hususlarda davalı tarafa sözlü ihbarlarda bulunulduğu halde davalının eksik ve hatalı işleri yapacağını belirterek müvekkilini oyaladığını, davalı tarafa Kadıköy … Noterliği’nin 13/04/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle yazılı bildirimde de bulunulduğunu ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, eksik ve ayıplı işlerin tespiti ve bedelinin belirlenmesi için taraflarınca İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin 2016/99 D. İş sayılı dosyasından delil tespiti talebinde bulunulduğunu, anılan dosyada mahallinde keşif yapıldığını, akabinde düzenlenen bilirkişi raporuyla davalının inşa ettiği yüzme havuzundan yoğun miktarda su sızıntısı olduğu, sızan suların müvekkili şirkete ait konutun bodrum katı tavanlarına zarar verdiğinin tespit edildiğini, ancak raporda sızıntının havuz içi kaplamasından mı yoksa taşmalı kısmından mı olduğuna dair net bir tespit ve değerlendirme yapılmadığı gibi, belirlenen tutarların da çok düşük olup, gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle alınan rapora süresinde itiraz ettiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin uğradığı zararlara karşılık şimdilik 21.463,00 TL’nin ve müvekkili şirketin zararlarının HMK 107. Madde hükmü gereğince tespiti ve tespit edilecek tüm zararlarının 15/04/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09/02/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle de alacak miktarını 46.964,00TL olarak arttırmıştır.Davalı vekili, davacı tarafa ait havuzun müvekkili şirketi tarafından imal ve inşa edilmediğini, davalı şirketin mevcut olan havuzun tadilat ve tamirat işlerini yaptığını, zaten davalı şirketin daha önce de aynı havuzun betonunun izolasyon ve seramik kaplamasını yenilediğini, mevcut havuz betonunun kalitesinden ya da varsa betondaki bozulmalardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, yine şirketin önceden mevcut olan havuz makina dairesinde hiçbir tamirat ve tadilat yapmadığını, şirketin buraya sadece elektrornekanik yenilemesi yaptığını, havuz taşma kanallarının önündeki ve arkasındaki traverten küpeşteler ve havuz kenarı mermerlerin tamamının davacı tarafça konulduğunu, su sızdırmasının da buradaki mermer altından olma ihtimalinin yüksek olduğunu, öte yandan iddia edilen su kaçağı ve nem olayının havuz ile bir ilgisinin de bulunmadığını, davacı tarafın mutfak aydınlatması için eski betondan (kendilerinin iş ve taahhütleri ile ilgisi olmayan yerden) mutfak tavanından pencere açtığını, iddia olunan su kaçağının buradan kaynaklandığını, bu işlerin şirketlerinin taahhüdü olmadığı gibi bu işlerin şirketleri tarafından da yapılmadığını, yine kendi imalatları olmayan ve havuz içinde bulunan akvaryum gözetleme camlarının havuz tarafındaki kenarlarından su sızıntısı olabileceğini, bu işlerin de yine şirketlerinin üstlendiği ve yaptığı işlerden olmadığını, müvekkili şirketin davacı tarafa vermiş olduğu iş teklifi kapsamında taahhüt etmiş olduğu işlerde; … elastik su izolasyon malzemesi, … beyaz yapıştırma harcı, … dolgu malzemesi, … marka 1. sınıf havuz porseleni (bu malzemenin de bizzat davacı yanca seçildiğini), müvekkili şirket tarafından piyasanın en iyi 1. kalite ürünleri seçilerek kullanıldığını, ve iyi işçilik ile uygulama yapıldığını, bu nedenle davacı tarafın kalitesiz malzeme kullanıldığı, kalitesiz işçilik yapıldığı eksik iş yapıldığı iddialarının geçersiz ve dayanaksız olduğunu, nitekim davacı tarafın işi tamamen teslim aldığını ve bedelini de ödediğini, davacı tarafın haksız iddialarını Kadıköy … Noterliği’nin 13/04/2016 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bildirdiğini, doğru olmayan bu iddialara karşı gerekçeli itiraz ve cevaplarının Kartal … Noterliği’nin 18/04/2016 yevmiye sayılı ihtarı ile davacı tarafa bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, 03/09/2019 tarihli bilirkişi kök raporu ile 13/11/2019 tarihli ek rapor hükme esas alınmak suretiyle taraflar arasında davaya konu İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, … ada, … parselde kayıtlı … nolu bağımsız bölümde yer alan bahçedeki havuz çevresinde ve bodrum katta yer alan havuz makine dairesince yapılan incelemeler sonucunda makine dairesi giriş kısmında, traverten döşeme altında kalan kat tavan ve duvarlarında su ve nem kaynaklı kabarma ve dökülmeler oluştuğu, bu kabarma ve dökülmelerin sebebinin havuz suyunun, havuz çevresi, taşma kanalı içi ve çevresinin kaplama malzemesi altında kalan yalıtımın eksik ve ayıplı olmasından kaynaklandığının tespit edildiği, bu tip işlemlerde su yalıtımı yapıldıktan sonra suyun sızdırıp sızdırmadığının kontrol edilmesi amacıyla havuzun içinin su ile doldurmak suretiyle 7-15 gün bekletilerek, su sızdırılmadığından emin olduktan sonra … ve mozaik kaplama işinin yapılmasının gerektiği, davalı yanca teslim edilen havuzda zamanla ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle davacı yanca İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla delil tespiti yaptırıldığı, davacının davalı olan yüklenicinin teslim ettiği havuzdaki gizli ayıpların giderilmesi amacıyla dava dışı firmaya ödeme yaptığı ve bu ödemenin de oluşan zararını davalıdan tazmin ettirmek amacıyla eldeki davanın açıldığı, davalının havuz imalatında fen ve sanat kuralların aykırı davranarak yalıtımın gizli ayıp olarak yapılması suretiyle davacının meydana gelen zararını tazmin etmesi gerektiği, bilirkişi kök raporunda bu zararın 44.132,00 TL olarak belirlendiği, davacı yanca sunulan 2.832,00 TL’lik faturadan kaynaklı zararın da dava açılırken mevcut bulunduğu, bu nedenle davacı yanın zararının toplam 46.964,00 TL olarak hesaplandığı, davalı yanın temerrütünün Kadıköy … Noterliği’nin 13/04/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiği 15/04/2016 tarihine ihtarnamede verilen 1 haftalık sürenin eklenmesi suretiyle 22/04/2016 tarihinde oluştuğu, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin bu tarih olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 46.964,00 TL’nin 22/04/2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkeme kararındaki” görev (iş bölümü)” itirazının reddine dair gerekçelerin haklı olmadığını, davacı tarafın yaptırmış olduğu havuz tamirat ve tadilat işinin davacı tarafın ticari faaliyetleri ile ilgili bir iş ve işlem olmadığını, 6502 sayılı Tüketici Kanunun 4/k maddesi hükmünce yaptırılan tüketici iş ve işleminden ibaret olduğunu, tir. davacı şirketin oto alım- satım ve bayilik işi ile iştigal ettiğini, havuz tamirat ve tadilat iş ve işlem hizmeti alırken davacı yanın tüketici vasfına haiz bulunmadığını, öte yandan dava konusu havuz ve bağlı olduğu taşınmazın davacı şirketin misafirhanesi olmadığını, keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında da görülerek tespit olunduğu üzere havuz ve ana taşınmazın davacı şirket ortaklarından … tarafından şahsi konut olarak kullanıldığını, bu itibarla davaya bakmaya görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri olduğunu, havuz ve havuz izolasyonu konusunda bir uzmanlığı, çalışması bulunmayan ve genel bilgi ve görgülerine göre çalışma yaparak rapor ve itiraz üzerine ek rapor hazırlayan bilirkişilerin raporlarının hatalı ve yetersiz olduğunu, mahkemenin dava dışı … Yapı isimli kişinin hiçbir sıfatı olmadan taraf gibi mahkemeye hitaben ihtilaf konusunda verdiği dilekçesinin dosyaya kabul edilmesi ve bu dilekçenin yargılamada ve kararda dikkate alınmasının usul hükümlerine aykırı olduğunu, davacının 2016 tarihinde yüzme havuzundan ve taşma kanalından su kaçağı olduğunu iddia edip sadece kendi yaptırdığı traverten küpeştelerin yerine 2018 tarihinde … yapıya yeni tutamak yaptırarak yenilediğini, bu yaptırılan işin taahhüdleri kapsamında olmadığı gibi değiştirilmesinin de taahhüdütleri kapsamında olan işlerden kaynaklanan bir nedene de bağlı olmadığını, davacı tarafın aynı zamanda taahhütleri kapsamında olmayan eski 60 m2 lik travertenleri de yenilediğini, bedelini kendilerinden istediklerini, kendilerinin 2013 tarihinde teklif ve imalatlarda traverten döşeme altı izolasyonunun olmadığını, bundan sorumlu tutulmayacaklarını, makine dairesinin içine sızan suların ve bahçeden çim tarafından gelen suların müvekkilinin yaptığı işlerle alakası bulunmadığını, makine dairesine herhangi bir izolasyon işlemi yapmadıklarını, makine dairesine sızdığı iddia edilen suların eski travertenlerin altından ve yandan geldiğini, … Yapının 2017 tarih ve … nolu faturasında 16 kalemin tamamının traverten küpeşte, traverten döşeme ve havuz tutamağı yapıştırıcı kum, çimento ve afaki olarak derz dolgusu izolasyon malzemesine ait olduğunu, bunların hiç birinin havuz izolasyonu ile ilgisinin bulunmadığını, havuz icinde ve tasma kanallarında hicbir malzeme sökülmediğini, havuza ait sadece 6 m2 mozaik değiştiğinin yazılı olduğunu, bu 6 m2 mozaikin küpeşte ile porselen tutamakların söküldüğü yerde tamirat için kullanıldığını, bu 6 m2 … cam mozaiğine 1 adet yapıştırıcı yeterken faturada 40 adet yapıştırıcı yazıldığını, gerçeği yansıtmadığını, davacının evin içinde, havuz makine dairesinin girişinde ki tuvalet, banyo, mutfak tavanlarının aşırı derecede boya bozukluklarına karşın … Yapının faturasında boya ile ilgili sadece son maddesinde 7.000,00 TL’lik alçıpan, moloz atımı ve muhtelif işler göründüğünü, faturadaki diğer bütün kalemlerin davacının kendi keyfine göre havuz eski küpeştelerini yeni tutamaklarla yenilemesi ve havuzun çevresindeki eski travertenleri yenilemesi ile ilgili olduğunu, bunun izolasyon ve su sızıntısı ile alakası bulunmadığını, havuz içindeki ve taşma kanalı içindeki … cam mozaik ve taşma kanalı içindeki seramiklerin 2013 tarihinde müvekkilince yapıldığı gibi durduğunu, bilirkişinin ek raporunda adı geçen akvaryum camı 2017 tarihinde davacı tarafından yenilenmiş olmasının müvekkilinin yaptığı işlerle ilgisinin bulunmadığını, teklifte böyle bir madde bulunmadığını, müvekkili şirketin işi 2013 tarihinde yaparak teslim ettiğini, işlerin üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, mahkemenin bu hususu da dikkate almadığını, alacak miktarı belli olan davada miktarın 2.832,00 TL artırılması ve hatta artırılan miktar için harç ödenmeden bu artırılan miktar üzerinden hüküm kurulmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı tarafın, dava tarihinden önceki döneme ait tüm alacak taleplerini dava miktarı içine dahil ederek bunların harçlarını dava tarihi itibariyle ödemesi gerektiğini, kararda faiz başlangıç tarihini dava tarihi öncesine ( 22.04.2016 tarihine ) taşıyarak harici ödenmemiş bir alacak kalemi için dava tarihi itibariyle hüküm kurulduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Taraflar arasında bila tarihli fiyat teklifi ve 10/06/2013 tarihli revizyon fiyat teklifi ile eser sözleşmesi akdedilmiş olup, davalı şirket yüklenici sıfatıyla davacının evinin havuz yalıtımı işini üstlenmiştir.Davalı tarafından, 10/06/2013 tarihinde, davacı … Otomotiv’e verilmiş olan, dava konusu villaya ait yüzme havuzu tamiratı ve tadilatı ile ilgili revize fiyat teklifinde; havuz çevresindeki çatlağın tamir harcı ile tamiri ve izolasyonu, üzerinin cam mozaik ile kaplanması, havuz içinin kimyasal ile temizlenerek derz dolgusu verilmesi, havuz …’lerinin kırımı, moloz atımı, havuz içi izolasyonu, tabanına düzgün şap yapılması, küpeştelerin sökülmesi, taşma kanalının yerinin kırımı, taşma kanalı yapılması beton, demir ve kalıp işçiliği, taşma kanalı altına içine ve yanlarına su izolasyonu vapılması ve bir takım elektrik ve tesisat işleri için toplam 66.177,00 TL+ KDV teklif verilmiş olduğu görülmektedir. Davacı, davalı yanca yapılan işin ayıplı yapılması nedeniyle işin 3. şahsa yaptırılmasından dolayı uğradığı zararın tahsilini talep etmiş, davalı ise ayıbın fiyat teklifinde yazılı işlerle bir ilgisinin bulunmadığını savunmuştur.Davalı yanca mahkeme kararına karşı hem usuli hem de esasa yönelik olarak itirazda bulunulduğundan öncelikle usuli itirazların incelenmesi gerekmiştir.Her ne kadar davalı vekilince istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, HMK’nın 357/1. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık gibi reesen gözönünde bulundurulması gereken haller dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında dinlenemeyeceğinden ve yeni delillere dayanılamayacağından davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı yönünden Dairemizce inceleme yapılması uygun görülmemiştir. Eldeki davada tarafların tacir olduğu gözetilerek davalı yanın görev itirazının reddine karar verilerek yargılamaya aynı mahkemede devam edilmesi usul ve yasaya uygun olmuştur.Davalı vekilinin esasa yönelik itirazlarının incelenmesinde; dosya kapsamında bulunan ve hükme esas alınan mahkemece mahallinde 20/05/2019 tarihinde yapılan keşif akabinde makine mühendisi …, inşaat mühendisi … ve hukukçu … tarafından hazırlanan 03/09/2019 tarihli bilirkişi kurul raporunda, havuzun çevresinin eni 3-5 m. arasında değişen traverten döşeme ile kaplandığı, kaplamanın bittiği yerlerde çim kaplı tabi zemin, toprak bulunduğu, bahçeden havuzun makine dairesinin bulunduğu bodrum kata inildiğinde, makine dairesi giriş kısmında traverten döşeme altında kalan kat tavan ve duvarlarında, su ve nem kaynaklı, ileri derecede boyada bozulma ve yer yer kabarma ve dökülmeler olduğunun görüldüğü, aynı şekilde, havuzun betonarme perde duvar çevresinde ve makinaların olduğu kısımda da ileri derecede boyada bozulma ve yer yer kabarma ve dökülmeler oluştuğu, davalı tarafından teklifi verilmiş işlerin, dosyaya sunulmuş olan, 11/10/2013 tarihli, … yevmiye numaralı faturasından; 62.540,00 TL bedel karşılığında yapılmış olduğunun anlaşıldığı, davacı vekilinin 20/02/2018 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve üzerinde” Davalının yaptığı işleri gösterir” notu olan fotoğraflardan; havuzun içerisinde yapılan izolasyon, şap işleri, havuz içi … döşenmesi, taşma kanalı kazılması işlerinin yapılması aşamaları olduğu, dosyaya dava dışı … firması yetkilisi … tarafından sunulan 21/03/2018 tarihli dilekçede; “… Otomotiv’e ait taşınmazda bulunan yüzme havuzunda meydana gelen su sızmalarının giderilmesi amacıyla gerekli tamir ve tadilat işlerinin malzeme + işçilik olarak teknik elemanlarınca yapılmış olduğu, söz konusu havuzun çevresindeki tüm mermer (traverten) ve havuz içindeki kaplama malzemelerin kaldırılmak suretiyle ayrıntılı şekilde kontrol edildiği, havuz içine ve çevresine yapılan izolasyan malzemesinin muhtelif yerlerinden ek yapıldığı, izolasyon malzemesinde yer ilan eklerin tekniğine aykırı ve hatalı olduğu, izolasyona ilişkin işçilik uygulamasının kötü olduğu ve su sızıntılarının izolasyon hatalarından kaynaklandığının tespit edildiği, havuz içi ve çevresindeki izolasyonun tekniğine uygun şekilde baştan sona taraflarınca yeniden yapılmış olduğu”nun beyan edildiği, yazı ekinde sunulmuş olan 21/09/2017 tarihli, 50648 sayılı dava dışı … firması tarafından davacı … Otomotiv’e kesilmiş faturada; havuz taşma kanalı ve çevresi traverten döşemenin söküm, kırım, çuvallama, porselen tutamak ve oluklu tutamak sökümü, sökülen kısımlara sürme izolasyon uygulaması yapılması, üzerine tekrar 60 m2 traverten döşemenin (tutar / birim fiyatlardan hesaplanmıştır) ve porselen tutamak ile oluklu tutamak döşenmesi işlemlerinin malzeme + işçiliğinin 44.132,00 TL’den yapılmış olduğnun anlaşıldığı, havuz çevresinde meydana gelmiş su ve nem kaynaklı hasarın oluş sebebinin; havuz suyunun, havuz çevresi, taşma kanalı içi ve çevresinin, kaplama malzemesi altında kalan kısımlarında yapılmış olan yalıtımın eksik/ayıplı yapılmış olmasından kaynaklandığı, yalıtımın eksik/ayıplı yapılmış olmasının sonuçlarının zamanla ortaya çıkması nedeniyle, yalıtım imalatlarının ”gizli ayıplı” olduğu, davacı tarafından hasarın sebebinin giderilmesi için, dava dışı … Yapı firmasına yaptırılmış yalıtım, tamirat, tadilat işlerinin tutarı olan 44.132,00 TL ile dosyaya davacı tarafından sunulan “Havuz penceresi değişimi, bodrum we boya” imalatı açıklamalı … Taah. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 12/10/2017 tarihli, 204110 numaralı KDV dahil 2.832,00 TL’lik fatura bedelinden davalı şirketin sorumlu olduğu belirtilmiştir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olayda, mahkemece yukarıda açıklanan denetime elverişli bilirkişi kurul kök ve ek raporu esas alınmak suretiyle havuz çevresinde meydana gelmiş su ve nem kaynaklı hasarın oluş sebebinin; havuz suyunun, havuz çevresi, taşma kanalı içi ve çevresinin, kaplama malzemesi altında kalan kısımlarında yapılmış olan yalıtımın eksik/ayıplı yapılmış olmasından kaynaklandığı, yalıtımın eksik/ayıplı yapılmış olmasının sonuçlarının zamanla ortaya çıkması nedeniyle, yalıtım imalatlarının ”gizli ayıplı” olduğu kabul edilerek ayıplı iş bedelinden davalı yüklenicinin sorumlu olduğunun kabulü doğru olmuştur. Ancak davacı yanca dosyaya delil olarak sunulan ve davalı yanca itiraz edilen İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/99 D.İş sayılı dosyasından yapılan tespit akabinde inşaat mühendisi … tarafından hazırlanan 22/12/2012 tarihli tespit raporunda; tripleks villada oluşan hasarın giderilmesi ve hatalı imalatların yenilenmesi bedeli toplamı serbest piyasa fiyatlarına göre; tespit edilen havuz içi sökümünün yapılması işinin tutarının 3.500,00 TL, havuz içi izalosyonun yapılması işinin (malzeme ve işçilik dahil) 5.000,00 TL, havuz yenilenmesi işinin (malzeme ve işçilik dahil) 8.463,00 TL, bodrum kat tavan ve duvar boyaları (malzeme, işçilik ve nakliye dahil) 1.500,00 TL ve moloz nakli işinin 3.000,00 TL olmak üzere toplam 21.463,00 TL olarak hesaplandığı, yenileme ve tadilat işinin 4 kişilik kalifiye bir ekip ile 10 günde tamamlanacağı belirtildiği halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurul raporunda tespit raporu değerlendirilmediği gibi, eksik iş bedelinin dava tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tespiti ile hüküm altına alınması gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin dava dışı şirketlerce düzenlenen fatura bedellerine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan delil tespit dosyasındaki raporun da değerlendirilmesi ve tespit edilen eksik işlerin dava tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden değerinin tespiti konusunda ek rapor aldırılmasından ibarettir. Kabule göre de; her ne kadar mahkemece davacı yanın talebi doğrultusunda hükmedilen toplam alacağa 22/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine karar verilmiş ise de, temerrüde esas alınan davacı yanca davalıya gönderilen Kadıköy … Noterliği’nin 13/04/2016 tarihli ihtarnamesinde alacak miktarının gösterilmediği, bu nedenle ihtarnamenin temürrüde esas oluşturmayacağı anlaşıldığından faiz başlangıcı olarak anılan ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihin esas alınması hatalı olmuştur. Yine davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin uğradığı zararlara karşılık şimdilik 21.463,00 TL’nin ve müvekkili şirketin zararlarının HMK 107. Madde hükmü gereğince tespiti ve tespit edilecek tüm zararlarının 15/04/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, 09/02/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle de alacak miktarını 46.964,00TL olarak arttırdığı gözetilerek mahkeme HMK’nın 26. maddesi uyarınca dava dilekçesi ile talep edilen 21.463,00 TL’ye dava tarihinden itibaren, bakiye kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken ilgili maddeye aykırılık oluşturacak ve talebi aşacak şekilde tüm alacağa aynı tarihten itibaren faiz işletilmesi de isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarih, 2017/44 Esas, 2020/30 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/07/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.