Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/1 E. 2022/2117 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1
KARAR NO: 2022/2117
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI: 2017/918 Esas, 2019/981 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/288 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 15/07/2010 tarihli sözleşmede, sözleşmeden doğacak vergi, resim ve harçların davalı yüklenici tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını; müvekkili tarafından damga vergisinin ödenmesi için davalıya bildirim yapıldığını, sonuç alınamaması nedeniyle 14.043,00 TL tutarında damga vergisinin müvekkili tarafından ödendiğini; müvekkilinin davalıya olan 6.334,70 TL hakediş ödemesinin düşülmesi sonucunda davalının 7.708,78 TL bakiye borcunun kaldığını, borcun ödenmesi için çekilen ihtarnameden sonuç alınamadığını, davalı hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptali ile % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; damga vergisinin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, ödeme yükümlülüğünün zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davacının müvekkilinden talepte bulunmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/288 Esas sayılı dosyasında davacı vekili, davacı … Tic.AŞ tarafından davalı … Tic.AŞ hakkında; müvekkilinin davalıdan cari hesaba dayalı olarak 7.064,60 TL alacağının bulunduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlattıkları Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibin davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptali ile % 20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında alt yüklenici sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 17. Maddesine göre doğacak vergi ve harçlardan alt yüklenici olan … Tic.AŞ’nin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 15.maddesine göre alt yüklenicinin vergi borcunu ödememesi halinde yüklenici tarafından takip eden ilk hakedişten kesinti yapılarak ödeneceğinin hüküm altına alındığı, somut olayda davalı tarafından ödenmesi gereken 6.446,40 TL damga vergisinin davacı tarafından 15/06/2017 tarihinde, vergi cezasının 28/06/2017 tarihinde ödenmiş olduğu, ödenen ceza tutarının ise, 7.597,08 TL olduğu, davacının vergi borcunu ödemeden önce davalının hakedişinden 15/08/2012 tarihinde kesinti yaptığı, ancak kesinti yapılmasına rağmen yasal süresinde vergi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacının 7.597,08 TL vergi cezasını da ödemek zorunda kaldığı, ödenmiş olan vergi cezasında, süresinde vergi borcunu ödemeyen davalı ile davalının hakedişinden kesinti yapmasına rağmen vergiyi geç ödeyip cezaya neden olan davacının birlikte kusurunun bulunduğu, hakkaniyet kuralları gereğince ödenmiş olan cezadan tarafların eşit oranda sorumlu olduklarının kabulü gerektiği, dolayısıyla ceza tutarı üzerinden davacı ve davalının sorumluluğunun 3.798,54 TL’den ibaret olduğu; asıl dava bakımından yapılan değerlendirmede; davacının ödemiş olduğu ve davalının sorumlu olduğu 6.446,40 TL damga vergisi ile yukarıda tespit edilen vergi cezasından sorumlu olduğu tutar olan 3.798,54 TL toplamı olan 10.244,94 TL alacağının bulunduğu, asıl dosya davalısının ticari defterler ile kanıtlanan bakiye hakediş alacağı olan 6.334,70 TL tutarın mahsubu sonucunda davacının bakiye 3.910,24 TL alacağının bulunduğu sonucuna varılarak asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen dava bakımından yapılan değerlendirmede, birleşen dosya davacısı tarafından 7.064,00 TL bakiye hakediş alacağının talep edildiği, ancak taraflar arasındaki sözleşme gereği birleşen dosya davacısının sorumlu olduğu vergi borcunun 6.446,40 TL olarak birleşen dosya davalısı tarafından vergi dairesine ödenmiş olduğu, ayrıca yukarıda belirtildiği üzere birleşen dosya davacısının davalı ile birlikte vergi cezasından sorumlu olduğu, birleşen dosya davacısının sorumlu olduğu vergi cezası tutarının da 3.798,54 TL olduğu, birleşen dosya davacısının hakediş alacağından ödenmiş vergi borcu ve sorumlu tutulduğu vergi cezası tutarlarının düşülmesi sonucunda birleşen dosya davacısının bakiye alacağının bulunmadığı sonucuna varılarak birleşen davanın reddine karar vermek gerektiği” gerekçesi ile; davacı … Tic.AŞ tarafından açılan asıl davanın kısmen kabulüne; davalı … Tic.AŞ’nin Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline; takibin 3.910,24 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara 14/07/2017 tarihinden itibaren davacının takipteki talebi aşılmamak üzere değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak sureti ile devamına; kabul edilen asıl alacak tutarı olan 3.910,24 TL üzerinden hesaplanacak % 20 oranında tazminatın davalı … Tic.AŞ’den alınmasına; fazlaya ilişkin istemin reddine; davacı … Tic.AŞ tarafından açılan birleşen davanın reddine; koşulları oluşmadığından birleşen davalı … Tic.AŞ’nin tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Davalı birleşen dosya davacısı … Tic.AŞ vekili istinaf dilekçesi ile; davacı tarafından, damga vergisinin ödenmesi için 15/08/2012 tarihinde yapılan kesinti bekletilerek, vergi dairesine süresinde yatırılmadığını, 15/06/2017 vergi ve 28/06/2017 tarihindede ceza tutarı ödendiğini; müvekkili firmanın da zamanaşımına uğrayan fakat yatırılmayan bu damga vergisi kesintisini almak için cari alacak görünen alacağını icra takibine koyduğunu; davacının uyuşmazlık konusu sözleşmeden doğan ve Damga Vergisi Kanununun 24. Maddesine göre tarafların müteselsilen sorumlu olduğu damga vergisini söz konusu vergiye ilişkin kamu alacağı zamanaşımına uğradıktan sonraki bir tarihte ödediğini; davalı müvekkilinden talep etme hakkına sahip olmadığını; her ne gerekçe ile olursa olsun davacının söz konusu damga vergisi ödemesi sadece kendisi açısından hüküm doğurmakta olup davalı müvekkili açısından söz konusu damga vergisini ödeme yükümlülüğünün zamanaşımına uğradığını; alacaklı kamu idaresine karşı zamanaşımı defini ileri sürmeyen davacının iç ilişki dahilinde söz konusu vergiyi davalı müvekkilinden talep etme hakkı bulunmadığını; davacı- karşı davalı tarafın açmış olduğu dava ve icra takibinin red ve iptal edilmesi gerekirken kısmen kabül kısmen red şeklinde verilen mahkeme kararının bozulmasını ve talepleri doğrultusunda karar vermesini talep etmiştir.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; asıl davada davacı … yüklenici, birleşen davada davacı … ise taşerondur. Davacı alacaklı …tarafından borçlu … Tic.AŞ hakkında Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile, 7.708,78 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği; davacı alacaklı … Tic.AŞ tarafından borçlu …hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile, 7.064,00 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresi içinde açılan itirazın iptali davalarının birleştirilerek yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan 17/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 7.708,78 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıdan 7.064,60 TL alacaklı olduğu, kayıtlar arasındaki 729,90 TL farkın 2016 yılı öncesine ait olup, buna ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, davacının düzenlemiş olduğu 28/06/2017 tarihli ve 14.043,48 TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafından düzenlenmiş olan faturanın vergi dairesine ödenmiş olan 6.446,40 TL damga vergisi ile 7.597,08 TL pişmanlık zammından ibaret olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 17.maddesine göre vergi borcundan alt yüklenici olan … Tic.AŞ’nin sorumlu olduğu, davacının sözleşmenin 15.maddesine göre davalının hakedişinden kesinti yaptığı, ancak kesintinin vergi dairesine ödenmediği, bu nedenle tarafların vergi borcundan eşit oranda sorumlu oldukları davacının davalıdan 3.798,54 TL bakiye alacağının bulunduğu belirtilmiş; 19/08/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda ise; asıl davada davacının 3.798,54 TL bakiye alacağının bulunduğu, birleşen dosyada talep edilen alacak bakımından birleşen dosya davalısı tarafından yapılan hakediş kesintisinin ödenmeyen damga vergisi için kullanılmış olduğu, bu nedenle birleşen dosya davacısının alacak talep edemeyeceği belirtilmiştir.Somut olayda; taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız sözleşmenin 17. maddesine göre doğacak vergi ve harçlardan alt yüklenici olan … Tic.AŞ’nin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 15.maddesine göre alt yüklenicinin vergi borcunu ödememesi halinde yüklenici tarafından takip eden ilk hakedişten kesinti yapılarak ödeneceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin Aralık 2012’de sonlandığı, davacının kayıtlarına göre iş bedeli ödenirken damga vergisine tekabül eden tutarın davalıya ödenmediği; davacı yüklenici …tarafından, sözleşmesinin 17. maddesi uyarınca taşeron … Tic.AŞ’nin sorumlu olduğu damga vergisinin davalıdan kesilmesine rağmen, bu tarihte ödeme yapılmadığı; damga vergisine ilişkin 31.05.2017 tarihli tahakkuk fişi ile 15.06.2017 tarihinde vergi dairesine 6.446,40 TL damga vergisi ve 7.597,08 TL pişmanlık zammı olmak |üzere toplam 14.043,48 TL EFT yapıldığı; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında taşeron … Tic.AŞ’nin, davacı yüklenici … Tic. AŞ ‘den 6.334,70 TL alacağı bulunduğu, bu durumda davacı yüklenici …tarafından 6.446,40 TL vergi kesintisi yaptığı halde süresinde ödeme yapmaması nedeniyle pişmanlık zammı olarak ödediği 7.597,08 TL’den kendisinin sorumlu olacağı kabul edilmelidir.Bu şekilde davacı alacaklı …tarafından başlatılan Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip konusu edilen vergi bedelinin taşeron … Tic.AŞ alacağından kesinti yapılması ve süresinde ödenmemesi nedeni ile vergi cezasından kendisinin sorumlu olacağından başlatılan takibin haksız olduğu anlaşılmakla; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır. Davacı alacaklı … Tic.AŞ tarafından başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile talep ettiği 7.064,00 TL alacağın sözleşmenin 17. maddesine göre doğacak vergi ve harçlardan davacı taşeron … Tic.AŞ’nin sorumlu olması nedeniyle davalı yüklenici …den talep edemeyeceğinden, mahkemece birleşen davanın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur.İtirazın iptâli davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK’nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması; davalının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğunun açıkça kanıtlanması gerektiğinden; tarafların, inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin yasal koşulları oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak asıl ve birleşen davaların reddine, yasal şartları oluşmadığından tarafların icra inkar tazminatı ve birleşen davada davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine, dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/10/2019 tarih ve 2017/918 Esas, 2019/981 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Asıl ve birleşen davanın REDDİNE, 4-Yasal şartları oluşmadığından tarafların icra inkar tazminatı ve birleşen davada davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN Asıl dava yönünden; 1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 131,65 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 50,95 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.708,78 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Birleşen dava yönünden;1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.064,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından asıl dava için yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafa İADESİNE,2-Asıl davada davalı-birleşen davada davacı tarafından birleşen dava için yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın asıl davada davalı- birleşen davada davacı taraftan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Asıl davada davalı- birleşen davada davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 47,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 169,20 TL istinaf yargılama giderinin asıl davada davacı- birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı- birleşen davada davacı tarafa VERİLMESİNE, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 27/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.