Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/978 E. 2022/775 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/978
KARAR NO: 2022/775
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2019
NUMARASI: 2017/1132 Esas, 2019/93 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/04/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında … … adlı çocuk program projesinin animasyon üretimi ile ilgili olarak yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalının talebi üzerine müvekkili tarafında Davacı vekili, taraflar arasında … … adlı çocuk program projesinin animasyon üretimi ile ilgili olarak yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalının talebi üzerine müvekkili tarafından çocuklara yönelik animasyon projesinin hazırlanarak davalıya teslim edildiğini ve ilk bölüm için düzenlenen fatura bedelinin davalı tarafça müvekkiline ödendiğini, davalının projeye … tarafından onay verildiğini müvekkiline bildirerek animasyon projesine başlanmasını talep ettiğini, müvekkili tarafından 2-6 bölümlerin hazırlanarak davalıya 09.03.2016 tarihinde gönderildiğini, ilk sekiz bölümün yapılmasının 3 ay kadar sürdüğünü, yapılan bölümlerin DVD ve CD’lerinin davalıya iletildiğini, 9.bölüm ve sonrasının davalı ile anlaşma imzalanmadığından ve ödeme alınamadığından durduğunu, davalının projenin … tarafından satın alınmayacağını müvekkiline bildirdiğini ve ödemeleri geciktirmek için çeşitli bahaneler ürettiğini, davalı tarafından yazışmalarda 2-6 bölüm üretimlerinin bilgisi dahilinde yapılmadığını beyan etmesinin gerçeğe aykırı olduğunu, 9 tane bölüme ilişkin senaryoların davalının senaristi tarafından yazılarak müvekkiline gönderilmiş olmasının davalının bu bölümlerin hazırlanmasına ilişkin iradesinin olduğunu gösterdiğini, ödemenin yapılmaması üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe de davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, projesi müvekkiline ait … … isimli çizgi filmin … Kanalına pazarlanması ve satışı hususunda davacıya demo (pilot) bölüm hazırlatıldığını, bunun dışında müvekkilinin davacıdan herhangi bir bölüm için çalışma ve hazırlık yapması hususunda talebi ve talimatının olmadığını, davacının kendi insiyatifi ile hazırladığı bölümlerden müvekkilinin mali sorumluluğunun bulunmadığını, projenin … tarafından kabul edilmemesi üzerine bu durumun davacı tarafa bildirildiğini, projenin …’den onay alması ve müvekkiline … Kanalı arasında 13 bölümlük sözleşme yapılması şartına bağlı olarak taraflar arasında mutabık kalındığını ve sözleşme yapılacağının kabul edildiğini, bunun dışında taraflar arasında sözleşme varlığı ve sözleşme olarak nitelendirilebilecek herhangi bir hukuki ve fiili ilişki bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiş; karşı davasında ise, davacı-karşı davalının Demo bölüm olan 1. Bölümde … Kanalının inceleme için istediği revizyon ve düzeltmeleri ücretsiz olarak yapması gerekirken bu düzeltmeleri yapmak için ayrıca 7.000,00.-TL ücret talep ettiğini, müvekkilinin de zorunlu olarak bu miktarı ödediğini, davalı-karşı davacının üzerine almış olduğu işi bi hakkın yerine getirmemesi nedeniyle … Kanalının istemiş olduğu revizyonlar için ayrı bir ücret istemesinin hukuka ve Borçlar Kanunu’nun temel hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, demo bölüm revizyonları yönünden davacıya ödenen 7.000 TL’nin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevabında, davalıdan 7.000 TL’nin hizmet karşılığı alındığını belirterek, karşı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl dava yönünden; bedeli talep edilen takip ve dava konusu 7 bölümlük çizgi filmin (eserin) yapımına ilişkin davalı tarafın siparişinin (sözleşmenin), davacı alacaklı tarafça HMK’nın 200.maddesi gereği yasal kanıtlarla kanıtlanamadığı, davalı tarafça bu konudaki sözleşme ilişkisinin inkar edildiği, dinlenilmesi istenen tanık anlatımıyla davalının açık rızasının olmaması ve uyuşmazlığın niteliği gereği akdi ilişkinin kanıtlanamayacağı, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, karşı dava yönünden ise; talep edilen alacağın, daha önce taraflar arasında yapımı kararlaştırılıp karşı davalı tarafça yapımı sağlanan bölümün revize edilen senaryosu için ödendiği, dolayısı ile karşılıksız olmadığının her iki tarafın iddia ve savunmalarından anlaşıldığı gerekçesiyle, asıl dava yönünden; davanın reddine, koşulları oluşmadığından asıl dava yönünden davalı tarafın tazminat isteminin reddine, karşı dava yönünden; karşı davanın reddine, karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekili istinafında, somut olayda yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte müvekkili ve davalı-karşı davacı arasındaki ilişkinin “Eser Sözleşmesi” olduğunu, Yerel Mahkemenin yüklenici’nin edimi (borcu) olan eserin teslimi olgusunun yazılı delille ispatı gerektiği hususundaki görüşünün hatalı olduğunu, delil sözleşmesinin olmadığı durumda; yüklenicinin, eseri teslim edip etmediği vakıasını her türlü kanıtla bu arada tanıkla ispat edebileceğini, dava konusu, bedeli ödenmemiş 7 adet bölümün davalı-karşı davacıya teslimi hususunda tanık dinletmek istedikleri halde, bu taleplerinin yazılı delille ispatı gerekir şeklinde değerlendirilerek reddedildiğini, nihai ürünün müvekkili tarafından davalı-karşı davacıya hem e-posta/web transfer yoluyla hem de taşeron Stüdyo tarafından iletildiğini, yani teslim edildiğini, müvekkilinin taşeronu olan “…” tarafından bölümlerin kurgusu tamamlanıp nihai ürünün (bölümlerin) CD formatında davalı-karşı davacıya gönderildiğini, Stüdyo’nun sahibi …’nin Noter vasıtasıyla göndermiş olduğu ihbarın ekte olduğunu, ancak ödeme alınamadığından Modeller ve diğer alt yapı unsurlarının kendilerine verilmediğini, ödeme yapılması halinde bunların da derhal kendilerine iletileceğini, mahkemenin akdi ilişkinin diğer kesin delillerle ispatlanamadığı yönündeki tespit ve kanaatinin de yanlış olduğunu, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi gösteren gerek whats up, gerekse e-posta yazışmalarının mevcut olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan bu delillere davalı yanca itiraz edilmediği gibi kendisinin de bu yazışmalara dayandığını, söz konusu yazışmaların Mahkemece delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı-karşı davacıdan gelen talep üzerine 2015 yılının aralık ayında animasyon üretimine başladığını ve bir ay içinde ilk bölümü kendilerine teslim ettiğini, sonrasında davalı-karşı davacı tarafından Projeye … tarafından onay verildiğinden bahisle dizinin üretimine başlanması talimatının iletilmesi üzerine Projenin senaristi olan … adlı kişiden e-posta vasıtasıyla senaryoların gelmeye başladığını, müvekkili ile Senarist arasında senaryolar üzerinde gerçekleşen tartışmalarla tam anlamıyla bir üretim süreci yaşandığını, bu yazışmaların davalı şirket sahibi …’ya da (cc edilmek suretiyle) yönlendirildiğini, bilahare üretilen 2-6 bölümlerin davalıya 09.03.2016 tarihinde topluca gönderildiğini, müvekkili ile davalı-karşı davacı ve Senarist arasındaki yazışmalar irdelendiğinde davalı-karşı davacının demo da dahil olmak üzere toplam 8 bölümün üretiminden haberdar olduğunu, sürece hiç bir şekilde müdahale etmediğini, tüm yazışmaları birebir takip ettiğini, üretim süreci bilgisi dahilinde sürerken aralarında bir anlaşma bulunmadığından bahisle; üretime ne sebeple devam ettiğini sormadığını, üretimi durdurma konusunda uyarmadığını, davalı tarafından … kanalına gönderilen birinci bölümün jeneriğinde üretimi gerçekleştirilen toplam sekiz bölüme ait görüntülerin mevcut olduğunu, hatta süreçte davalının iki yeğeni ile birlikte müvekkilinin stüdyosuna gelerek bu sekiz bölümü yeğenlerine seyrettirdiğini, tüm bunların taraflar arasında 2-8 bölüm için de animasyon üretimine ilişkin bir mutabakat bulunduğunu açıkça gösterdiğini, davalı- karşı davacı tarafın iddia ettiği şekilde bir sözleşme ilişkisinin bulunduğunun kendisi tarafından ispatlanması gerektiğini, ancak bu iddianın kanıtlaması adına dosyaya delil sunulamadığını, Senarist …’ın davalı-karşı davacı yanın elemanı/taşeronu olduğunu, dolayısıyla senariste senaryoları yazarak yükleniciye iletmesi talimatını verenin davalı-karşı davacı olduğunu, dava değerine ilişkin maddi hata düzeltme beyanlarının dikkate alınmadığını, davaya konu icra takibi 311.402,00 TL.lik bedel ile başlatılmış olmasına rağmen dava dilekçesinde dava değerinin hataen 367.454,36 TL olarak belirtildiğini, bu maddi hatanın 19.03.2018 tarihli dilekçeleri ile 311.402,00 TL olarak düzeltilmiş olmasına rağmen Mahkemenin harç ve vekalet ücret hesabını 367.454,36 TL üzerinden yaptığını, icra takibine konu toplam 7 bölümlük ücretin (KDV dahil) 1. Bölüm (demo) için ödenen ücret esas almarak hesaplandığını, ilk derece mahkemesinin bu ücreti uygun bulmaması halinde her bir bölüm için rayiç bedelin tespiti bakımından bir uzman bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak, istinaf incelemesi kapsamında dinlenmemiş olan tanıklarının dinlenmesine, müvekkilinin hak ettiği alacağın bilirkişi marifetiyle tespitine, itirazın iptaline, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, kararın bozularak ilk derece Mahkemesince tanıklarının dinlenerek ve gerekli görülürse bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar tesisi için yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili istinafında, karşı dava yönünden; karşı dava dilekçesindeki anlatım ve iddialarını tekrar ederek, taraflar arasında … Kanalına satılması planlanan fikriyatı müvekkiline ait … … isimli Çizgi Film Projesine ilişkin olarak DEMO (pilot) bölüm hazırlanmasına ilişkin sözlü eser sözleşmesi bulunduğunu, demo bölüm için anlaşılan bedelin davacı-karşı davalının kesmiş olduğu fatura kapsamında kendisine ödendiğini, demo bölümün … Kanalına teslim etmesinden sonra ilgili komisyon bölümde bazı revizyonların yapılmasının istendiğini, müvekkilinin de …”nin bu isteğini davacı-karşı davalıya bildirdiğini, davacı-karşı davalının bu revizyon ve düzeltmeleri ücretsiz olarak yapması gerekirken bu düzeltmeleri yapmak için 7.000,00.-TL ücret talep ettiğini ve bu parayı aldıktan sonra Demo Bölümle ilgili düzeltme ve revizyonları yaptığını, T.B.K.’nın eser sözleşmesine ilişkin hükümleri uyarınca, yüklendiği bir işi alan yüklenicinin almış olduğu işi istenilen nitelikte tamamlayarak iş sahibine teslim etmesi gerektiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği itibariyle işin istenilen niteliklere uygun olarak tamamlanıp tamamlamadığı hususunun tayin ve tespitinin projenin sunulduğu … Kanalının yapacağı değerlendirmeye bağlı olduğunu, revizyon ve değişikliklerin müvekkilinin talebi ve keyfi isteklerinden kaynaklı olmayıp … Kanalı tarafından istenildiğini, bu isteğin davacı-karşı davalı tarafından işin istenilen niteliklere uygun olarak teslim edilmediğini, T.B.K.’nun eser sözleşmeleri kapsamında edimlerini yerine getirmediğini ortaya koyduğunu, bu nedenle davacı-karşı davalının böyle bir parayı isteme hakkı bulunmadığını, esas dava yönünden; mahkemece asıl dava reddedilmiş olmakla davacı-karşı davalının müvekkili aleyhine yaptığı icra takibi ile işbu takibe karşı yapılan itiraza yönelik ikame ettiği itirazın iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğuna karar vermiş olduğunu, bu durumda talepleri doğrultusunda davacı-karşı davalının dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekirken herhangi bir gerekçe belirtmeden “koşulları bulunmadığı” hükmü ile bu taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak, karşı davalarının kabulüne, asıl dava da ise ret kararının korunarak kötü niyet tazminatı taleplerinin de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı- karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı iş sahibidir. Asıl dava; davalı tarafça sipariş edildiği ileri sürülen çizgi film yapımına ilişkin sözlü eser sözleşmesi kapsamında 7 bölüm çizgi film ücretinin tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine; karşı dava ise, aynı ilişki kapsamında davacı – karşı davalıya demo bölüm revizyonları için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asıl davada davacı taraf, davalının talimatı ile ilk bölümün hazırlanarak bedelinin ödendiğini ve diğer bölümlerin yine davalının talebi üzerine hazırlanarak davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise, asıl davada bedeli talep edilen bölümlere ilişkin taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının kendi insiyatifi ile dava konusu bölümleri hazırladığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş, karşı davasında ise, davacı- karşı davalı tarafından hazırlanan demo bölümünün … talimatı ile revizyon edildiğini, davacı- karşı davalının bu revizyon ve düzeltmeleri ücretsiz yapması gerekirken haksız bir şekilde ayrıca 7.000,00 TL ücret aldığını belirterek haksız alınan bu paranın davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiş, davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevabında, davalıdan 7.000,00 TL’nin hizmet karşılığı alındığını belirterek karşı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yukarıda özetlendiği şekilde, asıl davaya konu 7 bölüme ilişkin olarak taraflar arasında bir akdi ilişkinin olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya içinde mevcut yazışmalar, özellikle davalı şirket yetkilisi …’nın 14/09/2017 tarihli e-posta yazışması göz önünde bulundurulduğunda, asıl davaya konu 7 bölüme ilişkin olarak taraflar arasında …’nin vereceği onaya, yani şarta bağlı bir sözlü akdi ilişkinin kurulmuş olduğu ispatlanmış durumdadır. Ancak yine dosya içinde mevcut bulunan …’nin 07/12/2017 tarihli yazısına göre, davaya konu çizgi filmin demo bölümünün incelenmesi sonrasında yapımın devamı uygun bulunmamıştır. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen “…’nin onay vermesi” şartı gerçekleşmemiş olduğundan sözleşme kurulmamış sayılır ve bu sözleşmeye dayalı olarak da davacı-karşı davalı yüklenici tarafından davalı-karşı davacı iş sahibinden asıl davaya konu 7 bölüme ilişkin bir ücret talebinde bulunulamaz. İlk derece mahkemesince asıl davanın bu gerekçe doğrultusunda reddedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde farklı gerekçeyle reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Karşı dava bakımından ise, davacı-karşı davalının TBK’daki eser sözleşmesi hükümleri uyarınca yüklenici olarak demo bölümünü işin niteliğine uygun bir biçimde hazırlaması gerekirken, …’nin revizyon ve değişiklik talebinden de anlaşılacağı üzere buna uygun hazırlamadığı, söz konusu revizyon ve değişikliklerin …’nin isteği üzerine yapılmış olduğu, buna göre davacı-karşı davalının bu kapsamda yapmış olduğu tadilat bedelini davalı- karşı davacı iş sahibinden talep edemeyeceği, …’deki onay sürecinin tamamlanması zorunluluğundan dolayı o aşamada davalı-karşı davacıdan tahsil edilen 7.000,00 TL’lik tadilat bedelinin hukuki dayanağı bulunmadığı, bu nedenle söz konusu bedelin davacı-karşı davalıdan tahsiline ilişkin olan karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olan gerekçe ile reddine karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dava dilekçesinde dava değeri 367.454,36 TL olarak gösterilmiş ve peşin nispi harç da bu miktar üzerinden alınmış ise de, görülmekte olan dava itirazın iptali davası olup dava değeri takipte talep edilen toplam miktarı aşamayacağından, takip talebinde yazılı olan toplam alacak da sadece 311.402,00 TL asıl alacaktan ibaret olduğundan, davacı vekilinin 19/03/2018 tarihli dilekçesindeki düzeltme beyanı da göz önünde bulundurularak dava değeri 311.402,00 TL olarak kabul edilmiş, davacı-karşı davalı vekilinin bu yöne ve vekalet ücreti hesabının bu miktar üzerinden yapılması gerektiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. Davalı-karşı davacı vekilince, reddedilen asıl dava yönünden müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacı-karşı davalı tarafın asıl davaya konu takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden bu istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, asıl dava yönünden kararın gerekçesini yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilerek davanın reddine dair, karşı dava yönünden ise yukarıdaki gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş, asıl davaya konu takibin başlatılmasında davacı-karşı davalının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı-karşı davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş, reddedilen asıl dava yönünden sadece davacı-karşı davalı vekilinin dava değerine ve vekalet ücretine yönelik istinafı haklı görülüp, davacı vekilinin diğer, davalı vekilinin ise sadece kötü niyet tazminatına yönelik olan istinafları yerinde görülmeyip, bu istinaflar davanın ret gerekçesi bakımından usulen kabul edilip yine davanın reddine karar verilmiş olduğundan, asıl davanın reddine ilişkin olarak davalı-karşı davacı lehine ilk derece mahkemesinin ret kararı itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre (davacı-karşı davalı tarafın daha lehine olduğundan) belirlenen 24.634,12 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin KABULÜNE, 2-)İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2019 tarih ve 2017/1132 Esas, 2019/93 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-)Asıl davanın REDDİNE, 4-)Koşulları oluşmadığından asıl dava yönünden davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE, 5-)Karşı davanın KABULÜ ile, 7.000,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN ASIL DAVA,1-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 4.718,20 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 4.637,50 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 34.171,81 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, KARŞI DAVA,1-Alınması gereken 478,17‬ TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 119,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,62 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 119,55 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 25,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 180,95‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 73,10 TL tehiri icra karar harcı, 47,26 TL posta gideri olmak üzere toplam 241,66‬ TL istinaf yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 119,56 TL ve 44,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 4-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 242,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere istinaf yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacı tarafa VERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, asıl dava bakımından 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık, karşı dava bakımından HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere olmak üzere 15/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.