Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/973 E. 2022/207 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/973
KARAR NO: 2022/207
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI: 2017/209 Esas, 2018/1263 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında 07/03/2016 tarihinde 11.800,00 TL bedelle üç adet karıştırıcılı 1.5 tonlu mikserin üretimi ve müvekkili şirkete teslimi konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin ön ödeme olarak 6.000,00 TL’yi davalıya dekont yolu ile transfer ettiğini, davalının gecikmeli ve eksik ve hatalı olarak ürünleri teslim ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin ürünleri kamyondan inmeden davalıya iade ettiğini, davalı yetkilisinin eksik ve hatanın giderilmeyeceğini siparişin iptal edildiğini ve 6.000,00 TL’nin iade edileceğini bildirmesine rağmen paranın iade edilmediğini, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameninde cevapsız kaldığını, iadenin yapılmaması üzerine alacağın tahsili için icra takibine geçtiklerini, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamış, ön inceleme duruşmasında, davacı tarafın satın aldığı 3 mikseri faturalı olarak teslim ettiğini, davacı ile toplamda 13.000,00 TL’ye anlaştığını, 6.000,00 TL ödeme yaptığını, irsaliyeli faturada adı geçen nakliyeyi yapan kişi …’in davacı şirketin çalışanı olmadığını, sattığı anlaştığı malzemelerde sıvı seviye dolum makinesini davacının istemediğini, o nedenle o makineye ait faturayı kesmediğini ve davacı tarafa vermediğini, bu nedenle yalnız teslim ettiği üç adet makine için 9.440,00 TL’lik fatura kestiğini, davacı tarafa verdiği malların davacı taraftan geri gelmediğini, bu malzemelerin halen davacı tarafın kendi deposunda olduğunu, buna dair teslimden sonra fotoğraflarını çektiğini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasında üç adet mikserin davalı tarafından üretilerek davacıya satılması ve teslim edilmesi konusunda bir anlaşmanın yapıldığı, davalının sözleşme ile kararlaştırılan mikserlerin üretimini yaparak davacı tarafa gönderdiği, davalının ürünlerin eksik ve ayıplı olduğu iddiası ile kabul etmeyerek iade ettiği, her ne kadar davalı ürünlerin davacı tarafından teslim alındığını iddia etmiş ise de irsaliyede adı geçen …’in davacı şirketin yetkilisi yada çalışanı olmadığı, davalı tarafından mikserlerin davacı elinde bulunduğu, iddia edilmiş ise de davalı tarafın inkarı karşısında davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı sunduğu fotoğrafların kanıtlamaya yeter nitelikte delil olmadığı, davacı tarafın ihtarname ile davalıya sözleşmeden döndüğünü ve ödenen ön bedelin ödenmesini talep ettiği, davacı tarafça sözleşmeye konu malın teslim alınmaması, sözleşmeden dönüldüğünün bildirilmesi karşısında davalının aldığı bedeli iade etmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ve takibin devamına; asıl alacağın %20’si oranındaki 1.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; 29/03/2019 tarihli ek karar ile 15.03.2019 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesi ile; dava konusu mikserlerin irsaliyeli fatura ile teslim edildiğini; teslim irsaliyesindeki davacının malzemeyi aldırdığı davacı şöförünün mahkemeye çağrılmadığını; mikserlerin davacı deposunda olan fotoğraflarının dosyaya ibraz edildiğini; irsaliyeli faturada belirtilen tutarın KDV sinin ödendiğini; bilirkişi raporuna itirazının mahkemece dikkate alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 07/03/2016 tarihli sipariş teklif kapsamındaki iradenin feshi nedeniyle ödenen 6.000,00 TL’nin iadesi için ilamsız icra yolu ile takip yapıldığı, davalının yasal süre içinde borcu olmadığını ve ürünlerin teslim alındığını bildirerek borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmış ve itirazın iptali davası açılmıştır. 07/03/2016 tarihli teklifte, 3 adet karıştırıcılı 1,5 tonluk mikserin yüklenici tarafından 10.000,00 TL + 1.800,00 TL KDV = 11.800,00 TL bedel ile yapımı kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde hükme bağlanan bir eser sözleşmesi olup, davacı iş sahibi; davalı ise yüklenicidir. Sözleşme ile iş bedeli 11.800,00 TL olarak kararlaştırılmış olup, davacı tarafça davalıya 6.000,00 TL ödendiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, üretilen mikserlerin teslim edilip edilmediği, teslim edildiyse iade edilip edilmediği, ürünlerin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın nitelik ve miktarı ile yüklenicinin ödenen bedeli iş sahibine iade etmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. Eser sözleşmesi, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470.maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar paranın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmek olup işin teslim edildiğinin ispat külfeti yüklenicidedir. Somut olayda; taraflar arasında 07/03/2016 tarihli teklif ile; 11.800,00 TL bedelle üç adet karıştırıcılı 1.5 tonlu mikserin üretilmesi ve teslimi konusunda teklif üzerinden anlaşmaya varılmış olup, söz konusu teklifte nakliyenin alıcı firmaya ait olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı iş sahibi mikserlerin gecikmeli olarak ve eksik ve ayıplı olarak gönderildiğini ancak eksik ve ayıpların yükleniciye bildirilerek kazanları teslimat kamyonundan indirilmeden firmaya geri gönderdiğini, eksik ve ayıplar giderilmediği gibi yapılan ödemenin iade edilmediğini bunun üzerine sözleşmeyi fesh ettiklerini bildirerek ödenen 6.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş, davalının ise davaya cevap vermediği, ön inceleme duruşmasında ise …’in nakliyeyi yapın kişi olduğu, teslim ettiği 3 makine için fatura düzenlediği, malların kendisine geri gelmeyip halen davacı deposunda olduğunu belirtmiş bilahare buna ilişkin olduğunu bildirdiği bir kısım fotoğrafları dosyaya sunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen teklifte nakliyenin alıcı firmaya ait olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından davalıya gönderilen Kadıköy …Noterliğinin 24/05/2016 tarihli ihtarnamesinde, ödenmiş olan 6.000,00 TL bedelin ve nakliye masrafı olan 160,00 TL’nin iadesi talep edilmiştir. Bu durumda teklife uygun olarak ürünlerin nakliyesinin davacı iş sahibi tarafından üstlenildiği ve nakliyeciye ihtarda belirtilen bedelin ödendiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki davalı tarafından davacı adına düzenlenen 03/08/2016 tarihli irsaliyeli faturada üç adet ürün bedelinin 9.440,00 TL olduğu belirtilmiş olup, ürünleri … Plakalı nakliye aracını kullanan …’in teslim aldığına dair imza bulunmaktadır. Sözleşme gereği nakliye iş sahibine ait olup, iş sahibince görevlendirilen … tarafından ürünler teslim alındığından yüklenicinin teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğinin kabulü zorunludur. İş sahibi ürünlerin ayıplı olması nedeniyle teslim almayıp geri gönderdiğini ileri sürmektedir. İş sahibi ürünleri yükleniciye iade ettiğine dair bir delil sunmamış ise de, dilekçesinde yemin deliline dayanmıştır. Bu durumda, ürünlerin davalıya iade edildiğine ilişkin davacıya, davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hatırlatılarak, sonucuna göre ürünlerin kimin elinde olduğunun belirlenmesi, sonrasında ürünler üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, faturada belirtilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp varsa bunun ürünleri kabule zorlanamayacak derecede olup olmadığının belirlenmesi, bu derecede değil ise ayıpların giderilme bedelinin belirlenip, faturada belirlenen iş bedelinden mahsubu ile iş sahibince fazla ödeme yapılıp yapılmadığı, iadesi gereken bir miktar bulunup bulunmadığı belirlenerek, tüm bu hususlar birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2018 tarih, 2017/209 Esas, 2018/1263 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.