Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/97 E. 2020/407 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/97
KARAR NO: 2020/407
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI: 2016/786 Esas, 2018/878 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/03/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında 22-25 Ekim 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuar için 52 metrekarelik standın hazırlanması ve tasarımı konusunda 16.000,00 TL bedelli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirerek fuar tarihinden önce standı davalıya teslim ederek 16.000,00 TL meblağlı faturayı tebliğ etmesine rağmen bedelinin ödenmediğini, faturanın iade edildiğini, davalı tarafından sözleşme kapsamında 5.000,00 TL’lik kısmi ödeme yapıldığını, bakiye 11.000,00 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhinde Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının edimini eksik ve ayıplı ifa ettiğini, standın tesliminden sonra 22/10/2015 tarihinde gönderilen e-posta da eksikliklerin tek tek bildirilerek davacıya ihbar edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafça eserdeki ayıpların tespit edilerek zorunluluk nedeni ile teslim alındığı beyan edildiğinden iş sahibinin 475/1-2. maddesindeki eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme hakkı bulunduğu ve bilirkişi raporunda belirlenen 2.000,00 TL’lik nefaset indiriminin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 9.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz uygulanarak takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen alacağın %20’si olan 1.800TL icra inkarın tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 52 m2’lik standın zeminin siyah halı ile kaplı olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, davalı tarafın sunduğu 7. görselde söz konusu halının gri renkte olduğunun gözüktüğünü, yapılan sözleşmede, vitrin aydınlatmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı halde bilirkişi raporunda bu durumun eksik ifa olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, cam vitrinindeki 2 cm’lik bir fazlalığın vitrinin sığmama ihtimaline karşılık bırakılan 2 cm’lik paydan kaynaklandığını, stand arasındaki boyasız olduğu iddia edilen kısımdan dolayı uğranılan zararın miktarının TL cinsinden belirtilmesi ve diğer tüm ayıp iddialarında olduğu gibi iddia edilen ayıpların tutarının tek tek yazılarak hesaplanması gerekmekte iken bilirkişi tarafından toplam 2.000,00 TL’lik nefaset indirimi yapılması gerektiği yönündeki görüşe istinaden yerel mahkemece karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkeme tarafından ayıp tutarının bilirkişi incelemesine tabi tutulmasına rağmen, alacağın likit olduğuna kanaat getirilerek müvekkili aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece sektör bilirkişi raporuna karşı itirazları dikkate alınmadan rapor doğrultusunda hüküm verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında “fuar standı tasarımı ve montajı” konulu 24/08/2015 tarihli götürü bedelli yazılı eser sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı 22-25 Ekim 2015 tarihleri arasında gerçekleşen Tüyap fuar alanında … 15 fuarı için davalı şirkete 52 m²’lik stand alanının hazırlanması ve tasarımı işini üstlenmiştir. Sözleşmenin 4.maddesinde; verilen hizmet karşılığında davalının davacıya KDV dahil 16.000,00 TL ödemesi, bu ödemenin 22/09/2015 tarihinde 5.000,00 TL avans şeklinde, kalan 11.000,00 TL’nin 30/10/2015 tarihinde 90 ve 120 gün vadeli çekler ile ödeneceği kararlaştırılmıştır. İstinaf incelemesine konu davada, itirazın iptali talep edilen Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibinde 11.000,00 TL asıl alacak ve 32,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.032,55 TL alacak talep edilmiştir. Takip konusu alacak 22/10/2015 tarihli 16.000,00 TL’lik faturaya dayandırılmıştır. Davalı borçlu vekili takibe itirazında, takibe konu edilen faturaya noter kanalıyla itiraz edilerek faturanın davacıya iade edildiğini, davacının sözleşme konusu işi sözleşmeye uygun olarak yapmadığını, ayıplı olarak ifa ettiğini beyan ederek borca, faize ve takibe itiraz etmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, imzalanan sözleşme kapsamında davacının üstlendiği 52 m²’lik stant alanı tasarım ve uygulama işini sözleşmenin 3.2.maddesine uygun olarak yapıp yapmadığı, yüklenicinin edimini ayıplı olarak ifa edip etmediği ve ne kadar iş bedelini almaya hak ettiği noktasında toplanmaktadır. Davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen Büyükçekmece … Noterliğinin 26/10/2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, davacının edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğinden davacı tarafça gönderilen faturaya itiraz ettikleri, bu nedenle faturayı iade ettikleri belirtilmiş ve davacının yerine getirmediği iptal edilen yükümlülükler 12 madde halinde sıralanmıştır. İhtarnamenin tebliğ şerhinde muhatap firma adresten taşınmış olup, yeni adresi bilinmiyor notu ile evrakın çıkış merciine 16/11/2015 tarihinde iade edildiği bilgisi yer almaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmedeki davacının adresi ile ihtarnamedeki adresin aynı olduğu, sözleşmede tarafların sözleşmede gösterilen adresleri tebligat adresleri olarak kabul edecekleri, bu adreslerdeki her türlü değişikliği noter kanalı ile yazılı olarak bildirecekleri, taraflardan birinin diğerine noter marifetiyle yapacağı her türlü tebligatın tebellüğ edecek tarafın sözleşmedeki adresine yapılıp, bila tebliğ kaydını taşıdığı tarihte usulen yapılmış sayılacağının kararlaştırıldığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça adres değişikliğinin noter kanalıyla davalıya bildirildiğine dair her hangi bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle davacının sözleşmede yazılı adresine gönderilen ihtarnamenin sözleşme gereğince davacıya 16/11/2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş sayılması gerekmektedir. Ayrıca, davalı şirket yetklisi …’a ait olduğu anlaşılan …com mail adresinden davacı şirketin pazarlama müdürü olduğu anlaşılan …’ya ait olan …com mail adresine gönderilen 22/10/2015 tarihli mailde, davacı şirketin yapmış olduğu işlerin eksik ve ayıplı olduğu hususlarının bildirildiği görülmüştür. O halde, davalı tarafça ayıp ihbarının süresi içerisinde yapıldığı kabul edilmelidir. Eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici; iş bedelinin ödendiğini ise iş sahibi ispat etmek zorundadır. Taraflar arasındaki sözleşme konusu işin sözleşmeye uygun ve eksiksiz olarak ifa edildiği hususunda ispat külfeti davacı taraftadır. Dosya kapsamında bulunan mali müşavir … tarafından düzenlenen 12/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; taraf defterleri incelenmiş, davacı tarafın yevmiye defterinin kapanış tasdiki bulunmaması ve 30/09/2015 tarihinden sonraki işlemlerin ve dayanak faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle usulüne uygun tutulmadığı, buna karşın davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının sözleşme konusu işleri sözleşmeye uygun ve eksiksiz olarak ifa ettiği kabul edildiği takdirde, davacının takip itibariyle talep edebileceği miktarın 11.000,00 TL, faizin 16,27 TL olduğunu, davacının yaptığı işlerin sözleşmeye aykırı ve ayıplı olarak ifa edildiği kabul edildiği takdirde davacı alacağı olarak hesaplanan 11.000,00 TL’den ayıplı olan kısımlar için fuarcılık sektör uzmanı bilirkişi tarafından tespit edilecek miktar kadar bedelden indirim yapılması suretiyle davacı alacağının tespit edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Mimar bilirkişi … 04/06/2018 tarihli raporunda; sözleşmede 52 m² alanlı stant zemininin gri halı ile kaplanacağının kararlaştırılmasına rağmen, stant zemininin siyah halı ile kaplandığını, cam vitrinin tatbik edilecek yerine uygun ölçülerde olmayıp daha büyük ölçülerde imal edilip montajı yapıldığından ölçülerdeki farklılıklardan dolayı vitrinin yüzeyden dışarı doğru taştığını, yuvarlak vitrinde iç aydınlatma yapılmadığını, vitrin içlerinde ürünlerin sergilenmesinde görselliğin artması ve ürünlerin daha dikkat çekici ve güzel görünmesi için vitrin aydınlatmasının yapılması gerektiğini, 2 farklı stand arasında kalan boşlukta sunta kenarının boyanması gerekirken boyasız olduğunu, bu eksik ve ayıplı işler nedeniyle iş bedelinden 2.000,00 TL nefaset kesintisinin yapılmasının uygun olduğunu belirtmiştir. TBK’nın 475.maddesinde, ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, davalı tarafça sunulan dilekçelerden seçimlik haklarından bedelden indirimi talep ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece bu gerekçelerle, taraflarca sözleşmenin feshi yoluna gidilmeksizin bedelden indirimin talep edildiği kabul edilerek ve karara dayanak alınan sektör bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda tespit edilen ayıplara uygulanan nefaset bedelinin kadri maruf olduğu gözetilerek bedelden indirim yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur. Ancak, dava konusu alacak yargılama ile belirlendiğinden ve likit olmadığından davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın 9.000,00 TL üzerinden iptaline dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2018 tarih ve 2016/786 Esas, 2018/878 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 9.000,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz uygulanarak takip talebindeki diğer koşullar ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 614,79TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 187,86TL harcın mahsubu ile bakiye 426,93TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 217,06TL harç toplamının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 220,50TL tebligat ve posta gideri, 1.350TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.570,50TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.284,95TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.000 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacıdan alınması gereken 54,40TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40TL harçtan mahsubu ile bakiye 10TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından yapılan 98,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 70TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 168,10TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 16/03/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.