Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/947 E. 2019/666 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/947
KARAR NO : 2019/666
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2019 (İstinaf incelemesine konu ara karar)
NUMARASI : 2019/429 Esas, (derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
TALEP KONUSU: İhtiyati haciz
KARAR TARİHİ : 22/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı davacı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Taraflar arasında görülen alaak davasında davacı taraf dava dilekçesinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, yerel mahkeme istinaf incelemesine konu ara kararında; “Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin alacağın yargılamayı gerektirmesi, vadesi gelmiş bir borcun olup olmadığının yargılama sonucunda ortaya çıkmasının muhtemel olması, 2004 Sayılı İİK.nun 257/2. maddesinde öngörülen şartların meydana gelmesi gerekli olup, istem konusu olayda borçlunun muayyen yerleşim yeri belli olduğu gibi, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğuna ilişkin delilin sunulmamış olması, bu aşama itibarıyla yakın ispat koşulunun oluşmamış olması ve ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararının verilmesinin hukuken mümkün olmaması sebepleriyle ihtiyati haciz isteminin reddine” dair karar vermiştir.İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK’nun) 257’nci maddesinin 1’nci fıkrası uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İİK’nun 258’nci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.Ayrıca, yukarıda açıklandığı üzere, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunun yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlanması hâlinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği İİK’nun 258’nci maddesinde düzenlenmiştir.Bu durumda mahkemece yapılacak iş, özellikle İİK’nun 257 ve 258’nci maddeleri gözetilip, ibraz edilen delillere göre alacağın varlığı ve muaccel olduğu konusunda kanaat edinilmesi hâlinde ihtiyati haciz isteminin kabul edilmesi, aksi hâlde istemin reddine karar verilmesinden ibarettir.Yerel mahkemece yaklaşık ispata ilişkin koşullar oluştuğunda talep halinde davanın ilerleyen aşamalarında toplanan delillere göre ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün olup, bu aşamada ihtiyati haciz talebinin reddi kararı açıklanan ilke ve değerlendirmelere, dosya kapsamına göre yerinde olduğundan davacı tarafın istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2019 tarih ve 2019/429 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 22/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.