Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/940 E. 2022/615 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/940
KARAR NO: 2022/615
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2019
NUMARASI: 2017/191 Esas, 2019/330 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında ‘… Mah., … Cd, … Sk. No:… Florya/İSTANBUL’ adresinde bulunan şantiyede 4 kat için merdiven imalat ve montaj işlerinin yapılması hususunda 18/06/2015 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşme konusu 4 adet çelik merdiven imalat ve montajının, sözleşmenin İşin Tanımı başlıklı 1. maddesinde belirtilen hususlara uygun olarak yapılacağının taahhüt edildiğini ve aynı sözleşmenin İşin süresi başlıklı maddesine göre; işin süresinin proje onayından ve yer tesliminden itibaren 25 gün olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin davalının yer teslimini gerçekleştirmemiş olması ve proje ve materyal değişiklikleri yapmış olmasına rağmen, 02/07/2015 tarihinde davacı şirketin kendi atölyesinde imalata başladığını ve 15/10/2015 tarihinde karşı tarafa sözleşme konusu 4 adet çelik merdivenin imalat ve montaj işlemlerini gerçekleştirerek teslim ettiğini, davalının gönderdiği 02/12/2015 tarih ve … numaralı ihtarname ile sözleşme ile taahhüt edilen merdiven yapım işinin teslim edilmesi hususunu ihtar ettiğini ve iş bedeline ilişkin olarak müvekkilince düzenlenen faturanın iade edildiğini, Bakırköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/32 Değişik İş dosyası üzerinden sözleşme konusu işin hali hazırdaki durumu ile ilgili olarak delil tespiti yaptırdıklarını, düzenlenen bilirkişi raporunda sözleşme konusu merdivenlerin, sözleşmede belirtilen malzeme özellikleri ve kalitesinde yerinde yapılarak imal ve montaj işlerinin tamamlanmış ve halihazırda kullanılır durumda olduğunun belirtildiğini, davacının sözleşme dahilinde yaptığı iş için 24/11/2015 tarihinde davalı şirkete KDV DAHİL 88.500,00TL fatura kestiğini, sonrasında davalı şirket tarafından talep edilen ek işlemler sonucu (küpeştenin paslanmaz yapılması istenip, beğenilmeyince ahşap olması talep edildi) 15/04/2016 tarihinde KDV dahil toplam 25.960,00 TL‘lik 2. bir fatura kesildiğini, davalı şirketin gönderdiği ihtarnamede “önceden müvekkiline 25.000,00 TL ödeme yapıldığı, işin hala bitirilemediği ve cezai şart hükmü gereğince hak edişten kesinti yapılacağı”nı belirterek müvekkilinin haklarına el koyduğunu ve kalan hak edişi ödemediğini, kısmi ödemeler sonucunda davalı şirketin müvekkiline halen borcunun bulunduğunu beyanla; davalı şirketin müvekkiline 72.460,00 TL borçlu olduğunun tespiti ile bu borcun davalı şirketten tahsiline, 24/11/2015 tarihli 88.500,00TL’lik borcun kalan bakiyesi için 24/11/2015 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine,15/04/2016 tarihli kesilen 25.960, 00 TL’lik borcun kalan bakiyesi için 15/04/2016 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki eser sözleşmesinde müvekkili tarafından yerine getirilmemiş edim bulunmadığını, aksine davacı tarafın edimlerini sözleşmeye uygun şekilde, tam ve eksiksiz olarak yapmadığını, davacı tarafın, müvekkili şirketin sipariş verdiği merdiven imalat işini, sözleşme süresi içinde teslim etmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 18/06/2015 tarihinde akdedildiğini, sözleşmenin 5 .maddesindeki iş avansına ilişkin 25.000,00 TL tutarındaki ödemenin 24/06/2015 tarihinde EFT olarak davacı firmaya ödendiğini, sözleşmenin 6.maddesinde işin süresinin 25 gün olarak düzenlenmesine rağmen, davacı firmanın süresinde işi yapıp teslim etmemesi nedeniyle müvekkili şirketin taşınma işlemlerinin uzadığını ve mağdur olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin, 02/12/2015 tarihinde Bakırköy …Noterliği’nden … yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ederek davacı firmadan işin teslimini talep ettiğini, ihtarname ile davacı tarafa 7 gün süre tanındığını ve sözleşmenin 7. maddesinde düzenlenen cezai şartın uygulanacağının ihtar edildiğini, buna rağmen davacı tarafın, sözleşme ile üslendiği işi tam ve eksiksiz bir şekilde ifa etmediğini beyanla davacının davasının reddine, karşı davasında ise, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacıya merdiven yapımı için ödenen 21.040,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 13/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı/karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; noterden gönderilen ihtarnameden önce işin davalıya teslim edildiğini, sorunun başlangıçta paslanmaz çelik yapılması istenip sonradan beğenilmeyerek ahşap yapılması istenen merdiven küpeştesi imali ve montajı işinden doğduğunu, sözleşme konusu işin 15/10/2015 tarihinde davalıya teslim edildiğini, açıklanan şekilde küpeşte imalatının ahşap şekle değiştirilip yeniden tesliminden sonra 15/04/2016 tarihli ikinci faturanın düzenlendiğini, bu konuda tanıklarını dinleteceklerini, davalı şirket huzurunda gerçekleştirilen delil tespiti sırasında bilirkişice çekilen fotoğraflarda işin tamamlandığının açıkça görüldüğünü, tanıklarının işin zamanında bitirilip teslim edileceğini teyit edeceklerini, işin tamamlanıp tesliminden sonra istenen yeni ahşap küpeşte değişikliği nedeniyle ortaya çıkan ek maliyetin davalı yanca karşılanması gerektiğini, sözleşmenin cezai şart maddesinde en fazla %10 a kadar hak edişten kesinti yapılacağının yazılı olduğunu, yapılan ödemelerin bu halde dahi eksik kaldığını, davalı iş sahibinin işin bedeline karşılık kendilerine toplamda 42.000,00 TL ödeme yaptığını, borçlarının varlığına rağmen fazla ödeme yapıldığı iddiası ile 21.040,00 TL’ nin iadesinin istenmesinin kötü niyetli, hak ve nefaset kurallarına aykırı bir istem olduğunu belirterek, karşı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı yüklenici tarafından hazırlanması gereken işe ilişkin projenin hangi tarihte hazırlanıp davalı iş sahibinin onayına sunulduğu ve iş sahibince onaylandığına, iş yerinde merdiven monte edilecek yerdeki kolonun kesilerek yerin yükleniciye hangi tarihte teslim edildiğine ilişkin delil sunulmadığı, yine montaj öncesi yerine getirilmesi gereken yukarıda açıklanan işlemlerin geciktirildiğine ilişkin tarafların birbirine gönderdiği ihtarname bulunmadığı, taraflarca bildirilen tanıkların da dinlenildiği ancak işin hangi tarihte fiilen başladığı ve hangi tarihte teslim edilmesi gerektiği hususunun tespit edilemediği, işin tamamlanıp teslim edildiğini ispat yükünün davacıda olduğu, davacı yüklenicinin işin 15/10/2015 tarihinde tamamlanıp davalı iş sahibine teslim edildiğini ileri sürmekte ise de davacı vekili tarafından işin bu tarihte teslim edildiğine ilişkin yazılı bir delil sunulmadığı, diğer yandan, sözleşmenin cezai şartla ilgili 7. maddesinde yer alan işin süresi içinde teslim edilmemesi veya her ne sebeple olursa tamamlanmaması halinde “işin tesliminde her gecikilen gün için işin değerinin %10 a kadar hak edişten kesinti yapılacaktır” şeklindeki düzenlemenin, günlük gecikme cezasının belirlenebilmesine olanak vermeyecek derecede belirsizlik taşıdığı, işlerin gecikmeli de olsa sözleşmeye uygun şekilde tamamlandığı, davalı tarafın teslim edilen işte ayıp ve eksik olduğuna dair bir ihtarı veya başkaca delili bulunmadığı, gelinen bu noktada, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında yapılan iş karşılığı 88.500,00 TL iş bedeli ve iş sahibinin talebi üzerine yeniden yapılan ahşap imalatı ile ilgili olarak düzenlenen KDV dahil 25.960,00 TL fatura bedeline hak kazandığı, davacının sözleşme kapsamında yapılan asıl işler ve ek işler nedeniyle isteyebileceği iş bedelinin 88.500,00 TL + 25.960,00 TL = 114.460,00 TL olduğu, davacının söz konusu iş karşılığında toplam 42.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını beyanla bu miktarın mahsubu ile bakiye 72.460,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava ettiği, mahkememizce atanan SMMM … tarafından tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; davalı iş sahibinin davacıya sözleşmenin başında 24/06/2015 tarihinde EFT yoluyla 25.000,00 TL, sonrasında 15/04/2016 tarihinde çek ile 17.000,00 TL ödeme yaptığı, ayrıca davacının bilgisi ve onayı dahilinde dava dışı … tarafından davacı adına 05/01/2016 tarihli makbuz ile 5.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalının ödemelerinin 47.000,00 TL’ye ulaştığı, davacının sözleşme karşılığı yaptığı işlere ilişkin 24/11/2015 tarih 88.500,00 TL tutarlı fatura karşılığı davalı tarafça yapılan 47.000,00 TL tutarındaki ödemenin mahsubundan sonra bu faturadan bakiye 41.500,00 TL alacağının kaldığı, sözleşme dışı işlere ilişkin olarak düzenlenen 15/04/2016 tarih 25.960,00 TL lik fatura bedelinin hiç ödenmediği, buna göre davacının dava konusu işler nedeniyle ve dava tarihi itibariyle davalıdan 41.500,00 TL + 25.960,00 TL = 67.460,00 TL bakiye alacağının kaldığı, iş bu davada davalının cezai şart alacağı ispat edilemediğinden takas şartlarının oluşmadığı, gerekçesi ile, Davacı … Ltd Şti tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, Davacının iş bedeline ilişkin 24/11/2015 tarih 88.500,00 TL bedelli faturadan 41.500,00 TL, 15/04/2016 tarihli 25.960,00 TL bedelli faturadan 25.960,00 TL olmak üzere bakiye (toplam) 67.460,00 TL alacağının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Alacağın 41.500,00 TL’lik kısmına 24/11/2015, 25.960,00 TL’lik kısmına 15/04/2016 tarihinden itibaren ticari faiz(avans faizi) işletilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı tarafça davacı aleyhine açılan karşı davanın REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davalı-karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin delilleri toplama, takdir ve değerlendirmede eksik inceleme neticesinde usul ve yasaya aykırı karar verdiğini, zira mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi düzenlenen 12.11.2018 tarihli bilirkişi raporunun taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmeye yeter nitelikte olmadını, bilimsel tesbit ve değerlendirme içermediği için rapora itiraz edildiğini, mahkemece bilirkişi raporuna itirazlarını yanıtlar nitelikte rapor veya ek rapor alınmadığını, müvekkili lehine yapılan hesaplamalara aykırı karar verildiğini, yapılan keşif neticesi düzenlenen bilirkişi raporunda sözleşme ile yapılan imalat arasında herhangi karşılaştırmalı değerlendirme yapılmadığını, yüklenici tarafından sözleşmede yazılı olan işin tanımına, kalite ve diğer hususlara uygun bir imalat yapılmadığını, nitekim dinlenen tanıkları …’nin de beyanında belirttiği üzere imali istenen merdivenin estetik ve görsellik içermesi gereken özel üretim ürünü olduğunu, sözleşme fiyatının da buna göre belirlendiğini, keşif esnasında fiilen görülen merdivenin sözleşmedeki özellikleri taşımadığını, davacının yaptığı imalat ile taraflar arasındaki sözleşmeye uygunluk bulunup bulunmadığını ancak iç mimar yada mimar bilirkişinin değerlendirebileceğini, esas davanın kısmen kabulü kararının miktar yönünden de fahiş olup taraflar arasındaki sözleşme 4. madde de işin bedeli 75.000.-TL+ KDV olarak düzenlendiğini, davacının alacak talebine esas dayanak olarak gösterdiği; 24.11.2015 tarih, … nolu 88.500.-TL. tutarlı faturanın içerik ve miktarına yasal sürede itiraz edilerek, noter kanalı ile iade edildiğini, 15.04.2016 tarih, … 25.960.-TL. tutarlı faturanın ise itirazi kayıtla ödendiğini, bilirkişilerin müvekkili şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, dava tarihinde yüklenici davacı- karşı davalı firmanın, müvekkili şirkete 21.040.-TL. borçlu olduğunu tesbit ettiklerini, mahkemenin bu tesbit ve değerlendirmelere ayrık şekilde karar verdiğini, mahkeme tarafından faturaya dayalı alacak yönünden verilen faiz kararının da yasaya aykırı olduğunu, davacı yüklenicinin, müvekkili şirketin sipariş verdiği merdiven imalat işini, sözleşme süresi içinde teslim etmediğini, buna ilişkin olarak tanzim edilen 02.12.2015 tarihli Bakırköy … Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamenin mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, davaya konu sözleşmenin 6. maddesinde işin süresi 25 gün olarak düzenlenmesine ve bilirkişiler tarafından eksik de olsa hesaplanan gecikme cezasının mahkeme tarafından kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinafa başvurmuştur. Asıl dava, eser sözleşmesi gereğince yapılan işler ile ilave işler bedelinden ödenmeyen bakiye alacağın tahsili istemine, karşı dava sözleşme gereğince yükleniciye fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Asıl dava davacısı yüklenici, karşı davacı iş sahibidir. Taraflar arasında davalı iş sahibinin dava dilekçesinde belirtilen şantiyede 4 kat için merdiven imal ve montajı işine ilişkin 18/06/2015 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmede yapılacak işin niteliğinin, bedelinin, ödemelerin ve teslim süresinin kararlaştırıldığı, işin süresinde teslim edilmemesi halinde cezai şart öngörüldüğü, davalı iş sahibinin bir kısım avans ödemesi yaptığı sabittir. Uyuşmazlık, davacı yüklenicinin işi süresinde tamamlayıp tamamlamadığı, gecikme nedeniyle iş sahibinin cezai şart alacağının doğup doğmadığı, bunun ücretten mahsubu gerekip gerekmediği, ilave işler yapılıp yapılmadığı, davalı- karşı davacı iş sahibinin fazla ödemesi olup olmadığı noktasında çıkmaktadır. Davacı yüklenici işi yapıp teslim ettiğini ileri sürerek sözleşme ve ek işler bedelini talep etmiş, davalı-karşı davacı iş sahibi işin eksik, ayıplı yapıldığını, süresinde teslim edilmediğini, fazla ödemesi bulunduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini istemiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar vermiştir. Asıl davada davalı iş sahibince işin süresinde teslim edilmediğinden bahisle sözleşmede öngörülen cezai şartın mahsubu talep edilmiş ise de sözleşmede öngörülen ceza koşulu niteliği itibarıyla ifaya ekli ceza koşulu olduğundan istenebilmesi için işin tesliminde ihtirazi kayıt ileri sürülmesi gerekir. Somut işin teslimi ihtilafsız olduğu halde iş sahibince teslim sırasında çekince ileri sürüldüğü iddia ve ispat edilmediğinden cezai şart talep edilemez. Davalı-karşı davacı iş sahibinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Taraflar arasındaki sözleşme götürü bedelle düzenlenmiştir. Götürü bedel sözleşmelerde yüklenicinin alacağı veya iş sahibinin fazla ödemesi olup olmadığının fizik orana göre hesaplama yapılarak belirlenmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yol ve yönteme göre hesaplama yapılmamıştır. Mahkemece yeniden yerinde keşif yapılmak suretiyle davalı iş sahibi tarafından ileri sürülen eksik ve ayıplı imalatta gözetilerek işin fiziki gerçekleşme oranı saptandıktan sonra belirlenen tutara götürü bedel uygulanarak varsa ihtilafsız veya ispatlanmış ödemeler düşülerek sonucuna göre karar verilmelidir. Anılan şekilde yapılmayan hesaplama sonucuna göre karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2019 tarih, 2017/191 Esas, 2019/330 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.