Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/913 E. 2019/1218 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/913
KARAR NO : 2019/1218
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018
NUMARASI : 2007/317 Esas, 2018/1413 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
DAVA TARİHİ: 27/04/2007
BİRLEŞEN, KADIKÖY 2. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2011/599 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 26/06/2011
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl ve birleşen davada taraflar alacak talebinde bulunmuş; mahkemece, ıslahla arttırılan talep miktarıyla bağlı kalınarak asıl davanın kabulüne, birleşen davada talep edilen alacağın asıl davada mahsup edilmiş olması nedeniyle birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dava davacısı vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı şirket taşeron, davalı şirket ise yüklenici ( iş sahibidir.) Davacı şirket, ilk 6 hakediş bedelinden ödenmeyen kalan alacak ile ödenmeyen 7 nolu hakediş bedeli ve 7 nolu hakedişten sonraki tarihten işin bırakıldığı tarihe kadar yapılan imalat bedelini talep etmiş; davalı yüklenici şirket ise, birleşen davayla işin eksik bırakılması nedeniyle zarar alacağı, davacı taşeron yerine işçiler için yapılan masraf bedeli, yine yükleniciye bağlı çalışan işçiler için ödenen yemek ve SGK masraflarını talep etmiş, ayrıca her iki taraf (aynı alacak kalemi yönünden) kalıp malzeme bedeli ile bunların kullanılması bedelini talep etmiştir.Mahkemece, son alınan bilirkişi heyet raporu hükme esas alınarak asıl davada belirlenip talep edilen alacak miktarından, birleşen davada belirlenip talep edilen alacak tutarı mahsup edilerek asıl davada belirlenip kabul edilen alacağın daha fazla olması nedeniyle asıl davanın ıslahla arttırılan talep miktarıyla sınırlı olarak kabulüne, birleşen davada talep edilen alacağın asıl davada değerlendrilerek mahsup edildiğinden bahisle birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici (iş sahibi) şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici (iş sahibi) şirket vekili istinaf talebinde özetle, birleşen davada belirlenip bozma öncesi hükmedilen 105.894,32 TL’nin dikkate alınmadığını, sözleşme hükümlerinin yeterince değerlendirilmediğini, yapılmayan işler de katılarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek verilen kararın hatalı olduğunu belirterek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında kaba inşaat işini (beton dökülmesi, kalıp yapılması, demir işi) konu alan 25.01.2006 tarihli birim fiyat usulü yapılmış yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Sözleşme kapsamında toplam 7 hakediş düzenlendiği, ilk 6 hakedişe giren işler konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, düzenlenen 7 nolu hakedişin davacı tarafça imzalanmadığı, 7 nolu hakediş konusu işlerden sonra yapıldığı iddia edilen imalatlar yönünden bir hakediş düzenlenmediği, işin tamamlanmadan 20.10.2006 tarihinde bırakıldığı, dosya kapsamı ile sabit olup, ilk 6 hakedişten davacı alacağının bulunup bulunmadığı, 7 nolu hakedişe giren ve sonrası için de yapıldığı iddia edilen işler yönünden imalat miktarı ve bedeli hususu ile kalıp malzeme bedeli ile kullanım bedelinin kime ait olduğu konularından taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında birleşen davada talep edilen yemek bedeli ve SGK ödemeleri konusunda uyuşmazlık olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında, davalı yüklenici şirket ile dava dışı asıl iş sahibi arasında düzenlenen hakedişler ve yapılan ödemeler ile yine davacı taşeron ile dava dışı alt taşeron … Ltd. Şti. arasında yapılan iş ve düzenlenen hakedişler yönünden ihtilaf olmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki dosyalar birleştirilseler dahi müstakiliyetlerini koruduklarından her biri yönünden kabul veya reddedilen talep kalemlerinin kendi dava dosyasında değerlendirilerek hükmedilmiştir. Aralarında bağlantı bulunsa ve hatta somut olaydaki gibi aynı sözleşmeden kaynaklanan talepleri içerse ve bu nedenle mahsuplaşma koşulları bulunsa dahi taleplerin fer’ilerine ilişkin kabul ve hesaplamalarda karşı taraf aleyhine sonuçlar doğuracağından farklı davada mahsup işlemine tabi tutulması usul ve yasaya uygun değildir. Birleşen davada davanın kabulüne karar verilmesi halinde kabulle sonuçlanan davada davanın fer’ilerine ilişkin harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, icra inkar/kötüniyet tazminatı … gibi) verilecek hüküm, diğer davada mahsup işlemi yapıldığından bahisle verilen red kararı ile davacı aleyhine haksız sonuçlara sebep olacaktır. Ayrıca mahkemece, karar gerekçesinde tarafların bazı talep kalemleri yönünden de bir değerlendirme yapılmadığı, kabul veya reddi yönünde bir gerekçe oluşturulmadığı gibi birleşen davada talep eden alacağın asıl davada mahsup edildiği ifade edilmiş ise de birleşen davada da talep edilen talep kalemleri ayrı ayrı değerlendirilip hangi kalem alacağın ne miktarda kabul edildiği veya hangisinin reddedildiği gerek her bir kalem yönünden ve gerekse toplam sonuç yönünden belirtilmediği ve bu nedenle mahsup edilen tutarın ne miktarda olduğunun da anlaşılmadığı, ayrıca bir an mahsup işlemin geçerli olduğu kabul edilse dahi mahsup edilecek bedelin asıl davada belirlenen toplam alacaktan miktarından değil, talepli sınırlı kalınarak talep edilen tutar üzerinden düşümünün yapılması gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalara göre mahkeme kararı usul, yasa ve dosya kapsamına aykırıdır. Tarafların sair istinaf sebepleri incelenmeksizin belirtilen sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak tarafların ihtilaflı olduğu vakıalara üzerinde yapılacak inceleme ve değerlendirmede sözleşmenin eki olan YGŞ’nin özellikle ara hakediş, hakediş, geçici ve kesin kabul işlemlerine ilişkin ve sair hükümlerdeki usul ve prosedürlerde gözetilerek, dava dışı Üniversite ile alt taşeronun sözleşme ve dava konusu işe ilişkin tüm kayıt ve belgeler de getirilmek suretiyle gerekirse mahallinde inceleme de yapılarak ve dosya da önceki bilirkişir aporları da gözetilerek ek veya yeni bir bilirkişi heyetinden denetlenebilir, hüküm kurmaya yeterli gerekçeli yeni bir bilirkişi raporu alınarak her iki davada her bir kalem talep yönünden araştırma yapılarak sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih, 2007/317 Esas, 2018/1413 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı-birleşen dosya davacısı vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.