Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/898 E. 2019/698 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/898
KARAR NO : 2019/698
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2018
NUMARASI : 2017/1122 Esas, 2018/636 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, asansör imalatı ve montajı işini konu alan yazılı eser sözleşmesine dayalı tazminat talebine ilişkin olup; mahkemece, ihtara rağmen davacı tarafından dava dilekçesindeki talep sonucunun anlaşılabilir bir şekilde açıklanmadığından bahisle HMK’nın 119/-1- (ğ) bendinde sayılan unsurları içermeyen dava dilekçesi sebebiyle 119/2. Maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hüküm davacı vekili tarafından süresinde ve usulünce istinafa edilmiştir. Davacı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin HMK’nın 119.maddesinde belirtilen unsurları taşıdığı, mahkemece çıkartılan muhtıraya ve tebliğ edilen tensip tutanağına cevap verildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; sözleşmeye konu iki adet asansörün eksik ve ayıplı olarak imal edilip kurulumunun ayıplı olarak yapıldığını ve işin geç teslim edildiğini belirterek ve uğradığı zararlar için fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak 150.000,00 TL tazminatın davalıdan banka reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; mahkemece, 23.01.2018 tarihli tensip tutanağının 14. Bendinde talep edilen maddi tazminatın hangi zarar kalemlerinden oluştuğu, her bir zarar kaleminin ne olduğu, her bir talep kalemi için ne kadar tazminat talep edildiği hususunun HMK’nın 119/2.maddesi uyarınca bir haftalık kesin sürede açıklanması, aksi halde 119/1.maddesi hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş, davacı vekili 30.01.2018 tarihinde tebliğ aldığı bu ihtarı 13.02.20018 tarihli dilekçesiyle karşılayarak, talep kalemlerini asansörün natamam vaziyette imalinden dolayı adına olan bağımsız bölümleri pazarlayamamasından mütevellit uğrayabileceği zararın belirlenmesi, aynı nedenlerden dolayı kat malikleri genel kurulu adına temsilcisi … ödediği kiraya mahsup tazminat bedeli olarak belirtmiş, mahkemece ikinci kalem talep yönünden yapılan ödemeler toplamının 125.000,00 TL olmasını talep miktarı olarak kabul ettikten sonra, kalan 25.000,00 TL’nin de diğer alacak kalem miktarı olduğu değerlendirmiş, ancak davacı vekili ön inceleme duruşmasında miktar belirtmeden asansörün gereği gibi çalışmamasından kaynaklanan zarar ve geç teslim edilmesinden kaynaklı zarar taleplerini de ilave ederek bildirmiş aynı celsede davalı vekili davacı vekilinin taleplerine muvafakatlerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, ön inceleme duruşmasında dahi davadaki talep sonuçlarının açıklanmadığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı iş sahibi eser sözleşmesi ilişkisine dayanarak ve bir kısım sebepler ileri sürerek alacak talebinde bulunmuş, mahkemece hangi alacak kalemi için ne miktar alacak talep edildiği hususunda açıklama yapması için davacıya ihtarda bulunmuş, bunun üzerine davacı 13.02.2018 tarihli dilekçesiyle talep kalemlerini, işin eksik ve ayıplı olarak imâli nedeniyle kendisine ait bağımsız bölümleri pazarlayamaması nedeniyle uğrayabileceği zararın belirlenmesi ve tahsili ile işin geç teslim edilmiş olması nedeniyle ödemek zorunda olduğu kira bedelinin tahsili olarak belirtmiş mahkemece ilk talep yönünden 125.000,00 TL ve ikinci talep yönünden ise 25.000,00 TL’nin istendiği değerlendirmesi yapılmıştır. Davacı daha sonra ön inceleme duruşmasında bu kalem taleplerine ilaveten iki farklı alacak kalemi yönünden de istemde bulunmuş; mahkemece, bu yeni talepler yönünden de talep sonucunun açık bir şekilde belirtilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davacının ön inceleme duruşmasında ileri sürdüğü yeni talepleri yargılamanın değiştirilmesi ve genişletilmesi kapsamında değerlendirilebilecek vakıalardan olup, davalı taraf aynı duruşmada bunu kabul etmediğini ifade ettiğine göre HMK’nın 141.maddeleri hükmüne göre bu talepler yönünden inceleme yapılamaz. O halde, mahkemece davacının 13.02.2018 tarihli dilekçesindeki talepleri yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak gereği için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2018 tarih, 2017/1122 Esas, 2018/636 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.