Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/865 E. 2021/47 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/865
KARAR NO : 2021/47
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2018
NUMARASI : 2015/838 Esas, 2018/151 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA;(İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/774 Esas sayılı dosyası)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, hafriyat işini konu alan yazılı eser sözleşmesine dayalı cezai şart alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali; birleşen dava ise, bakiye hakediş bedelinin ödenmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen, birleşen davanın tümden kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı yüklenici, sözleşmeye konu işin süresinde tamamlanarak teslim edilmediğini bunun üzerine sözleşmeyi 24.04.2015 tarihli ihtarnameyle feshettiklerini belirterek sözleşmenin 7. Maddesi hükmü uyarınca 34 günlük gecikme nedeniyle günlük 40.000,00 TL’den 1.360.000 TL ceza bedelinin tahsili için yapılan takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini; davalı taşeron ise gecikmenin kendi kusurundan kaynaklanmadığını belirterek asıl davanın reddine, birleşen davada ise, bakiye hakediş bedelinin ödenmemesi üzerine tahsili için giriştikleri takibe davalı-asıl dava davacısı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini savunmuştur.Mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, asıl davaya yönelik olarak; sözleşme süresinin 90 gün olarak kararlaştırıldığını, ruhsattan önce çalışılan sürenin kaçak çalışma olduğunu belirterek ruhsat tarihinden itibaren sözleşmenin fesh edildiği tarihe göre 24 günlük bir gecikmenin olduğu, günlük 40.000 TL’den davacının 960.000,00 TL cezai şart alacağı bulunduğu ancak bunun davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olacağı değerlendirilerek 710.000 TL indirimle kalan 250.000 TL’nin tahsiline karar verildiği; birleşen davaya yönelik olarak ise, taraf ticari defterlerine göre davacının talep miktarı kadar alacaklı olduğu belirtilerek asıl davanın kısmen, birleşen davanın tümden kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, sözleşmenin imzalanmasından itibaren hemen işe başlamış olması nedeniyle sözleşme süresinin ruhsat tarihinden itibaren başlatılmasının hatalı olduğunu, davalı şirkete ait tüm belge ve kayıtlar incelenmeden cezadan yapılan tenkisin doğru olmadığını, reddedilen tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, birleşen davanın kabulünün de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek asıl davanın tümden kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili ise istinaf talebinde özetle, asıl davada şartları bulunmadığı halde cezai şart bedeline hükmedildiğini, reddedilen bedel üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, birleşen davada da inkar tazminatına karar verilmemiş olmasının yanlış olduğunu belirterek asıl davanın reddine, birleşen davada inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Taraflar arasında hafriyat yapılması işini konu alan taşeron sözleşmesi bulunduğu ihtilafsızdır. Asıl davada davacı yüklenici, işin süresinde ifa edilmediğini belirterek sözleşmenin 7.maddesinde kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili için başlatmış olduğu takibe vaki itirazın iptalini istemiş; davalı-birleşen dosya davacısı taşeron şirket ise, birleşen davaya konu takiple bakiye hakediş bedelinin tahsilini istemiştir. Uyuşmazlık, cezai şart alacağı şartlarının bulunup bulunmadığı ile taşeron şirketin bakiye bedel alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Sözleşmenin asıl davaya dayanak 7.maddesinde düzenlenen cezai şart niteliği itibariyle ifaya ekli cezadır. Gecikme cezasının istenebilmesi için sözleşmeden dönülmemiş olması gerekir, oysa davacı yüklenici şirket 24.04.2015 tarihli ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshetmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede, fesih halinde ayrıca cezanın da ödeneceğine ilişkin bir hükme yer verilmediğinden ve davacı sözleşmeyi feshettiğinden, feshedilen sözleşmeye dayanılarak ifaya ekli ceza şartın da ödenmesi istenemez. O halde, asıl davada davacı iş sahibinin cezai şart alacak talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulü hatalı olmuştur.Birleşen davaya yönelik davacı istinafının incelenmesinde ise, davalı-birleşen dosya davacısı taşeron şirket birleşen davaya konu takiple iş bedeli alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece tarafların ticari defter kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda tarafların ticari defterlerine göre taşeron şirketin takip tutarı kadar alacaklı olduğu usulünce belirlenmiş olup raporu uygun olarak birleşen davanın kabulüne dair verilen esasa ilişkin karar doğru ise de, icra takibine konulan alacak miktarı tarafların ticari defterleriyle sabit olduğundan likit kabul edilerek davalı birleşen davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz olup, kararın sırf bu nedenle ortadan kaldırılarak birleşen davada davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmek üzere yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A) 1-Asıl dava davacısı birleşen dava davalısı şirket vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,2-Davalı-birleşen dava davacısı şirket vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf talebinin KABULÜNE, 3-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2018 tarih ve 2015/838 Esas, 2018/151 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,B)ASIL DAVADA;1-Davacı … Ltd. Şti tarafından açılan esas davanın reddine REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 16.337,37 TL harctan mahsubu ile fazla yatırılan 16.278,07 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından yapılan 16,75 TL posta ve tebligat masrafı, 200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 216,75 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 80.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine, C)BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 9. ATM’nin 2015/774 ESAS SAYILI DOSYASINDA;1-Davalı-birleşen dosya davacısı … Ltd. Şti. tarafından açılan davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe itirazının iptali ile takibin 146.916,53-TL asıl alacak üzerinden devamına, takipten itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, 2-İtiraz edilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 3-Birleşen davada alınması gereken 10.035,87-TL karar harcına karşılık peşin alınan 1.774,39-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.261,48-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,4-Davacı tarafından sarf olunan 1.774,39-TL nisbi harç, 27,70-TL başvurma harcı ve 734,58-TL harç toplamı 2.536,67-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf olunan bilirkişi ücreti ve posta gideri toplamı 4.516,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı lehine AAÜT uyarınca hükmolunan 14.503,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, D) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Asıl dava davacısı birleşen dava davalısı tarafından alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan toplam 2.544,90 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 2.485,60 TL’nin istek halinde davalıya İADSİNE,2-Asıl dava davacısı birleşen dava davalısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,3-Davalı-birleşen dava davacısı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,4-Davalı-birleşen dava davacısı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 4.337,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.435,10 TL istinaf yargılama giderinin asıl dava davacısı birleşen dava davalısı tarafından alınarak davalı-birleşen dava davacısı tarafa VERİLMESİNE,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 13/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.