Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/862 E. 2019/581 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/862
KARAR NO : 2019/581
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2019
NUMARASI : 2018/1116 Esas
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedelinin tahsili, bedelinin temini için ipotek konulması talebine ilişkin olup; mahkemece, istinaf incelemesine konu 30.01.2019 tarihli ara kararı ile yaklaşık haklılık durumu yargılamayla belirleneceğinden bahisle bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karar davacı yüklenici şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici şirket, taraflar arasında noterde imzalanan 04.11.2016/25362 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kat irtifakı tesisi sırasında kendisine devri gereken tapuların ferağının verilmediğini belirterek talepte bulunmuş ve konu tapu kayıtları üzerine de tedbir konulmasını talep etmiştir. Davalı arsa sahibi yüklenici şirket ise, sözleşme ilişkisini reddederek davanın reddini talep etmiş ve ayrıca bir başka dava nedeniyle İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/128 Esas sayılı dosyası üzerinde maliki olduğu tapu hissesine tedbir konulduğu, bu nedenle zaten 3.kişilere devrinin yapılmasının mümkün olmadığını belirterek tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yaklaşık isbat kuralı gözetilerek bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı şirket vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde özetle, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılarak, tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun’un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir.Tüm dosya kapsamına göre davadaki asıl talep kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup; davacı yüklenici, sözleşme uyarınca davalı arsa sahibi tarafından kat irtifakı tesisi sırasında devrini yapması gereken tapuları devretmediğini ileri sürerek talepte bulunmuştur. Mahkemece verilen karar, usul yasa ve dosya kapsamına uygun olup davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2019 tarih ve 2018/1116 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 07/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.