Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/852 E. 2022/293 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/852
KARAR NO: 2022/293
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2019
NUMARASI: 2018/340 Esas, 2019/73 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ:15/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davalının müvekkili şirkete boya ve baskı işlemi yaptırdığını davalının 700 Kg beyaz pamuk süpral kumaş üzerine baskı işinde, baskı kaymaları yaptığını bu yüzden kumaşın tamamını kullanamadıklarını, bu kumaşların yerine 600 kg kumaş daha vererek baskı işlemi yaptırdıklarını, bu kumaş üzerinde de baskı işlemlerinden dolayı kaymalar olduğunu kumaşların fireli şekilde kesim yapılarak 450 adet ürünü eksik olarak müşterilerine yüklediklerini bu 450 adet kumaşında şirketlerinin deposunda mevcut bulunduğunu, baskı kaymalarından dolayı imalat sürecinin geciktiği, bu yüzden normal karayolu üzerinden gönderilecek malın uçak ile gönderdiğini eksik ve gecikmeli sevkiyattan dolayı müşterilerine anlaşılan fiyattan %5 daha indirim yapıldığını hatalı baskıdan dolayı meydana gelen zarar nedeniyle 25.711,51 TL’nin tahsili konusunda Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından takip yapıldığını itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, tüm baskıların zamanında ve eksiksiz yerine getirildiğini, aralarında teslim süresi ve geç teslim hususunda bir anlaşma bulunmadığını, ilk parti kumaşı 19/12/2017 tarihinde sevk irsaliyesi ile davacıya teslim ettiklerini aynı tarihte 5.747,66 TL fatura düzenleyerek davacıya gönderildiğini, daha sonra 600 kg civarında kumaş üzerinde taraflarından baskı yapıldığını, 23/12/2017 tarihinde sevk irsaliyesi ile davacıya sevkk ettiklerini 25/12/2017 tarihinde 5.020,31 TL bedelli e fatura düzenleyerek davacıya gönderdiklerini, faturaların davacı tarafından kontrol edildiğini, ayıp ihbarında bulunulmadığını hali hazırda davacıdan 13.530,56 TL alacakları olduğunu davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan bilirkişi incelemelerinde, mevcut durumlar değerlendirildiğinde taraflar arasındaki hizmet ilişkisinden doğan ticari ilişki nedeniyle defterlerin her iki tarafında kayıtlarının birbirini teyit eden nitelikte olduğu, davacının iki parti olarak gönderdiği kumaşlar ile ilgili birinci parti kumaşlarda ayıp bulunduğu, bu ayıba ilişkin yeniden baskı yapılması konusunda ikinci parti kumaşların gönderildiği, ilk ayıba ilişkin ihbarın yapılmadığı, alıcının seçimlik hakkı olan ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi konusunda anlaştıkları, aynı konuda ikinci parti kumaşların gönderilmesi ile davalının usulüne uygun olarak ayıpsız malları teslim ettiği, davacının ikinci parti malların da ayıplı olduğuna ilişkin iddiasını ıspat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, ikinci parti kumaşın hatalı olduğu ile ilgili tanık ve yemin deliline dayanma fırsatının verilmediğini, dosya içerisinde uçak navlun ücreti, gecikme nedeniyle tenkise dair makbuz ve faturalara rağmen davalarının reddedildiğini, bilirkişi ücretinini müvekkili yatırmasına rağmen mahkemenin davalı yatırmış gibi müvekkilinden tahsiline karar verildiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı taraf eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep etmiş, davalı ürünün ayıplı olmadığını süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını iddia etmiş, mahkemece ayıp iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı iş sahibi olup eser sözleşmesi kapsamında işin ayıplı olduğunu iddia ve ispat etmek zorundadır. Bilirkişi raporu ve mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun olup, davacının ürünlerin ayıplı olduğunu yasal delillerle tam ve kesin olarak ispatlayamadığı anlaşıldığından mahkemece bu gerekçeyle verilen ret kararı usul yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, bilirkişi ücreti dahil toplam 1.800,00 TL gider avansının davalı şirket vekili Av. … tarafından yatırılmış olduğu dosyada mevcut 05/10/2018 gün ve … seri no, … sıra no ve … özel numaralı tahsilat makbuzundan anlaşılmakla, davacının yargılama giderlerine yönelik istinaf talebinin de yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2019 tarih ve 2018/340 Esas, 2019/73 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 15/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.