Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/837 E. 2022/2 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/837
KARAR NO: 2022/2
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2014/1218 Esas, 2019/84 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinin geç teslim edilmesinden kaynaklı zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında 17/10/2012 tarihinde Darüşşafaka Yeraltı Otoparkı Combilift Taşıma işinin davalı yanca yapılması konusunda anlaşma yapıldığını, anlaşma metni ve e-posta yazışmaları ile işin azami 180 gün içerisinde yerine getirileceği hususunda mutabık kalındığını, davalı şirketin işi 17/04/2012 tarihinde tamamlayarak müvekkili şirkete teslim etmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından işin bitirilmesi ve teslimi için tek taraflı olarak yeni bir gün belirlenerek ve işin 31/07/2013 tarihine kadar test ve devreye alma dahil tüm işlemlerinin bitirileceğinin müvekkili şirkete bildirildiğini, ancak davalı şirketçe işin bildirilen 31/07/2013 tarihinde de bitirilemediğini, davalı şirketçe davacıya gönderilen 31/10/2013 tarihli e-posta ile combilift montajının tamamlandığının müvekkil şirkete bildirildiğini, işi bitirilmesi gereken sürede bitirilmemesi sebebiyle müvekkili tarafından sözleşme konusu otoparkın davaya konu iş ile ilgili kısmının kullanılamadığını, bu nedenle müvekkili şirketin ticari zarara uğradığını, uğranılan ticari zararın asgari ücretler baz alınarak hesaplanması sonucu davacı şirket tarafından davalıya 26/12/2013 tarih ve 41.184,00 TL bedelli fatura keşide edilerek gönderildiğini, davalı şirketçe Beyoğlu …Noterliği’nin 31/12/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturaya itiraz edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın zaman aşımına uğradığını, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince müvekkili şirketin sözleşme gereğince üstlendiği edimini eksiksiz yerine getirdiğini, teslimdeki gecikmenin davacı yandan kaynaklandığını, yer tesliminin davacı tarafça süresinde yapılmadığını, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yanca müvekkili şirketin 25.488,00 TL bakiye iş bedelinin de ödenmediğini, müvekkilinin davacıdan olan bakiye iş bedeli alacağının, davacının iddia ettiği alacak miktarından mahsup edilmesi halinde, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının kalmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında “Darüşşafaka Yeraltı Otoparkı Combilift Taşıma” işinin davalı şirket tarafından yapılması konusunda anlaşma yapıldığı, sözleşme gereğince işin 180 günde tamamlanması gerektiği halde işin 31/10/2013 tarihinde yerine getirildiği, davalı tarafın işi geç teslim ettiğinin e-posta yazışmalarından sabit olduğu, davalı tarafça işin geç teslim edilmesi nedeni olarak mücbir sebep ileri sürülemediği, sözleşme bedelinin 43.200,00 TL + KDV olduğu, neredeyse sözleşme bedeli kadar zarar talebinin hak ve nasfete uygun olmadığı, kaldı ki otoparkın da bu dönemde tamamen dolu olarak çalışacağının bir garantisi olmadığı, bu nedenle ve tarafların durumu ve hakkaniyet gereğince davacı tarafça tespit olunan zararın yarısının davalı taraftan istenebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 20.592,00 TL üzerinden devamına, davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, bilirkişice yapılan incelemede müvekkili firmanın, davalı firmadan; 28/01/2014 tarihli icra takibine konu olan … seri numaralı 26/12/2013 tarihli 41.184,00 TL tutarlı faturanın muhasebe kayıtlarında yer aldığının tespit edildiğini, usulüne uygun olarak tanzim edilmiş fatura miktarında hata olmadığı, muavin defter kayıtları ana grup hesap hesapları ve defterlerin mutabakat içinde olduğu, davaya konu faturaların borçlusunun davalı şirket olduğunun bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiğini, mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar dikkate alınmaksızın ve otoparkın çalışma kapasitesi belirlenmeksizin “otoparkın tamamen dolu olarak çalışacağının bir garantisi olmadığı” ve müvekkili şirketçe tanzim edilen bedelin “hak ve nesafete uygun olmadığı”ndan bahisle tanzim edilen bedelin yarısı için davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması, davanın kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi için istinaf kanun yoluna başvurumuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, öncelikle davacının müvekkilinden alacağı olduğu kesinlikle kabul edilmemekle birlikte bir an için müvekkilinden alacağı olduğu varsayılsa bile, müvekkilinin davacıdan olan alacağının takas/mahsup edilmesine yönelik defilerinin mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, üzerinde anlaşılan işi davacıya teslim ettiğini, davacının ise ödeme yükümlülüğünü halen daha yerine getirmediğini, bakiye 25.448,00 TL ödemeyi yapmadığını, buna rağmen, müvekkiline 26/12/2013 tarih, … numaralı ve 41.184,00 TL bedelli “abonelik sözleşmesinden doğan ceza gelirleri” açıklamalı bir fatura keşide ederek müvekkili şirkete gönderdiğini, bu faturaya Beyoğlu … Noterliği’nin 31/12/2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini ve davacıdan müvekkili tarafından tanzim edilen 05/11/2013 tarihli, … numaralı ve 25.488,00 TL bedelli faturanın ödenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu olmadığı gibi bilakis davacıdan alacaklı olduğunu, davacının 05/11/2013 tarihli, … numaralı ve 25.448,00 TL bedelli fatura karşılığını halen müvekkiline ödemediğini, dosyadan alınan bilirkişi raporunda da davacının bu faturayı ödemediğinin tespit edildiğini, davacının süresinde ödeme yapmamış olmasına rağmen, işi tamamlayan müvekkilinden “abonelik sözleşmesinden doğan ceza gelirleri” açıklamalı veya icra takibinde belirtildiği şekli ile “sözleşmenin zamanında ifa edilmemesinden kaynaklanan zarara ilişkin fatura” açıklamalı bir bedel talep etmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında işin yapımına ilişkin cezai şart vb. düzenleme içeren bir sözleşme mevcut olmadığından, davacı müvekkilinden bu çerçevede bir talepte bulunamayacağını, ayrıca mevcut gecikmenin davacıdan kaynaklı olduğundan, kimse kendi hatasından menfaat elde edemez genel kuralı çerçevesinde davacının davasının reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere bir an için davacının işin gecikmesi iddiasının doğru olduğu farz edilse dahi, davacının iddiasına göre davacının işi 30/10/2013 tarihinde teslim aldığını, davacı tarafın işi teslim almadan önce TBK’nın 125. Maddesinde sayılan hiçbir hakkı ve seçeneği kullanmadığını ve işi ihtirazi kayıt dahi koymadan teslim aldığını, teslim öncesinde kesin vadeye bağlı olmayan işte müvekkilinin kesinlikle temerrüde düşürülmediğini, bu nedenle müvekkilinden gecikme tazminatı veya cezai şart istenemeyeceğini, ayrıca geç teslimden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacı … tarafından teslim edilecek Eminönü’ndeki yarı otomatik otopark sisteminin çalışır halde olması gerekirken açık alanda, korunaksız ve gayrı faal durumda oluşu sebebi ile iş sürecinin uzadığını, kurulum yapılacak Darüşşafaka adresindeki yer tesliminin zamanında yapılmadığını, Darüşşafaka adresinde buna rağmen sistemin alt katına (sistem kurulmasa idi işletmede kullanılacak olan park yeri sayısına) park edilecek hale getirilmesinin sağlandığını, ancak işletmenin park alanının üzerinden geçen ve İBB Raylı sistemlere ait elektrik tesisatlarının deplasmanı için gereken izinlerin alınamamış olması nedeni ile üst platformlara araç park edilemediğini, İBB Raylı Sistemlere ait elektrik tesisatlarının deplasmanı için gereken izinlerin alınmasının …’ın yükümlülüğünde olup bu izinlerin zamanında alınmadığını, yani kabul anlamına gelmemek üzere bir an için taraflar arasındaki sözleşmede cezai şarta ilişkin hüküm olsa idi ve sözleşme konusu iş davacı tarafça usulüne uygun olarak ihtirazi kayıt ile teslim alınmış olsa idi dahi, davacının müvekkilinden yine herhangi bir cezai şart veya tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmayacağını, zira kimsenin kendi kusurundan kaynaklanan bir zarara ilişkin karşı yandan talepte bulunamayacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurumuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı; iş sahibi, davalı ise; yüklenicidir. Taraflar arasında davacı … A.Ş.’nin Eminönü ve Merter işletmelerinde kurulu bir kısım comblift model yarı otomatik otopark sistemlerinin demonte edilerek, Daruşşafaka işletmesine taşınması, ekli projesine uygun şekilde kurulumu ve bu kuruluma uygun bir şekilde ilave donanım, yazılım ve tesisat işleri ile revizyonu yapılarak devreye alınması konulu toplam 43.200,00 TL+KDV bedelli anlaşma yapılmıştır. Teklif mektubu ve sipariş mektubu içeriğinden, yapılması için anlaşılan işin, davacı …’ın iki ayrı adresteki (Merter ve Eminönü) iki grup yarı otomatik otopark sisteminin, sökülmesi, üçüncü bir adres olan Darüşşafaka adresine taşınması ve sistemlerin birbirlerine entegrasyonu için gereken ilave donanım, ray ve kapı imalatları ile tek bir kontrol panosu ve hidrolik güç ünitesi üzerinden çalışabilmelerini sağlayacak özel projenin geliştirilmesi ve uygulanması olduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi tarafından davalı yüklenici hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından; 26/12/2013 tarih, … numaralı ve 41.184,00 TL bedelli “abonelik sözleşmesinden doğan ceza gelirleri” açıklamalı faturaya istinaden 41.184,00 TL asıl alacak ve 451,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.635,05 TL’nin tahsili için 04/02/2014 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan ve mali müşavir … tarafından tanzim edilen 10/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, icra takibine konu … seri numaralı 26/12/2013 tarihli, 41.184,00 TL tutarlı faturanın davacının muhasebe kayıtlarında yer aldığı, ancak fatura davalı yanca iade edildiğinden davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, sunulan 16/10/2012 tarihli, …. numaralı sipariş mektubuna istinaden davalının kaşe ve imzası bulunan teklif evrakında işin adının, yapılacak işlerin, işin bedeli ve süresinin hakedişler başılığı altında düzenlendiği, ancak işin gecikmesi halinde uygulanacak cezai müeyyidenin belirlenmediği, davalı yanca düzenlenen 05/11/2013 tarihli 25.488,00 TL tutarlı fatura bedelinin davacı yanca ödenmediği belirtilmiştir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu ihtilâfsız olup davacı, davalının imâl ettiği işin geç teslim edildiğini, bu nedenle zarara uğradığını belirterek yaptığı icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, davalı ise iş yerinin zamanında teslim edilmediğini, işin geç teslim edilmesinden davacı yanın sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye iş bedelinin de ödenmediğini savunmuş olup, davalının bu savunması mahsup itirazı niteliğindedir. Mahsup itirazı yargılamanın her aşamasında, taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen nazara alınmak zorundadır. ( bkz. Yargıtay HGK, 05.07.1967 gün ve 234/320 15. HD. 25.06.2007 gün ve 2007/853 E.- 2007/4314 K. sayılı kararları). Dosya içeriğine göre, dava konusu yer davacı … yönetimine ait 26 araçlık Darüşşafaka Otoparkıdır. Mahkemece işin gecikmesinden davalı yanın sorumlu olduğu kabul edilerek ve mali müşavir raporu esas alınarak gecikilen süre için davacı yanca düzenlenen faturadaki miktarın zarar olarak talep edilebileceği ve bu bedelden hak ve nefaset gereğince tarafların yarı yarıya sorumlu oldukları yönünde karar verilmiş ise de; bu raporda otoparkın mevcut doluluk oranı ile gecikme süresinin otopark doluluğuna etkisinin olup olmadığı kayıtlar kapsamında incelenip değerlendirilmediğinden anılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olayda; mahkemece yapılması gereken iş; aynı bilirkişiden davacının kayıtlarının denetlenmesi suretiyle, hali hazırda otoparka giren-çıkan araçların kayıtları tespit edilerek ortalama olarak otoparkın doluluk oranı belirlenmek suretiyle geciken sürede davacının ne kadarlık zararı bulunduğunun tespiti konusunda emsal … otoparkları da incelenerek bilimsel verilere uygun, denetime elverişli ve zarar hesabını içeren ek rapor alınması ve alacağın varlığının tespiti halinde bulunacak miktardan, davalı yanın mahsup iddiasının da değerlendirilmesi sonucu varsa davalı yanın bakiye iş bedeli alacağının mahsubu suretiyle sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2019 tarih, 2014/1218 Esas, 2019/84 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.