Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/819 E. 2021/2393 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/819
KARAR NO: 2021/2393
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2018
NUMARASI: 2016/909 Esas, 2018/1146 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi tespit
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkilinin peyzaj işleri ile uğraştığını, davalıya sözleşme kapsamında ön ödemeli 40.000,00-TL’lik iki adet toplamda 80.000,00 TL’lik avans çekleri verdiklerini, davalı şirketin işe başlamaması nedeniyle çeklerin iadesi için ihtarname gönderdiklerini, davalının çekleri geri göndermediği gibi üçüncü kişilere devrederek müvekkillerini zor duruma düşürdüklerini belirterek, çekler hakkında üçüncü kişileri kapsayacak şekilde ödemeden men tedbiri konulmasına, dava konusu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iadesi ve iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazları olduğunu, davacı ile sözleşme yaparak Kastamonu …’nda bulunan kanyonun ahşap işi ve demir doğrama işlerinin işçiliği ve malzemelerinin temini için anlaştıklarını, bu işlerin bitirilmesi karşılığında davacıdan 1,5 Trilyon almak üzere anlaştıklarını, malzeme alımı için davacı şirketin kendilerine 80.000,00-TL avans verdiğini, alınan bu bedelin malzeme ve işçilik için harcandığını, davacı yanın taraftarına başkaca ödeme yapmadığından işi bitiremediklerini, alınan çeklerin çalışmalarının karşılığı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında 25/06/2016 tarihli sözleşme ile Küre Dağları Milli Parkı Horma Kanyonu 2’inci ve 3’üncü Etap Yürüyüş Parkuru Yapımı İşi kapsamında ahşap ve yürüyüş parkuru yapımının çelik işlerinin yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşme kapsamından taşerona iş avansı olarak 80.000,00 TL tutarında çek verildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından davalıya 30.09.2016 vadeli 40.000,00 TL, 20.11.2016 vadeli 40.000,-TL bedelli çeklerin keşide edildiği, bilirkişi raporunda davalı yanın sözleşme kapsamındaki işleri yaptığına ilişkin dosyada somut bir belge ve verinin mevcut olmadığı görüldüğünden davacı yanın davalı yana sözleşme karşılığı verdiği 40.000,00 TL’lik 2 adet toplam 80.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olmadıkları yönünde görüş beyan edilmiş ise de davacı tarafın da bu işlerin yapılmadığını kanıtlayamadığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya çeklerin verildiğinin sabit olduğu, taraflar arasında TBK’nın 470 ve devamı maddeleri gereğince eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmenin kapsamı, işin yapılıp yapılmadığı ve söz konusu çek bedellerinin yapılan işi karşılayıp karşılamadığı konusunda olduğu, davacı tarafın davaya konu çeklerin eser sözleşmesi kapsamında verildiğini bildirdiği, davalının ise malzeme alımı için davacı şirketin kendilerine 80.000,00-TL avans verdiğini, alınan bu bedelin malzeme ve işçilik için harcandığını, davacı yanın taraftarına başkaca ödeme yapmadığından işi bitiremediklerini bildirdiği, davacı tarafın imzalayarak davalıya verdiği çekler için talep ettiği çek bedelinin malzeme ve işçilik için harcandığı, böylece işlerin yapılmadığını kanıtlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalıya sözleşme gereğince toplam 80.000,00 TL tutarlı ön ödemeli çekler verildiğini, çeklerin avans olarak verildiğinin sözleşmenin 4. Maddesinde belirtildiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle çeklerin iadesinin istendiğini, ancak davalının iade etmediğini, mahkemece tedbir kararı verilmediğinden çeklerin ödendiğini, alınan çeklerin gereği işin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme oluştuğunu, bilirkişi raporunda davalının malzeme vs. almadığının belirtildiğini, mahkemece işin yapılmadığının davacı tarafça ispatlanamadığı belirtilmiş ise de ispat yükünde hataya düşüldüğünü, buna rağmen iddialarının ispat edildiğini, çek bedellerinin ödenmesi nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğünü, mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan karar verildiğini, davalının sözleşme konusu işi yaptığına dair dosyada tek bir delilin bulunmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne ve çek bedelinin ödeme tarihindeki faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece alınan 24.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu çeklerin ödenip ödenmediği veya davalı yanca hangi işlere kullanıldığının taraf ticari defterleri incelenmediğinden net bir sonuca ulaşılamadığı belirtilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 20.06.2018 tarihli ek raporda, sunulan 2016 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davacının davalıya avans mahiyetinde 30.09.2016 vadeli 40.000,00 TL ve 20.11.2016 vadeli 40.000,00 TL olmak üzere toplamda 80.000,00 TL çek verdiği, bu çeklerin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın davalı yandan 31.12.2016 tarihi itibariyle cari hesap olarak 84.984,00 TL alacaklı olduğu ve bu alacağım 31.12.2016 tarihi itibarıyla … no’lu Verilen Sipariş Avans Hesabına aktarıldığı, davalı vekilinin sözleşme kapsamındaki işleri yaptığına ilişkin dosyada somut bir belge ve verinin mevcut olmadığı görüldüğünden davacı yanın davalı yana sözleşme karşılığı verdiği 40.000,00 TL’lik 2 adet toplam 80.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olmadıkları sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.Taraflar arasında Küre Dağları Milli Parkı Horma Kanyonu 2. Ve 3. Etap Yürüyüş Parkuru Yapımı İşi kapsamındaki ahşap ve yürüyüş parkuru çelik işlerinin yüklenici tarafından yapılması konusunda sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 4. Maddesi gereğince davacının davalıya toplam 80.000,00 TL bedelli iki adet avans çeki verdiği taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı, sözleşme konusu işin yapılmadığını belirterek, avans olarak verilen çekler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti, çekin iadesi ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yüklenici, avans olarak verilen çekleri malzeme alımı ve işçilik için harcadığını, ancak başkaca ödeme yapılmadığından işi bitiremediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı defterleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkeme, davacı tarafından imzalanarak davalıya verilen çeklerin bedelinin davalı tarafından malzeme alımı ve işçilik harcandığı, böylece işlerin yapıldığı, işlerin yapılmadığının davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Eser sözleşmesi 6089 sayılı TBK’nın 470 ve devamında düzenlenmiştir. Eser sözleşmelerinde işin sözleşmeye, teknik şartlara, mevzuata ve iş sahibinin beklentisine uygun olarak yapılıp, eserin iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından; kararlaştırılan iş bedelinin yükleniciye ödendiğinin ise iş sahibi tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı iş sahibi sözleşme gereğince yapılacak işler için davalı yükleniciye avans olarak 80.000,00 TL bedelli çek verdiğini ileri sürmüş olup, esasen bu konuda bir ihtilaf da bulunmamaktadır. İhtilaf, bu çekler karşılığında bir iş yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmakta olup, yukarıda belirtildiği üzere işin yapıldığı ve teslim edildiğinin ispat yükü yükleniciye düşmektedir. Mahkemece, işin yapılıp yapılmadığı, söz konusu çeklerle malzeme alınıp alınmadığı, alınmış ise ne kadar alındığı, malzemelerin nerede olduğu, işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı, çalıştırılmış ise kime ne miktar ödeme yapıldığı, sonuç olarak avans mahiyetinde verilen çeklerin nereye ne miktar harcandığının buna ilişkin yüklenici tarafından sunulan deliller toplanarak ve gerektiğinde keşif yapılmak suretiyle belirlenmesi, bu deliller gözetilerek davada talep edilen hususlarda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın ve ispat yükünde hataya düşülerek, işin yapılmadığının davacı iş sahibi tarafından kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu çeklerin yargılama sırasında ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü bildirdiğinden, mahkemece bu hususun da araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2018 tarih, 2016/909 Esas, 2018/1146 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.