Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/81 E. 2021/1254 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/81
KARAR NO: 2021/1254
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2018
NUMARASI: 2017/868 Esas, 2018/735 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı davaya konu takiple bakiye bedel alacağının tahsilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalıya kalıp üretimi işini yaparak teslim ettiği halde bakiye bedelin ödenmediğini belirterek davaya konu takiple faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini iddia etmiş; davalı iş sahibi ise, işin ayıplı yapıldığını belirterek borçlu olmadıklarından bahisle davanın reddini istemiştir. Mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek tarafların usulünce tutulan ve örtüşen ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 10.203,52 TL alacaklı olduğu, kayıtlardaki 20.000,00 TL’lik farkın davalı tarafından davacıya kesilen ve ancak davacı defterinde yer almayan faturalardan kaynaklandığı, davalı tarafından yapılan ayıp ihbarının takip konusu faturalara kapsamındaki işlere ilişkin olmadığı, süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının da bulunmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı iş sahibi şirket vekili istinaf itirazında, ürünlerin ayıplı imal edildiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, buna ilişkin tanıkların dinlenmediğini, eksik incelemeye dayalı karar verildiğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında kalıp üretimini konu alan eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı yüklenici, davalıya kalıp üretimi işini yaparak teslim ettiği halde bakiye bedelin ödenmediğini belirterek davaya konu takiple faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini iddia etmiş; davalı iş sahibi ise, işin ayıplı yapıldığını belirterek borçlu olmadıklarından bahisle davanın reddini istemiştir.Mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek tarafların usulünce tutulan ve örtüşen ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 10.203,52 TL alacaklı olduğu, kayıtlardaki 20.000,00 TL’lik farkın davalı tarafından davacıya kesilen ve ancak davacı defterinde yer almayan faturalardan kaynaklandığı, davalı tarafından yapılan ayıp ihbarının takip konusu faturalara kapsamındaki işlere ilişkin olmadığı, süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının da bulunmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu duruma göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ürünlerin ayıplı imal edilip edilmediği, ayıplı ise ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıp ihbarının davaya konu takip dayanağı faturalar kapsamındaki işlere ilişkin bulunmadığı belirtilmiştir. Somut olayda, davalı iş sahibi edimin ayıplı ifa edildiğini ve süresinde ayıp ihbarının da yapıldığını iddia etmiştir. Eser sözleşmesinde iş sahibi eseri teslim alır almaz kusurlu işleri belirleyip makul sürede bunları yükleniciye bildirmek durumundadır. Aksi halde ayıptan kaynaklı haklarını kullanamaz. İş sahibi süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece süresinde yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığı kabul edilmiş ise de davalı bu hususla ilgili tanıklarının dinlenmediğini savunmuş ve bunu istinaf itirazı olarak da ileri sürmüştür. Ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ispatlanabilir. Bu durumda, mahkemece süresinde yapılan bir ayıp ihbarının bulunup bulunmadığının belirlenmesi için davalı iş sahibinin tanık dahil her türlü delili toplanarak süresinde yapılmış ayıp ihbarının kabulü halinde kusurlu işlerin ispatına yönelik diğer deliller de toplandıktan sonra sözleşmenin bedele ilişkin niteliği ile eksik ve ayıplı işler de gözetilerek davacının alacak talebinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı verilen kabul kararı usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olduğundan kararın kaldırılarak belirtilen şekilde araştırma yapılarak hasıl olacak sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın gereğinin yapılması için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2018 tarih, 2017/868 esas, 2018/735 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.