Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/785 E. 2021/2301 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/785
KARAR NO: 2021/2301
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2018
NUMARASI: 2018/307 Esas, 2018/1319 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasında boru hattı basınç düşürme ve ölçüm istasyonu ile orta basınç yapım işi konusunda sözleşme bulunduğunu, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, kesin kabul işleminin sonrasında SGK ve Vergi Dairesinden alınan ilişiksizlik belgelerinin davalıya teslim edildiğini, sözleşme hükümleri gereğince teminat mektubunun iadesi koşullarının oluştuğunu belirterek, 157.824,00 Euro tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapım sözleşmesi imzalandığını, kesin kabul yapılmış olsa da santralin tam anlamıyla gaz kullanımına geçmediğini, yapılan işlerin sözleşmeye uygunluğunun denetlenemediğini, teminat mektubunun iade şartlarının gerçekleşmediğini, iradi ve hukuki risk doğup doğmayacağının bilinemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında, …Yüksek Basınç Doğalgaz Boru Hattı, … Tipi Basınç Düşürme ve Ölçüm İstasyonu ve Orta Basınç Boru Hattı Yapım İşi Sözleşmesi düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 17/1 maddesi gereğince, dava konusu kesin teminat mektubunu davalıya verildiği, sözleşmenin 17/2 maddesi gereğince, kesin kabul işleminin ardından SGK ve ilgili Vergi Dairesinden anılan iş ile ilgili ilişiksiz (borcu olmadığına dair) yazılarının ibrazı ve ayrıca devam eden hukuki veya idari bir riskinde mevcut olmaması halinde, kesin teminat mektubu yükleniciye iade edilir.” düzenlemesinin bulunduğu, 29/03/2018 tarihli Kesin Kabul Durum Tespit Tutanağı ile “…geçici kabul sırasında tespit edilen eksiklerin tamamının giderildiğinin…” tespit edildiği, kesin kabul komisyonu tarafından tutanak ile imzalandığı, SGK’nın 09/06/2017 tarihli, Vergi Dairesinin 30/11/2017 tarihli yazılarıyla davacının anılan iş ile ilgili olarak ilişiğinin bulunmadığı (borcunun olmadığı), davalı tarafça devam eden hukuki ya da idari bir riskin ( açılmış dava, takip, idari yaptırım kararı vs. ) bulunduğu iddia ve ispat edilmediği gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, davalı lehine düzenlenen …Bankasının 02/04/2018 tarihli … nolu, 157.824,00 Euro tutarlı teminat mektubunun davacıya iadesine, tedbir kararının, kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir. vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının HMK 353/a-6 maddesi gereğince usulden bozulması gerektiğini, mahkemenin tüm taleplere rağmen herhangi bir delil toplamadan ya da ihtilaf hakkında bir bilirkişi incelemesi yaptırmadan dosyayı 2 celsede karara bağladığını, taraflar arasında 18.08.2015 tarihinde “… Yüksek Basınç Doğalgaz Boru Hattı … Tipi Basınç Düşürme ve Ölçüm İstasyonu ve Orta Basınç Yapım İşi” projesi hakkında sözleşme imzalandığını, Sözleşmenin 5.Maddesine göre işin süresi “Ek-4’de belirtilen programa sadık kalınmak kaydıyla 9 ay” olduğunu, Ek-4’de son basamak işlem olarak 15.12.2016 tarihli “Geçici Kabul” işlemi gözükse ve normalde işin bitim tarihi için 18.05.2016 belirlenmiş olsa da yaşanan gecikmeler neticesinde işin geçici kabulünün belirlenen tarihten 7 ay sonra yapılabildiğini, sözleşmeyi ayakta tutmak isteyen davalının herhangi bir fesih ya da mektup tazmini yoluna gitmediğini, iyi niyetli bir biçimde işi devam ettirdiğini, mahkeme tarafından iptaline karar verilen Teminat Mektubu hakkındaki “Teminat ve İadesi” başlıklı 17.Maddenin 2. bendinde “16.Maddede belirtilen Kesin Kabul İşleminin ardından SGK ve ilgili vergi dairesinden anılan işle ilgili ilişiksiz (borcu olmadığına dair) yazılarının ibrazı ve ayrıca devam eden hukuki ve ya da idari bir riskin de mevcut olmaması halinde kesin teminat mektubu yükleniciye iade edilir.” hükmü bulunduğunu, bu maddenin atıfta bulunduğu 16.Maddede ise “İşin kesin kabulü geçici kabul itibar tarihinden başlamak üzere 1 yılın sonunda yapılacaktır. Sistemin Ek-5’de belirtilen şartlara uygunluğunun kontrolü kesin kabul tarihinden önce, santralin gaz kullanımından sonra işveren tarafından yapılacak olup herhangi bir uygunsuzluk tespiti halinde bu uygunsuzluklar yüklenici tarafından derhal yerine getirilecektir.” düzenlemesinin bulunduğunu, … Kabul Komisyonu ve diğer ilgililer tarafından 29.03.2018 tarihinde kesin kabul yapılmış olsa da, santral davalıdan kaynaklı olmayan çeşitli nedenlerle iş bu davanın açıldığı tarihte ve halen sözleşmenin 16/Son fıkrasında yazıldığı şekilde tam anlamıyla düzenli gaz kullanımına geçmemiş olup, Ek-5’de belirtilen şartların henüz oluşmadığını, bu durumda müvekkili iş sahibi tarafından yapılan işin sözleşme ve eklerine uygunluğu tam olarak denetlenemediğinden, teminat mektubunun iade şartlarından olan sözleşmeye konu iş nedeniyle idari ve hukuki bir riskin doğup doğmayacağının da doğal olarak bilinmekte olduğunu, davacıya 06.03.2018 tarihinde yazılan son yazı suretinin de dosyaya sunulduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde her ne kadar bu tarihten sonra 29.03.2018 tarihinde yapılan kesin kabulü talebine dayanak olarak gösterse de bahsi geçen durumdan haberdar olduğundan dava dilekçesinde de bahsettikleri üzere 02.04.2018 tarihinde sona eren dava konusu teminat mektubunun vadesini 1 ay uzatıldığını, uzatımdan 3 gün sonra mektubun iptali için huzurdaki davayı açmalarının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığını, davacının sözleşme konusu ekipmanlarla ilgili…’a değil davalıya taahhütleri bulunduğunu, bunların yerine gelip gelmediğinin de dava tarihinde ve halen belirsiz olduğunu, tesisin tam kapasiteyle çalışmaya başlamasının ardından davalı tarafından yapılacak kontrollerde karşılaşılacak arızada yahut yaşanacak herhangi bir olumsuzlukta sözleşme bedelinin onda biri değerindeki mektubun, davacı veya 3.şahısların zararını tazmin etmeye yetmeyeceğinin aşikar olduğunu, teminatın davacı tarafça sıfırlanmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 18.08.2015 tarihli sözleşme ile … yüksek basınç doğalgaz boru hattı, …tipi basınç düşürme ve ölçüm istasyonu ve orta basınç boru hattı yapımı kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşme gereğince edimini yerine getirerek teslim ettiğini belirterek, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen … Bankasının 02.04.2018 tarih … nolu 157.824,00 Euro bedelli teminat mektubunun iptalini kendilerine teslimini talep etmiş, davalı taraf ise teminatın iadesi şartlarının gerçekleşmediğini savunmuş, mahkemece davanın kabulü ile teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmiştir. Sözleşmenin 17/2. maddesinde, “16.maddede belirtilen kesin kabul işleminin ardından SGK ve ilgili vergi dairesinden anılan iş ile ilgili ilişiksiz (borcu olmadığına dair) yazılarının ibrazı ve ayrıca devam eden hukuki ya da idari bir riskin de mevcut olmaması halinde kesin teminat mektubu yükleniciye iade edilir.” hükmü düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafın edimini yerine getirerek üst yüklenici olan davalıya teslim ettiği, davalının da dava dışı iş sahibi …’a teslim ettiği anlaşılmaktadır. İşin geçici kabulü 31.03.2017 tarihinde, kesin kabulü ile 29.03.2018 tarihinde yapılmıştır. Sözleşme konusu işin kesin kabulü yapıldığından, davacı tarafından edimin eksiksiz olarak yerine getirildiği ve davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı tarafça davacının teslim ettiği iş konusunda hukuki veya idari bir risk bulunduğuna ilişkin herhangi bir delil ve belge dosyaya sunulmamıştır. SGK’nın 09/06/2017 tarihli ve Vergi Dairesinin 30/11/2017 tarihli yazılarında davacının sözleşme konusu iş ile ilgili olarak ilişiğinin bulunmadığı (borcunun olmadığı) bildirilmiştir. Bu durumda, sözleşmenin 17/2.maddesindeki şartların gerçekleştiği anlaşıldığından davacının sözleşme kapsamında davalıya vermiş olduğu teminat mektubunu talep hakkı bulunmaktadır. Mahkemece teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2018 tarih ve 2018/307 Esas, 2018/1319 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 53.429,40 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 13.357,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 40.072,06 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 07/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.