Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/78 E. 2021/67 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/78
KARAR NO: 2021/67
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2018
NUMARASI: 2013/75 Esas, 2018/7 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 13/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı … arasında, …’nin Mısır Damiatta’da üstlenmiş olduğu proje için dört adet ters ozmoz sisteminin üretimini, temini, kurulumuna yönelik 03/05/2011 tarihli atık su ekipmanı, teslimi montajı ve devreye alınmasına yönelik 27/05/2011 tarihli iki adet sözleşme bulunduğunu, proje …’e ait olduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki ekipmanları imal ederek, teslim ettiğini ve devreye alındığını, dört adet ters ozmoz için müvekkiline 300.000,00 Euro ödeneceğini, bu bedel karşılığında müvekkili tarafından … adına 23/05/2011 tarihli, … numaralı, 163.400,00 Euro bedelli, 08/06/2011 tarih, … numaralı, 82.025,00 Euro bedelli, 16/06/2011 tarihli, … numaralı, 61.575,00 Euro bedelli, faturalar kesildiğini, davalının bu faturaların %70’lik kadarını ödediğini, müvekkilinin %30’luk kısmı denk gelen 92.100,00 Euro tutarında alacağı kaldığını, atık su ekipmanları için müvekkiline, 85.265,00 TL ödeneceğini, bu bedel karşılığında müvekkilinin 16/06/2011 tarihli, … numaralı, 23.715,00 Euro bedelli, 05/07/2011 tarihli, … numaralı, 19.433,00 Euro bedelli, faturalar kesildiğini, davalının bu faturaların %70’lik kadarını ödediğini, %30’luk kısma denk gelen 12.944,00 Euro tutarında alacağı kaldığını, fatura bedellerinin tahsil edilememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili, davacının sözleşmeyi müvekkili ile imzalamasına rağmen müvekkilini devreden çıkartarak bütün işlemleri doğrudan diğer davalı ile gerçekleştirdiğini, taraflar arasında bulunan ilişki ve anlaşmaların müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının eksik, hatalı ve tarihi geçmiş ürünler gönderdiğini, diğer davalı …’nin müvekkiline ödeme yapmak için bu eksikliklerin giderilmesini şart koştuğunu, bunun yanında davacının müvekkilinin ticari sırlarını ifşa ettiğini, davacının ihtarnameler ile sabit olduğu üzere diğer davalı …’nin temsilcilerini bilmesine rağmen davayı izafeten müvekkiline yöneltmeye çalıştığını, açıklanan nedenler ile davanın reddine, kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili, müvekkilinin Mısır’da kurulmuş bir tüzel kişi olup, Mısır Dimyat’ta faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin Mısır kanunlarına ve yargısına tabi olup huzurda görülmekte olan davaya yetki itirazında bulunduklarını, Denizli … Noterliği’nin 31/01/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … ile 03/05/2011 tarihinde … ile davacı arasında sözleşme imza edildiğini, davacının diğer davalı …’den olan alacaklarını tahsil edemediğini bildirmiş ve bahse konu bakiye ödemelerin müvekkili tarafından yapılmasını talep ettiğini, işbu ihtarnamenin usulsüz olarak müvekkilinin ortağı olduğu … Holding A.Ş.’ye tebliğ edildiğini, müvekkiline hitaben gönderilecek her türlü belge ve yazışmaların doğrudan müvekkiline hitaben Mısır’daki adresine iletilmesi gerektiğini, müvekkilinin ortağı olan … Holding A.Ş’nin işbu ihtarnameye Bakırköy … Noterliği’nin 01/03/2012 tarih ve … numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş bir sözleşme ve ticari ilişki bulunmadığını, müvekkiili ile … arasında akdedilmiş olan 04/10/2010 tarihli sözleşme uyarınca belirtilen tarihlerde ve koşullarda su arıtma sistemi kurulması hususunda anlaşma yapıldığını, sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca arıtma tesisinin teslimi ve devreye alınması için tarih olarak 01/03/2011 belirlendiğini, davalı …’nin belirlenen tarihte ve ek sürelere tanınmasına rağmen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin Bakırköy … Noterliği’nin 14/11/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, müvekkili ile sözleşmesel bir ilişki içerisinde olmayan davacının diğer davalıdan olan alacaklarını müvekkilinden tahsil etmeye çalışması ve borçlarından sorumlu tutulmaya çalışılmasının kabul edilebilir olmadığını, müvekkilinin taraf olmadığı bir sözleşmeden borcunun doğmasının ticari hayatın doğasına, teammüllerine ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı … yönünden açılan davanın usulden reddine, davalı … Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın kabulüne, davalı … Ltd. Şti.’nin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 105.044,40 Euro asıl alacak, 2.870,73 Euro işlemiş faiz, toplam 107.915,13 Euro için iptaline, takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, hüküm altına alınan Euro alacağın takip tarihindeki TCMB Efektif Satış Döviz Kuru Türk Lirası karşılığı üzerinden %20’si oranında hesaplanan 49.142,39 TL icra inkar tazminatının davalı … Ltd. Şti.’den alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, asıl iş sahibinin … olduğunu, diğer davalı … Ltd. Şti.’nin başta kendisini yüklenici gibi göstermiş ise de, yaptığı iş ve işlemlerde kendi adına asaleten … adına temsilci sıfatıyla hareket etmiş olduğunun anlaşıldığını, ortada dolaylı bir temsil söz konusu olduğunu, sözleşmenin ifası sırasında davalı …’in bizzat sözleşmeye katılarak “kendisinin sözleşmenin tarafı olduğunu ve sözleşme ile bağlantılı olduğunu” kabul ve beyan ettiğini, bu nedenle temsilciye yapılan tebligatların temsil olunana da yapılmış sayılacağını, ayrıca sözleşmenin her türlü sonucuna temsil olunanın da katlanmak durumunda olduğunu, bu nedenle … aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emrinin …’e izafeten temsilci sıfatıyla …Ltd. Şti.’ne tebliğ edilmesinin ve aynı şeklide itirazın iptali davası açılmasının hukuka uygun olduğunu, sözleşmeler gereği davacının yaptığı mal teslimlerinin davalı … adına yapılmasının, gümrük beyannamelerinin bunu doğrulamasının, malların montaj ve kurulumlarının … yetkililerinin imzaladıkları iş emri/ tutanakları ile … yetkililerinin refakatinde gerçekleşmesinin, bunlar için … adına kesilen 5 adet faturaya itiraz edilmeyip bedellerinin bir kısmının ödenmesinin, müvekkili şirket adına akreditif açılmasının ve bunlardan kısmi tahsilat yapılmasının da bu iddialarını doğruladığını, …Ltd. Şti.’nin haber vermesi üzerine …’in avukat tdayın ederek davayı takip etmesinin de aralarındaki temsilcilik ilişkisinin gösterdiğini, Yargıtay kararları gereğince de temsil ilişkisinin kanıtlanması için temsilci olduğuna dair bir belgenin olmasını şart olmadığını, Türkiye’de kurulu …Ltd. Şti.’nin diğer davalı …’in temsilcisi olduğu tespit edildiğinden …’e izafeten …Ltd. Şti.’ne karşı yapılan tebligat ve işlemlerin geçerli sayılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına, davanın her iki dava yönünden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, davalılardan …’ye ait olan Mısır’daki bir pojeye de diğer davalı …Ltd. Şti. tarafından üstlenilen işler kapsamında, bu davalı ile davacı arasında yapılan anlaşmalar gereğince yapılan “4 adet ters ozmos sistemi” ve “atık su ekipmanı, teslimi, montajı ve üretimi, temini, kurulumu” işlerine ilişkin olarak bakiye 105.044,40 Euro iş bedeli alacağı ve 2.870,73 Euro işlemiş faizin davalılardan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece verilen karar sadece davacı vekilince istinaf edilmiş, istinaf başvurusunda davanın usulden reddedildiği … şirketi bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalılar … ve …’e karşı 5 adet faturaya dayalı 105.044,40 Euro asıl alacak 2.870,73 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 107.915,13 Euro alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, takip talebi ve ödeme emrinde davalı/borçlu …’in unvanının devamına “izafeten temsilcisi sıfatıyla … Ltd. Şti.” yazıldığı ve adres olarak da … şirketinin adresinin yazıldığı, davalılara çıkarılan her iki tebligatın da davalı …’nin adresine gönderildiği, …’nin süresinde borca itiraz ettiği ve …’e izafeten çıkarılan tebligatı iade ettiği, takibin durdurulduğu ve davacı alacaklının takibin devamını sağlamak amacıyla İİK 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Dosyada davalı … Ltd. Şti.’nin diğer davalı …’in temsilcisi olduğuna dair herhangi bir belge bulunmamaktadır. Buna göre, davacı şirket tarafından davalı … şirketine karşı usulüne uygun başlatılmış bir takip ve tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığından, davalı … şirketi yönünden usulüne uygun bir icra takibin yapıldığından bahsedilmez. Bu nedenle, mahkemece bu davalı yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olması yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/01/2018 tarih ve 2013/75 Esas, 2018/7 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 13/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.