Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/770 E. 2019/542 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/770
KARAR NO : 2019/542
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2019
NUMARASI : 2018/727 Esas,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkilinin üstlendiği işleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının bakiye borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin işçi ücretlerini ödemekte zorluk çektiğini ileri sürerek, davalının …. Üniversitesi’nden olan ve Kartal …. Noterliği’nin 18/05/2018 tarih ve …. yevmiyeli ihtarname ile sabit olan hakediş alacaklarından dava değeri olan 1.229.379,87 TL’lik kısmı üzerine İİK’nın 257. Maddesi gereğince ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına, icra takibine yapılan itirazın iptaline takibin devamına, alacağın başlangıç tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili ise müvekkilinin borçlu değil alacaklı olduğunu, davacının gönderdiği faturayı iade ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece 30/07/2018 tarihli tensibin 5 nolu ara kararı ile, Bakırköy… . İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasındaki kapak hesabının %15’i oranında teminat alınmak suretiyle davalı şirketin …. Üniversitesinde olan ve Kartal ….. Noterliği’nin 8 Mayıs 2018 Tarihli, … Yevmiye Numaralı ihtarnamesiyle sabit olan hakediş alacağına icra dosyasındaki kapak hesabı miktarıyla sınırlı olmak kaydıyla ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati tedbirin bu şekilde kabulüne, işbu hakediş alacağının davalı … Ticaret Limited Şirketi’ne ödenmemesine, yaklaşık ispat sağlanamadığından ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine karar verilmiş, davacı vekilinin 02/08/2018 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasının müvekkilinin sıra cetvelinde yer almasını sağlamayacağından davalı şirketin alacak-teminat-hakedişleri kapsamında verilen 31/07/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararına çevrilmesini ve …. Üniversitesi üzerinde bulunan hak ve alacaklara haciz konulmasını talep etmiş, mahkemenin 02/08/2018 tarihli gerekçeli ara kararında ise davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuş, Dairemiz’in 11/09/2018 tarih ve 2018/1445 esas, 2018/1063 karar sayılı kararı ile, İİK’nın 257/1. Maddesinde belirtilen ihtiyati hacizin koşulları değerlendirilmeksizin aynı maddenin 2. Fıkrasındaki sebeplerin bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğinden öncelikle İİK’nın 257/1. Maddesi şartlarının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin 18/09/2018 tarihli dilekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinden vazgeçtiklerini belirterek teminatın iadesini istemiş, mahkemenin 18/09/2018 tarihli ara kararı ile de davacı vekilinin tedbir talebinin vazgeçme nedeniyle kaldırılmasına, yatırılan teminatın iadesine karar verilmiştir. Dairemiz’in kararı sonrasında davacı vekili 17/09/2018 havaleli dilekçesinde; mahkemece %15 teminat alınarak ihtiyati tedbir verilmesinin hiç bir yarar sağlamadığını, bu nedenle davalının …. üniversitesindeki tüm alacak, hakediş ve teminatlarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiş, mahkemenin 17/09/2018 tarihli ara kararı ile; sözleşme konusu işin teslim edilmediğine ilişkin bir itiraz bulunmadığı, bu durumda tarafların alacak talepleri konusunda yargılama sonucunda bir karar verilecek olmakla birlikte 14/06/2017 tarihli sözleşme, dosyaya sunulan imzalı hakediş raporları, takip dosyası, teknik inceleme raporu, bir arada değerlendirildiğinde davacının yaklaşık ispat kuralına göre İİK nun 257 vd.maddelerinde hükme bağlanan ihtiyati haciz yasal şartlarını sağladığı, davacının alacağının rehinle temin edilmediği, muaccel olduğu, ayıp nedeniyle yapılan itirazlar üzerine alacak miktarı yargılamayı gerektirmekte ise de, İİK 257.maddesinde yaklaşık ispat yeterli görülmekte olup, tam bir ispat aranmadığı gerekçesiyle davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne, icra takibindeki asıl alacak miktarı olan 1.114.064,63 TL ile sınırlı olmak üzere bu değerin %15’ine tekabül eden 167.109,69 TL nakdi veya süresiz kesin banka teminat mektubu teminat olarak yatırıldığında, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK 257 ve devamı madde hükümlerine göre ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.Davalı vekili ise 20/12/2019 tarihli dilekçesinde, davacı iddialarının tamamen yargılamayı gerektirdiğini, davalı tarafın itiraz ve iddialarının kararda yer almadığını, kararın ihsası rey niteliğinde olduğunu, davacının eksik ve kusurlu imalat yaptığı, geciktiği konusunda pek çok veri sunulmasına rağmen bu hususların dikkate alınmadığını, ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini, yapılan işe dair henüz bir kesin hesap çıkarılmadığından davacı iddialarının dayanaksız olduğunu, geçici kabul ve kesin kabulün yapılmadığını, ihtarlar gönderildiğini, cezai şart alacaklarının doğduğunu, davacı aleyhine Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/60 D.iş dosyasından tespit talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığı gibi alacaklı durumda olduğunu, davacının alacaklı olduğuna dair hiç bir kanıtın bulunmadığını, yaklaşık ispatın sağlanamadığını belirterek, mahkemenin 07/09/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemenin 10/01/2019 tarihli duruşmalı incelemesi sonucunda verilen ara kararı ile, taraflar arasında menfaat dengesi ve haciz kararıyla ulaşılmak istenen amaç göz önünde tutularak maddi hukukun izin verdiği hukuki sonuç ve icrasına yönelik asıl davada çıkacak hukuki korumanın güvence altına alınması amacıyla talep olduğuna göre, haczin de bu menfaat sınırları içinde kalması gerektiği, taraflar arasındaki menfaat dengesi ve haciz kararı ile ulaşılmak istenen amaçta göz önüne alınarak tehlike ya da haciz ne kadar büyük olursa olsun maddi hukuka göre asıl dava davacıya kazandırmaya yönelik hukuki korumayla haciz yoluna ulaşılamayacağının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli karar yazılmadan kendilerine e-tebligat sisteminden 23/01/2019 tarihinde 10/01/2019 tarihli duruşma tutanağının tebliğ edildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının İİK’nın 260/1-2 maddelerinde belirtilen unsurları taşımadığını, davacının yaptığı işlerin eksik ve kusurlu olduğunun anlaşıldığını, ihtiyati hacizin hangi belgelere ilişkin olarak verildiğinin anlaşılamadığını, ihtiyati haciz kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, kesin hesabın çıkarılmadığını, geçici kabulün dahi yapılmadığını, işin gecikmesi nedeniyle cezai şart alacağı doğduğunu, davalı iddialarının kararda yer almadığını belirterek, yerel mahkemenin 10/01/2019 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Dairemiz’in 12/03/2019 tarih ve 2019/375 esas, 2019/326 karar sayılı kararı ile; UYAP sisteminde tüm hakimler tarafından imzalanmadan gerekçeli karar tebliğ edilemeyeceğinden istinaf incelemesine konu ara kararının tebliği için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiş, geri çevirme kararı sonrasında gerekçeli kararın tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, sözleşme konusu işin teslim edilmediğine dair bir itiraz bulunmadığı ve alacağın rehinle temin edilmediği göz önüne alınarak, dosyaya sunulan deliller bir arada değerlendirildiğinde, İİK’nın 257 ve devamı maddelerine göre yaklaşık ispatın ve ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/01/2019 tarih ve 2018/727 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, ikinci kez fazladan yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde yatıran davalı tarafa iadesine,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 30/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.