Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/686 E. 2022/177 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/686
KARAR NO: 2022/177
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2015/863 Esas, 2018/1013 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen … Sultançiftliği Şubesine ait 15.10.2015 tarihli, … numaralı, 250.000,00TL bedelli ile yine aynı şubeye ait 31.10.2015 tarihli, … numaralı, 250.000,00TL bedelli çeklerin avans olarak verildiği ve bedelsiz kaldığından bahisle iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili; müvekkil şirket ile arasında Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü tarafından açılan ihale kapsamında … AŞ’nin ana yüklenici olduğu ve müvekkil şirketin de alt yüklenici olduğu Niğde …Toprak İşleri Sanat Yapıları Üstyapı Köprü ve Çeşitli İşler Yapım İşi ile ilgili olarak taşeron sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirket tarafından sözleşmeye konu işin süresinde yapılabilmesi ve davalı şirketin konkasör tesisi kuracağını ve maddi desteğe ihtiyacı olduğunu bildirmesi üzerine davalıya 50.000TL banka havalesi ve 10.000TL’de şantiyede elden nakit, bakiye kısmı çek olarak 1.310.000TL avans ödemesi yapıldığını, davalının haksız olarak şantiyeyi ve işi bırakması üzerine davalı şirketin sahada yaptığı işin metrajının çıkarılması için müvekkil şirket yetkilileri ile ana yüklenici olan … AŞ şantiye şefi tarafından 24/06/2015 tarihli çalışma sahası tespit tutanağı düzenlenerek davalı şirket tarafından sahada yapılan iş ve imalatın hem müvekkil şirket hem de ana yüklenici tarafından ayrı ayrı ölçümlenerek tespit edildiğini, davalı tarafından avans ödemesi olarak alınan ancak karşılığında hizmet verilmeyen … Sultançiftliği Şubesi … nolu 15.10.2015 keşide tarihli ve 250.000 TL bedelli, yine aynı banka şubesine ait … nolu 31.10.2015 keşide tarihli 250.000 TL bedelli çeklerin iade edilmediği gibi verilmesi gerekli faturaların da düzenlenerek müvekkil şirkete teslim edilmediğini, davalıya toplamda 1.310.000TL avans ödemesi yapıldığını, ayrıca müvekkili tarafından davalı adına 18.706 TL bedelli elektrik faturası ödemesi yapıldığını, öncelikle çeklerin icra takibine, ihtiyati hacze ve sair hiçbir icra işlemine konu edilmemesi açısından ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … Sultançiftliği Şubesi … nolu 15.10.2015 keşide tarihli ve 250.000 TL bedelli, yine aynı banka şubesine ait … nolu 31.10.2015 keşide tarihli 250.000 TL bedelli toplam 500.000 TL bedelli çekler nedeniyle ( fazla yapılan ödemenin mahsubu neticesi 39.235,80 TL’yi mahkeme veznesine teminat olarak yatırmaya hazır olduklarını beyanla) müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve çeklerin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkil şirketin yüklenici davacı şirkete 234.831,77TL ödemesinin kaldığını, bunun iki katı bir alacaktan bahsetmiş olmasının şaşırtıcı olduğunu, müvekkilin özellikle Güneydoğu Bölgesinde yaşanan terör olayları nedeniyle baraj inşaatı işinden yalnız 3.5 Milyon TL zarara uğradığını, bu nedenle ticari yaşamına devam edebilmek için Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1280 esas sayılı dosyası üzerinden iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğunu ve mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verdiğini, müvekkili şirketin kimsenin tek kuruşunu haksız yere elde etme fikri ve amacının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından verilen çeklerin bedelsiz kaldığından bahisle davanın kısmen kabulü ile; … Sultançiftliği Şubesine ait 15.10.2015 tarihli, … numaralı, 250.000,00TL bedelli çekin tamamı ile yine aynı şubeye ait 31.10.2015 tarihli, … numaralı, 250.000,00TL bedelli çekin 212.315,19TL bedelli kısmına ilişkin olmak üzere toplam 462.315,19 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece davalıya 462.315.20 TL borçlu olmadığının tespitine karar verdiğini, dava değeri dava dilekçesinde 460.764,20 TL olarak gösterildiğini, davalı vekilinin lehine nisbi olarak 4.495,24 TL vekalet ücreti verildiğini, dava dilekçesinde çek bedelleri kadar borçlu olmadıklarının tespitini talep etmediklerini, çek bedelinden 460.764 TL borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, kısmen kabul olduğu için yargılama giderlerinin hesabında da hataya düşüldüğünü, tamamının davalıdan tahsilinin gerektiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı alt yüklenicidir. Davacı tarafça 460.764,20-TL alacak için menfi tespit davası açılmış ve toplam bedeli 500.000- TL olan dava konusu çeklerden dolayı davalıya, 460.764,20- TL borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. Mahkeme tarafından bu talebin fazlasına hükmedilerek davacının davalıya 462.315,19 TL borçlu olmadığına hükmedilmiştir. Karar bu yönüyle hatalı olmuştur. Davacı her ne kadar çeklerin iptalini de talep etmiş ise de , mahkemece çeklerin iptali yönünden hüküm kurulmadığı ve davacı vekili tarafından bu husus istinafa konu edilmediğinden karar bu yönüyle incelenmemiştir. Mahkemece menfi tespit talebi yönünden tam kabul kararı verilmesi gerekirken talep miktarı aşılarak fazlasına hükmedilmesi hatalı olduğu anlaşılmakla kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davacının davalıya 460.764,20 TL borçlu olmadığına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2018 tarih ve 2015/863 Esas, 2018/1013 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KABULÜ ile, 4- … Sultançiftliği Şubesine ait 15.10.2015 tarihli, … numaralı, 250.000,00TL bedelli çekin tamamı ile yine aynı şubeye ait 31.10.2015 tarihli, … numaralı, 250.000,00TL bedelli çekin 210.764,20 TL bedelli kısmına ilişkin olmak üzere toplam 460.764,20 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 31.474,80 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 7.868,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.879,09 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yapılan 7.868,71 TL peşin harç, 27,70 başvurma harcı, 9.250,00 TL bilirkişi ücreti, 1.980,20 TL posta, tebligat ve diğer giderler olmak üzere toplam 19.126,61 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 40.088,21 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 27,38 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 148,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 01/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.