Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/684 E. 2019/854 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/684
KARAR NO : 2019/854
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2018
NUMARASI : 2018/360 Esas, 2018/1171 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı …, davalı tarafın Ataköy’de bulunan otel iskelesinin ağaç kaplama işlerini yaparak buna ilişkin 13/11/2015 tarihli fatura düzenlediğini, davalının bakiye 18.306,00 TL alacağı ödemediği için Bakırköy …İcra Dairesinde … sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, esas nolu dosyasında takip başlattığını, davalı tarafından haksız itirazı ile takibin durduğunu, davalı taşeron şirketle yapılan sözleşme gereği otelin iskele kısmının ağaç kaplama işini 43.700,00-TL karşılığında yaptığını, işi tamamlayarak 2015 yılı Haziran ayında teslim ettiğini, davalının 25.000,00 TL ödeme yaptığını, bakiyesini ödemediğini, 2015 yılı Aralık ayında meydana gelen fırtına neticesinde ve dalgaların etkisi ile iskele üzerindeki bir kısım ahşapların kırılmış olduğunu, davalı şirketin de bu nedenle kalan iş bedelini ödemeyeceğini bildirdiğini, oysa kendisinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, iskelenin metal kısmındaki mühendislik hataları neticesinde kendisinin yaptığı ağaç kaplamanın zarar görmüş olduğunu, zira suyun temas etmediği kara kısmında bulunan ahşap kaplamanın halen mevcut olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin davacı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, fatura içeriğinin dayanağı bulunmadığını, bu nedenle takibe itiraz edildiğini, faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, fatura içeriğinin anlaşılamadığını, faiz ve icra inkar tazminatı talep hakkı bulunmadığını, davacının iskelenin ahşap kaplama işini hatalı ve eksik yaptığını, bu nedenle iskelenin zarar gördüğünü, otelin iskeleyi hiç kullanamadığını, işin uzmanı olan davacının ahşap kaplamanın su ile temas edeceğini öngörerek yaptığını, buna göre malzeme kullanmış olması gerektiğini, tamamen davacının kusurundan kaynaklı olarak söz konusu ahşap zeminin zarar gördüğünü, bu nedenle müvekkili şirketin avans ödemesi dışında geriye kalan ödemeyi yapmadığını belirterek, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın%20 sine tekabül eden 3.661,20 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf talebi üzerine, Dairemiz’in 27/03/2018 tarih ve 2017/794 esas, 2018/342 karar sayılı kararı ile, davacının işin ayıplı yapılmayıp, 2015 yılı Aralık ayında meydana gelen fırtınada hasara uğradığını belirttiğinden, mahkemece davacının bildirdiği şekilde ve mücbir sebep oluşturacak derecede fırtına olayları olup olmadığının ilgili meteoroloji biriminden sorularak saptanması, bilirkişiden ek rapor alınarak bildirilen şiddetteki fırtınanın dava konusu iskeledeki usulünce monte edildiği varsayılan ahşap kaplamaları söküp sökmeyeceğinin belirlenmesi, sökebilecek ise mücbir sebebin varlığının kabulü ile bu sonuç dairesinde hüküm kurulması; ancak fırtına olmamış ise ya da bu şiddetteki fırtınanın ahşap kaplamaları sökmesinin mümkün olmayacağının belirlenmesi halinde, işin yüklenici tarafından ayıplı yapıldığı sonucuna varılarak, davacı tarafından düzenlenen ve taraflarca benimsenen faturada belirtilen 43.306,00 TL iş bedeli götürü bedel niteliğinde olduğundan, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre işin ayıplı yapılan kısmının işin tamamına oranı bulunarak, bu oran 43.306,00 TL iş bedeline uygulanmak suretiyle davacı yüklenicinin isteyebileceği iş bedelinin hesaplanması, ve bu bedelden taraflar arasında ihtilafsız olan 25.000,00 TL ödemenin düşülmesi ile sonucuna göre bir karar verilmesi için davalı vekilinin istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile, kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dairemiz’in kararı sonrasında yerel mahkemece yazılan müzekkereye cevaben Bölge Meteoroloji Müdürlüğü tarafından sunulan CD’de olağanüstü olay raporları bildirilmiş, bu kapsamda mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmıştır. İnşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 12/09/2018 tarihli ek raporda, Meteoroloji tarafından gönderilen 04/07/2018 tarihli yazı ekindeki raporlar incelendiğinde, kaldırma kararında belirtildiği üzere bölgede 2015 yılı Aralık ayı içerisinde fırtına olaylarının yaşanmamış olduğunun anlaşıldığı, bu durumda davacı yüklenicinin yaptığı işin ayıplı olarak yapılmış olduğu kanaatine varıldığı, dava dosyası içerisinde bulunan söz konusu işin yapıldığı tarihe ait fotoğraflar ve yerinde yapılan tespitler ışığında; işin ayıplı yapılan kısmının işin tamamına olan oranının % 20 olduğu, bu oranın 43.306,00 TL iş bedeline uygulanmak suretiyle davacı yüklenicinin isteyebileceği toplam iş bedelinin 34.644,80 TL olduğu, davacının davalı taraftan tahsil etmiş olduğu anlaşılan 25.000,00 TL’nin bu tutardan düşülmesi ile davacı yüklenicinin isteyebileceği bakiye bedelin 9.644,80 TL olacağı belirtilmiştir. Mahkemece, Meteoroloji Müdürlüğü’nce olağanüstü hal durum raporlarının gönderildiği, bilirkişinin ek raporunda fırtına olayı yaşanmadığından davacı yüklenicinin yaptığı işin ayıplı olduğu, işin ayıplı kısmının tamamına oranının %20 olduğu, bu oranın 43.306,00 TL olan iş bedeline oranlandığında yüklenicinin talep edebileceği iş bedelinin 34.644,80 TL olup, bu miktardan 25.000,00 TL ödeme düşüldüğünde davacı alacağının 9.644,80 TL olduğunun belirtildiği, buna göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 9.644,80 TL alacaklı olduğu, alacağın likit olmaması ve itirazın kısmen haksız olması nedeniyile icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmi iptali ile, takibin takip tarihi itibari ile 9.644,80 TL asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek reeskont faizi ile birlikte devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu iskeleyi eksiksiz ve hatasız olarak tamamlayıp teslim etmesine rağmen, 2015 Kasım-Aralık ayları ve sonrasında meydana gelen şiddetli fırtına nedeniyle iskelenin zarar gördüğünü, bu hasardan kendisinin kusuru bulunmadığını, tamamen afet nedeniyle meydana geldiğini, istinaf incelemesi sonucu kararın kaldırıldığını, sonrasında mahkemece Meteoroloji Müdürlüğü’nden 2015 yılında Bakırköy tarafında fırtına olup olmadığı sorularak verilen cevap ekindeki CD içeriği dosyaya alınmadan ve içeriği incelenmeden bilirkişiye verildiğini, bilirkişinin 2015 Aralık ayında fırtına olmadığını belirterek işin ayıplı olduğu doğrultusunda rapor düzenlediğini, itirazların dikkate alınmadığını, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, CD ortamındaki cevabi yazı incelendiğinde, 2015 Aralık ayında herhangi bir fırtına olup olmadığı hakkında bir rapor bulunmadığını, ancak 2015 Kasım ayında belirttiğimiz gibi şiddetli fırtına olduğunun belirtildiğini, meteorolojinin bildirmemesine rağmen bilirkişinin 2015 Aralık ayında fırtına olmadığı yönünde görüş bildirmesinin hatalı ve eksik incelemeyle telafisi imkansız zarara uğramasına neden olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, kaldırma kararından sonra düzenlenen 12/09/2018 tarihli ek raporun eksik incelemeye dayalı ve hatalı olduğunu, raporda meteoroloji cevabına göre 2015 Aralık ayında fırtına olaylarının yaşanmadığı, işin ayıplı oduğu ve istenebilecek bakiye bedelin 9.644,80 TL miktarında olduğunun belirtildiğini, işin tamamına oranla %20 ayıplı olduğu belirtilip bakiye bedelin 9.644,80 TL olarak hesaplanmasına itiraz ettiklerini, ancak itirazların değerlendirilmeyerek raporun hükme esas alındığını, davacı beyanlarına göre ahşap kısımların kırıldığı tarihin 2015 Aralık ayı olduğunu, faturanın 30/11/2015 tarihli olduğunu, müvekkili şirketin iskeleyi uygun ahşap kullanılmamış olması, uygulamanın usulüne göre yapılmamış olması ve ahşap kısmın tamamlanmamış olması nedeniyle kullanamadığını, ahşap kaplamanın normal şartlarda sökülme süresinin hesaba katılmadığını, ayıplı imalatın işin tamamına oranının %20’den fazla olduğunu, keşif tarihinde iskele üzerinde ahşap malzeme bulunmadığı görülmesine rağmen raporda demir doğramaların üst kısmında montaj vida deliklerinin bulunduğu, sunulan fotoğrafta iskelenin büyük kısmının ahşap malzeme ile kaplı olduğu, fotoğraftaki kaplanmamış alanın ise ortamda monte edilmeyi bekleyen malzemelerin bulunması nedeniyle uygulamanın yapıldığı tarihte kaplandığı sonucuna varılarak varsayıma dayalı kanaat bildirildiğini, %20 oranının hangi kriterlere göre belirlendiğinin açıklanmadığını, bu kısmın %50’den az olamayacağını, ek raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, hatalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının teslim ettiği işin ayıplı ve eksik olması nedeniyle davacının müvekkili şirketten bakiye alacak talep hakkı bulunmadığını, davacıya avans olarak ödenen 25.000,00 TL’nin toplam iş bedelinin %57’sine denk geldiğini, işin eksik ve ayıplı teslimi nedeniyle talep hakkının bulunmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir. Somut olayda, davacı tarafça ahşap iskele işlerinin yapılıp fatura düzenlendiği, ödeme yapılmayınca girişilen icra takibine itiraz edildiğinden itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istenmiştir. Davacı işi yerine getirdiğini, sonrasında Aralık 2015 tarihlerinde çıkan fırtına nedeniyle iskelenin zarar gördüğünü ileri sürmektedir. Dairemiz’in kaldırma kararına uyularak mahkemece Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nden anılan döneme ilişkin fırtına olayları sorulmuş, verilen cevap üzerine, inşaat mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün cevabında Kasım 2015 ayında 2 gün fırtına olduğu belirtilmiş, Aralık ayında fırtına bilgisi verilmemiştir. Bilirkişi ek raporunda, Aralık ayında fırtına olmadığını, işin ayıplı yapılmış olduğunu, ayıbın tüm işlere oranının %20 olduğunu, iş bedelinden mahsubu ve ödemelerin düşülmesi halinde davacı alacağının 9.644,80 TL olarak hesaplandığını bildirmiş, mahkemece bu miktar üzerinden itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça mücbir sebep olarak fırtına çıkması nedeniyle iskelenin hasara uğradığı ileri sürülmüş ise de Dairemiz kararına uygun olarak yapılan araştırma ve denetime elverişli ve gerekçeli olarak düzenlenen ek raporda işin ayıplı yapıldığı sonucuna varılmakla, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Alacak, yargılama sonucunda belirlenip, likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi de doğru olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2018 tarih ve 2018/360 Esas, 2018/1171 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Davacı tarafından İstinaf harçları peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yatırılması gereken 658,83-TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 164,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 494,12-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 04/07/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.