Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/635 E. 2021/2254 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/635
KARAR NO: 2021/2254
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/04/2018
NUMARASI: 2014/1454 Esas, 2018/374 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakediş kesintilerinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili, “İstanbul-Harbiye Kongre Merkezi” inşaatının İBB Yapı İşleri Müdürlüğünce, davalılar … A.Ş. ve … tarafından oluşturulan adi ortaklığa ihale edilerek 13.02.2008 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket ile adi ortaklık arasında 08.01.2009 tarihinde imzalanarak yürürlüğe giren yüklenici sözleşmesi ile Harbiye Kongre Merkezinin Tüm Çelik İmalat İşlerinin müvekkili şirket tarafından yapılacağını, yüklenilecek işin malzemelerinin davalı tarafından müvekkil şirkete teslim edileceğini, müvekkilinin de teslim edilen malzemelerin projesine uygun olarak işlenmesi ve montajını yapacağını, üstlenilen işin tamamının ise birim fiyat esasına göre yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin üstlenilen işi yerine getirdiğini, ancak davalı adi ortaklığın müvekkiline ihtarname göndererek, prim borcu olmadığı halde SGK işçilik tutarı olarak 531.736,92 TL, damga resmi olarak 47.013,83 TL, işin gecikmesinden davalı sorumlu olduğu halde geç teslim sebebi ile elektrik-su gideri olarak 14.108,80 TL ve çelik işi yapıldığı, moloz çıkmayacağı, işin temmuz 2009 da teslim edildiği, 22/01/2010 tarihli ihtara kadar talep olmadığı halde molozların kaldırılması ile işçilik ve malzeme bedeli olarak 171.551,90 TL olmak üzere toplam 764.411,45 TL’nin hakediş tutarından kesileceğini ihtar ettiğini, ihtarnameye itiraz edildiğini, müvekkil şirketin sözleşme hükümlerine istinaden üstüne düşen görevleri yerine getirdiğini ve akabinde onaylı kesin hakediş raporunu davalıdan talep ettiğini, ancak davalının tüm ısrarlara rağmen onaylı kesin hakediş raporunu müvekkiline vermediği gibi ödeme taleplerini de herhangi bir borcu olmadığını iddia ederek kabul etmediğini, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin talebi üzerine davalının 2011/304 Esas sayılı dosyaya sunduğu kesin hakediş raporuna göre ise 454.698,22 TL kesinti yaptığını, ancak hakediş imalat miktarını düşük göstermek sebebiyle 788.584,67 TL ilave kesinti yaptığını, toplamda ise 1.243.282,89 TL’nin haksız olarak müvekkilinin hakedişinden kestiğinin anlaşıldığını, sözleşmenin 3. maddesi gereğince müvekkili şirketin 12.01.2009 tarihinde işe başlaması ve işi 12.05.2009 tarihinde bitirmesinin yüklenildiğini, yine sözleşmenin 6.2.1 maddesi gereği; inşaat işinde kullanılacak malzemelerin davalı tarafından müvekkili şirkete teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalının malzemeleri müvekkili şirkete gecikmeli olarak 2009 Mart sonunda teslim etmesi nedeniyle işe gecikmeli olarak başlandığını, buna rağmen müvekkili şirketin yine de sözleşmede kararlaştırıldığı gibi dört aylık sürede işi teslim ettiğini, işin teslimindeki her gecikilen gün için gecikme cezası kesilmesi mümkün iken, davalının müvekkili şirkete bu yönde herhangi bir işlem yapmamış olmasının da işin teslimindeki gecikmenin kendi kusurundan kaynaklandığını kabul ettiğini açıkça gösterdiğini belirterek, müvekkili şirketin aleyhine haksız olarak yapılan toplamda 1.243.282,89 TL hakediş kesintisinin ödemenin yapılması gereken tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı şirket ile imzalanan 08.01.2009 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde sözleşmeye ait birim fiyatlarına yemek, ulaşım, konaklama, genel giderler ve kârın dahil olduğunu, ayrıca bu fiyatlara “her türlü sarf ve bağlantı elemanı, somun, perçin, pul, saplama, vs ile tüm sarf malzemeleri ve zayiat, kaynak payı dahil olduğunu,” sözleşmenin 3. maddesinde ise işin 12.05.2009 tarihinde eksizsiz, proje ve ekleri ile teknik şartnamelere uygun, hazır, istenen kalite ve özelliklerde bitirilerek işverene teslim edileceğinin hüküm altına alındığını, davacının 11.09.2009 tarihli, imzasız, 11.326.783,62 TL tutarlı bir hak ediş gönderdiğini, söz konusu hak edişin gerçekleri yansıtmadığı ve kabul edilmediğinin davacıya bildirildiğini, yetkililer arasında yapılan görüşmeler neticesinde mutabakata varılarak davacıya tüm hak edişleri dahil olmak üzere yapmış olduğu işin bedeli olarak 12.449.182,00 TL ödendiğini, ayrıca, dava dışı … firmasına, demir malzeme bedeline ilişkin olarak 5.161.807.- TL nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, tüm alacağı ödendiği halde yıllar sonra haksız kesinti yapıldığı iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davayı, borcu ve iddiaları kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının davasını yasada öngörülen zamanaşımı süresi dolduktan sonra açtığından zamanaşımı yönünden reddine, dava dilekçesindeki eksiklerin tamamlanması için davacıya kesin süre verilmesi ile tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, dava dilekçesindeki eksiklikler tamamlandığı takdirde yeniden cevap dilekçesi verme haklarının saklı tutulmasını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın ve tüm istemlerinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davalıların yüklenici oldarak Harbiye Kongre Merkezi’nin inşaat yapım işlerini üstlendiği ve bu kapsamda davacı şirket ile 08/01/2009 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmede işin konusunun Harbiye Kongre Merkezi inşaatının tüm çelik imalat işlerinin birim fiyat esasına göre yapılması olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3.maddesinde işin başlama tarihinin 12/01/2009, teslim tarihinin ise 12/05/2009 olarak belirlendiği, 4.maddesinde “yüklenicinin yükümlülüğündeki işlerle ilgili birim fiyatlar Sözleşme Ek 1’de belirtilmiştir. Sözleşmeye ait birim fiyatlarına yemek, ulaşım, konaklama, genel gider ve kar dahildir. Ayrıca Ek 1’de belirtilen fiyatlara her türlü sarf ve bağlantı elemanı -vida, somun, perçin, pul, saplama vs- ile tüm sarf malzemeleri ve zayiat, kaynak payı dahildir. Tüm birim fiyatlar esas itibariyle iş bu sözleşme süresince sabit olup Ek 1’de belirtilen keşif metrajları bilgi amaçlıdır, ödemeler aylık hak edişler üzerinden hesaplanıp verilecektir.” şeklinde düzenlendiği, “ödeme şekli-teminat kesintileri” başlıklı 11.1 Maddesinde “yüklenici tarafından sözleşme birim fiyatları esas alınarak aylık hak edişler yapılarak işveren onayına sunulacaktır. Ödeme vadesi hak edişlerin düzenlendiği tarihi takip 40 gün sonrasıdır.” şeklinde düzenlendiği, yine sözleşme kapsamında diğer maddelerde tarafların yükümlülükleri, geçici ve kesin kabul şartları, gecikme cezası, fesih ve infisaha ilişkin hükümlerin düzenlendiğinin belirlendiği; taraflara ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davacı şirket tarafından, davalıların iş ortaklığına 16 adet toplam 12.135.339,64 TL’lik fatura düzenlendiği, davacı şirketin davalıların iş ortaklığından 25 adet toplam 11.984.250,00 TL tutarında ödeme aldığı, davalıların iş ortaklığın ise 6 adet toplam 145.715,90 TL tutarında davacıya fatura düzenlediği, her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, bu durumda davacının davalıdan cari hesabına göre 5.373,74 TL alacağının olduğu, taraflar arasında bu yönde bir ihtilafın bulunmadığı ve cari hesap alacağının dava konusu olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalı şirketlerin iş ortaklığı olan …-… Adi Ortaklığı tarafından, davacı şirketin hak edişlerinde kesinti yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığının belirlendiğii; İ.B.B. tarafından Fen İşleri Daire Başkanlığına gönderilen 06/04/2012 tarih ve 136 sayılı yazıda, 207.842.419,76 TL + KDV sözleşme bedeli ile Yüklenici Ortak Girişim uhdesinde kalan Harbiye Kongre Merkezi inşaatı işine ait kesin hesapların tetkikinde, yükleniciye ödenecek tutarın 10.523.363,31 TL olarak tespit edildiğinin belirtildiği, davacı tarafından dosyaya sunulan 09/03/2010 tarihli kesin hak edişte, elektrik ve su gideri 14.108,80 TL, molozların kaldırılması ile işçilik ve malzeme bedeli 171.551,90 TL, SGK işçilik kesintisi 269.037,52 TL olmak üzere toplam 454.698,22 TL’lik kesintinin yapıldığı belirtilmiş ise de bu belgenin tarafların imzasını taşımadığı, ayrıca yukarıda açıklandığı üzere sözleşme kapsamında davalı şirketler ortaklığı tarafından davacıya toplam 11.984.250,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, dosya kapsamına sunulan belgeler, yapılan açıklamalar, İ.B.B.’den temin edilen kayıtlar değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan sözleşme ve davacı tarafından yapılan işler kapsamında davacıya ödemelerin yapıldığı ve davacının hak ediş alacağından kesinti yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporları ile yapılan kesintilerin yerinde olmadığının tespit edilmesine rağmen davanın reddi yönünde verilen kararın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu; mahkemece dosya kapsamı incelenmeksizin ve deliller gereği gibi irdelenmeksizin karar tesis edildiğini, davalının müvekkilinden 3 kalem altında 454.698,22 TL kesinti yaptığının sabit olduğunu; gerekçeli kararda, tarafların imzasını taşımadığı bildirilen 09.03.2010 tarihli kesin hakedişin, dava dilekçesinin ekinde EK-6 başlığıyla sunulduğunu; müvekkili tarafından gönderilen Beşiktaş … Noterliği 06.09.2010 tarih … nolu ihtarname ile de talep edilmesine rağmen davalı ortaklığın kesin hakediş raporunu müvekkiline göndermediğini ve rapora davalıların raporu sunduğu Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/304 E. Sayılı dosyadan ulaşıldığını; 09.03.2010 tarihli kesin hakediş raporunda tarafların imzası bulunmasa da, raporun “Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 01.07.2011 tarihli yazı ile davalı adi ortaklık mali işler koordinatörünün ıslak imzası ile gönderildiğini; bu kapsamda, davalı ortaklık tarafından sunulan kesin hakediş raporuna göre davalının, Elektrik-Su Giderleri Kesintisi 14.108,80 TL, Molozların Kaldırılması ve İşçilik ile Malzeme Bedeli Kesintisi 171.551,90 TL, SGK işçilik kesintisi 269.037,52 TL olmak üzere toplamda 454.698,22 TL kesinti yaptığının davalının bizzat kendi hazırladığı kesin hakediş raporu ile sübut bulduğunu; bu üç kaleme ilişkin yapılan kesintilerin haksız olduğunun, dosyada alınan bilirkişi raporlarıyla belirtildiğinden üç kalem yönünden müvekkilinin alacaklı olduğunun açık olduğunu; belirtilen kalemler yönünden davalı ortaklığın, kesinti yapacağını Antalya … Noterliğinin 22.01.2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile açıkça bildirdiği ve kesin hakediş raporu ile de bu hususun doğrulandığını; dosyaya sunulan delillerle kesintilerin yapıldığı ve haksız olduğunun ispatlandığından aksini ispat yükünün davalıya geçtiğini, davalının kesintilerin haklı olduğunu ispatlayamadığını; davalı kesin hakediş raporları incelendiğinde, hakediş imalat tutarı kesintisi adı altında 788.584,67 TLyi, kesin hakedişte yapılan imalatları düşük göstermek sureti ile mahsup ettiğini; müvekkili tarafından hazırlanan hakedişe göre; imalat tutarı 11.326.783,62 TL iken davalı tarafından sunulan hakkedişteki imalat tutarının 10.538.234,95 TL olarak gösterildiğini; dava dilekçesinde sundukları tabloda her iki hakedişte bazı kalemlerin montaj ve imalat tutarlarında da farklılıkların söz konusu olduğunu, davalının, kesinti yaptığı 788.584,67 TL nin bahse konu kg farklılıklarından kaynaklandığını; dosyada alınan ek raporda, 461.184,19 TL kesinti yönünden davalı ortaklık ile İBB arasında düzenlenen 18 nolu hakedişte işveren idare tarafından bu başlık adı altında yapılan bir kesinti tespit edilemediği, bu durumda “montaj ve imalat miktarındaki farklılık” adı altında 461.184,19 TL’lik kesintinin haklı olamayacağı kanaatine varıldığının belirtildiğini; 327.664,47 TL’lik kesinti bakımından ise, kök rapora itirazı üzerine ek raporda, imalatın müvekkilinden istenmediği, dolayısıyla müvekkilinden beklenemeyecek bir iş için kesinti yapmanın haksız olduğunun belirtildiğini; dolayısıyla davalı tarafından teslim edilen malzeme belgelerinin incelenmesi ve yine davalının İBB’ye sunduğu hakediş dosyasının incelenmesi neticesinde müvekkili şirket tarafından hazırlanan hakedişe esas alınan malzeme miktarının doğru olduğu ve davalının haksız kesinti yaptığının ortada olduğunu; mahkemenin haksız kesintilerden 454.698,22 TL’lik kısmının reddine ilişkin hatalı da olsa bir gerekçe gösterildiği ancak bakiye kesinti tutarı bakımından davanın reddi için gerekçe gösterilmediğini; kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için davalı tarafından müvekkilinin hakedişlerinden kesinti yapılmadığı varsayımında dahi dosyada alınan raporlar ile müvekkilinin davalıdan kesintiler dışında 5.373,74 TL alacaklı olduğu açıkça tespit edildiğini, mahkemece bu husus gözden kaçırılarak davanın tümünün reddi yönünde karar tesis edilmesi, dosyanın gereği gibi incelenmeksizin ve dosyada alınan raporlar okunmaksızın davanın reddine karar verildiği kanaatini uyandırdığını belirterek, kararın kaldırılarak toplamda 1.243.282,89 TL hakediş kesintisinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında akdedilen 08/01/2009 tarihli sözleşme uyarınca davacı alt yüklenici, davalıların yüklenicisi olduğu Harbiye Kongre Merkezi inşaatının tüm çelik imalat işlerinin birim fiyat esasına göre yapılması işini üstlenmiştir. Davacı alt yüklenici tarafından, sözleşmeye dayalı yapılan kesinti bedelinin davalı iş sahibinden tahsili talebine ilişkin açılan davada, davalı tarafından kesinti yapılmadığı savunulmuştur. Taraflar arasında görülen Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/376 Esas sayılı dosyası ile; davacı … şirketi tarafından dosyamız davalısı … şirketi aleyhine “Kocaeli …icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile alacaklı … şirketi tarafından borçlu … şirketi hakkında 02/07/2010 tarihli hesaplar arası muavin dökümü 128.707,00 TL alacak için yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali için dava açıldığı; birleşen mahkemenin 2012/101 Esas, 2012/356 Karar sayılı dosyasında Kocaeli …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile inşaat bedeli ve ilave 2 nolu kesin hakediş bedelinin tasili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin açıldığı; mahkemece davacının asıl davasının reddine; birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin (kapatılan) 2012/101 Esas sayılı davasının reddine karar verildiği; karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 22/09/2020 tarih ve 2020/388 Esas, 2020/418 Karar sayılı kararı ile; asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2019 tarih ve 2014/376 Esas, 2019/506 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılmasına; asıl davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile; takibin 128.707,70 asıl alacak yönünden devamına; takip talebinde belirtildiği oran üzerinden takip tarihinden itibaren takibin devamına karar verilen belirtilen alacağa faiz işletilmesine; davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacağın % 20’sine isabet eden 25.742,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya dair talebin reddine; birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin (kapatılan) 2012/101 esas sayılı davasının reddine; davalı vekilinin inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Somut olayda; davalıların yüklenicisi olduğu Harbiye Kongre Merkezi inşaatının tüm çelik imalat işlerinin birim fiyat esasına göre yapılması konusunda taraflar arasında 08/01/2009 tarihli sözleşmenin imzalandığı ihtilafsız olup; davacı tarafça, davalının müvekkili şirketin hakedişinden toplamda 1.243.282,89 TL kesinti yapıldığı belirtilerek kesinti bedelinin tahsiline ilişkin dava açılmıştır. Mahkemece taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan raporlarda her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini doğruladığı; davacının davalıdan cari hesabına göre 5.373,74 TL alacağının olduğu, asıl iş sahibi İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait kesin hesapların incelenmesinde, yükleniciye ödenecek tutarın 10.523.363,31 TL olarak tespit edildiğinin belirtildiği, davalı şirketler ortaklığı tarafından davacıya toplam 11.984.250,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, dosya davalısı elemanına ait imza ile Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/376 Esas sayılı dosyasına gönderilen 09/03/2010 tarihli kesin hak edişte toplam 454.698,22 TL’lik kesintinin yapıldığı belirtilmiş ise de bu belgenin tarafların imzasını taşımadığı gibi hakedişte belirtilen kesintinin yapılmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu denetime açık ve bilimsel verilere uygun olup, inceleme sonucu davacının davalıdan cari hesabına göre 5.373,74 TL alacağının olduğu tespit edilmiş ise de dava kesintilere yönelik açılmış olup, cari hesap alacağına yönelik açılmış bir dava bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve davacı tarafından yapılan işler kapsamında davacıya ödemelerin yapıldığı ve davacının hak ediş alacağından kesinti yapılmadığı anlaşılmış olup, rapor esas alınarak davanın reddi yönünde verilen mahkeme kararı usul ve yasaya, açıklanan gerekçe ve gerektirici sebeplere uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/04/2018 tarih ve 2014/1454 Esas, 2018/374 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 30/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.