Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/597 E. 2019/1216 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/597
KARAR NO : 2019/1216
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2018
NUMARASI : 2013/187 Esas, 2018/1064 Karar
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/11/2010
BİRLEŞEN KADIKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (2010/853 E. 2011/487 K. SAYILI DOSYASI)
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/11/2010
BİRLEŞEN (KADIKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ(2010/870 E. 2011/577 K. SAYILI DOSYASI)
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/11/2010
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, metal boyama işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı kusurlu işler bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili, birleşen (2010/853 Esas) dava ise, boyama işinin yapılacağı tesisin kurulumu için davalıya ödenen avans bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili, birleşen (2010/870 Esas) davada ise maliyet ve kâr garantisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece, asıl ve birleşen 2010/870 esas sayılı davanın reddine, birleşen 2010/853 Esas sayılı davanın kabulü ile takibin 93.153,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen karar iş sahibi … Şirketi vekilince sadece birleşen 2010/870 Esas sayılı davada vekalet ücreti yönünden, yüklenici … Şirketi vekili tarafından ise birleşen davalar yönünden usulünce istinaf talebinde bulunulmuştur. Tarafların reddedilen asıl davaya yönelik istinaf taleplerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumdan davacı iş sahibi … Şirketi tarafından açılan ve kabul edilen birleşen (2010/653 Esas) sayılı dosyası ile, davalı/birleşen (2010/870 Esas) sayılı dosya davacısı yüklenici tarafından açılan dosyalar yönünden istinaf incelemesi yapılacaktır.Birleşen (2010/853 Esas) sayılı dosyasında davacı iş sahibi … Şirketi, davalı yükleniciye boyama tesisinin kurulası için 45.000,00 Euro (93.150,00 TL) avans verildiğini, sözleşmeye göre boyama işinin yapılmaması ve/veya yapılamaması halinde ödenen avansın iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı kusuru nedeniyle boyama işinin yapılmadığını belirterek ödenen avansın iadesi için yapılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüş, birleşen (2010/870 Esas) sayılı dava dosyasında ise yüklenici … şirketi, sözleşme gereği yüklümlülüklerini yerine getirdiklerini, ayıbın oluşmasında herhangi bir kusurlarının bulunmadığını sözleşme ekinde bulunan maliyet tablosu gereği yapılan işler nedeniyle 54.892,32 Euro alacaklı olduğunu ayrıca sözleşme uyarınca kendilerine 20.000,00 TL kâr garantisi verildiğini belirterek bu bedellerin tahsili için başlatılan takibe davalı-asıl dosya davacısı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüştür. İş sahibi … Şirketi vekili istinaf talebinde özetle, reddedilen birleşen (2010/870 Esas) davada talep edilen 75.578,51 Euro üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 14.750,00 TL’ye hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. Yüklenici … Şirketi vekili ise istinaf taleplerinde özetle; sözleşme hükümleri gözetilmeden sadece bilirkişi raporlarının dikkate alındığını, seri üretim tarihinin hatalı olarak değerlendirildiğini, iş avansı olarak ödenen para ile ilgili olarak fesihten sonra taraflarca bir anlaşma görüşmesi yapılmadığını, ayıba ilişkin süresinde bir bildirim yapılmadığını belirterek kararın kaldırılarak birleşen 2010/853 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 2010/870 Esas sayılı davanın kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi heyet kök ve ek raporları hükme esas alınarak davacı iş sahibi … Şirketi tarafından açılan birleşen (2010/853 Esas) sayılı davaya yönelik sözleşme uyarınca boyama işinin yapılacağı üretim bandı tesisinin kurulumu için davacı tarafından davalıya 45.000,00 Euro (93.150,00 TL) avans verildiğini, sözleşmede boyama işinin yapılmaması ve/veya yapılamaması halinde iade edileceğinin kararlaştırıldığını belirterek boyama işlemi tamamlanmadığından bahisle davacıya iadesinin gerektiği belirterek takibin asıl alacak tutarı üzerinden devamına, davalı/birleşen dosya davacısı yüklenici … Şirketi tarafından açılan davaya yönelik ise üretimin davalının kusurlu imalatı nedeniyle tamamlanamadan sona erdirildiğini belirterek davanın da reddine dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında metal boyama işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Davacı iş sahibi asıl davada, ayıplı imalat bedelinin tahsilini, birleşen 2010/853 Esas sayılı davasında ise, boyama işleminin yapılacağı tesisin kurulması için verilen avansın iadesini talep etmiş; davalı birleşen (2010/870 Esas) dosya davacısı yüklenici ise, iş sahibinin açmış olduğu asıl ve birleşen davaların reddine; kendisinin açtığı birleşen davasında ise, sözleşmenin davacı iş sahibi tarafından haksız feshi nedeniyle maliyet bedeli ile sözleşmeyle taahhüt edilen kâr garantisi bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, asıl ve davalı yüklenicinin açtığı (2010/870 Esas) birleşen davaların reddine, davacı iş sahibinin açtığı (2010/853 Esas) birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların reddedilen asıl davaya yönelik istinaf taleplerinin bulunmadığı, davacı iş sahibinin saedce davalı yüklenici tarafından açılan ve redle sonuçlanan birleşen (2010/870 Esas) davada vekalet ücreti yönünden istinaf talebinde bulunduğu, davalı birleşen (2010/870 Esas) dava davacısı yüklenici vekilinin de kabul edilen birleşen ile reddedilen kendi davası yönünden istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerek istinaf edenin sıfatına, gerekse tarafların istinaf itiraz sebeplerine göre yapılan değerlendirme sonucunda, kabul edilen 2010/853 Esas sayılı dava dosyası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; davacı iş sahibi bu davayla, sözleşme kapsamında davalı yüklenici tarafından yapılacak boyama işlemin yapılacağı tesisin kurulması için verdiği 45.000 Euro avansın iadesini talep etmiştir. Bu talebini ise sözleşme hükmüne dayandırmaktadır. Sözleşmenin konu talebe ilişkin 2.3 maddesinde, boyama tesisinin kurulması için yükleniciye 45.000 Euro verileceği, 2.5 maddesinde ise iş sahibi tarafından talep edilecek boyama işleminin yapılmaması veya da yapılamaması durumunda, yüklenicinin tüm zararlarının karşılanacağı ve ödenen avansın geri ödeneceği kararlaştırılmıştır. Mahkemece, işlerin yapılmadığı/yapılamadığı değerlendirilerek bu hükme göre iade kararı verilmiştir. Somut olayda taahhüt edilen işlerden bir kısmın kusursuz olarak ifa edilip kabul edildiği ve kısmen de ayıplı olarak yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Öyleyse, davalı yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği edimini kısmen ifa ettiği anlaşılmakla işlemin yapılmaması veya da yapılamaması durumu söz konusu değildir. Sözleşmenin dayanılan hükmü, diğer düzenlemelerle ve dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde sözleşmeyle taahhüt edilen işlerin hiç yerine getirilmemesi veya ifadan vazgeçilmesi halinde geçerli olacaktır. Oysa az yukarıda da açıklandığı üzere kısmi ifa söz konusudur. Bu gerekçeye göre mahkemece verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olmuştur. Bu durumda mahkemece yapılan imalatın belirlenmesi ve sözleşmenin niteliğine göre (götürü bedelli- birim fiyat bedelli) iş bedelinin usul ve yöntemince saptanması, kabul edilen ve isbatlanan ödemelerin düşülmesi ve talep konusu avansın da sözleşme hükümleri ve yapılan işin miktar da gözetilerek bu kapsamda incelenip değerlendirildikten sonra varılacak sonuca göre yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekir. O halde, tarafların sair istinaf talepleri incelenmeksizin belirtilen şekilde araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf talebi incelenmeksizin, davalı/birleşen (2010/870 Esas) dosya davacısı yüklenici şirket vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2018 tarih, 2013/187 Esas, 2018/1064 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,5-Taraf vekillerince yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.