Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/542 E. 2019/1066 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/542
KARAR NO : 2019/1066
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2017
NUMARASI : 2010/697 Esas, 2017/310 Karar
DAVA : Alacak
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Asıl dava, eser sözleşmesinin eksik ve kusurlu ifasından kaynaklanan zararların tahsili; birleşen dava ise, bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup; mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile itirazın iptaline dair verilen karar davacı-birleşen dosya davalısı şirket vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı-birleşen dosya davacısı ise yüklenicidir. Davacı, davalı yüklenici şirket ile boru ve kanal tedarik ve montaj işini konu alan ve siparişle kurulan eser sözlemesi ilişkisi bulunduğunu, sözleşme bedelinin 46.000,00 Euro olduğunu bunun 13.800,00 Euro’sunun ödendiğini işin eksik ve kusurlu ifası nedeniyle 64.753,71 Euro ek gider yaptığını bundan davalının bakiye alacağı olan 32.200,00 Euro’nun mahsubu ile kalan 32.553,71 Euro alacağının, alacağın davalı şirkete ihbar edildiği tarihten itibaren Devlet Bankalarının Euro’ya uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici ise cevabında, işin sözleşmeye uygun olarak eksiksiz ifa edilerek teslim edildiğini davacının iddialarını kabul etmediklerini, sözleşme bedelinin (46.000,00 Euro) iki katı kadar zararın mümkün olamayacağını, faiz ve oranını kabul etmediklerini, kendilerine süresinde ve şekle uygun bir ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek asıl davanın reddine; birleşen davasında ise, sözleşme bedelinin 46.000,00 Euro olarak kararlaştırıldığını, 13.800,00 Euro’nun ödendiğini, kalan 37.966 Euro (32.200 Euro + 5.796 Euro KDV) alacaklarının ödenmediğini, tahsili için başlattıkları takibe davalı-asıl dosya davacısı iş sahibi tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek birleşen davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın isbat edilememiş olması nedeniyle reddine; birleşen davanın ise kabulü ile itirazın iptaline dair verilen karar davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi şirket vekili tarafından usulünce istinaf edilmiştir. Davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi şirket vekili istinaf talebinde özetle; işin eksik ve ayıplı olarak geç ifa edildiğin, sözlü ve yazılı uyarılara rağmen eksik ve ayıpların giderilmediğini, birbirini doğrulayan ve zararımızı belirleyen bilirkişi raporlarının aksine asıl davanın reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında sipariş üzerine 20.03.2009 tarihinde boru ve kanal tedarik ve montajı (havalandırma yapım işi) işini konu alan eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, sözleşme bedelinin 46.000,00 Euro olarak kararlaştırıldığı ve bunun 13.800,00 Euro’sunun ödendiği ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işin eksik ve ayıplı olarak ifa edilip edilmediği, eksik ve ayıpların süresinde ve usulünce bildirilip bildirilmediği, eksik ve ayıplı ifanın kabulü halinde bedeline ilişkindir. Yüklenici eseri sözleşmeye ve varsa eklerine, fen ve sanat kurallarına, iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun eksiksiz ve ayıpsız olarak süresinde iş sahibine teslimle yükümlüdür. İş sahibi eseri teslim alır almaz gözden geçirmek ve varsa eksik ve ayıpları makul sürede saptayıp veya tesbit ettirip işin olağan akışına uygun sürede yükleniciye bildirmek zorundadır. Aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. İşin ayıplı olması halinde kanunda düzenlenen seçimlik hakları kullanamaz. Dosya kapsamı ve tanık anlatımlarına göre işin kullanılmayacak derecede eksik ve ayıplı olarak ifa edildiği ve ayıp ihbarının da yapıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında alınan ve birbirini doğrulayan bilirkişi raporlarına göre işin eksik ve ayıplı olarak yapıldığı ve bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı, işin iş sahibi tarafından tamamen yenilendiği ve yeniden yapılan imalatın toplam maliyet bedelinin 75.340,00 TL (KDV dahil) olduğu, bu fiyattan 1.156,40 TL hurda fiyatının düşümü ile yapılan üretim masrafının net olarak 74.183,60 TL (58.180 Euro) olduğu, bu tutardan davalı şirketin bakiye alacağı olan 32.200 Euronun mahsubu ile davacı- iş sahibinin kalan 25.980,00 Euro alacağının olduğu belirlenmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi şirket vekili tarafından 04.05.2017 tarihli dilekçesi ile istinaf edilmiş ve 04.05.2017 tarihli harç makbuzu ile toplam 117,10 TL ve sonrasında 28.06.2017 tarihli harç makbuzu ile de 1.541,72 TL tamamlama harcı yatırmış ise de istinaf dilekçesi incelendiğinde davalısı bulunduğu ve aleyhine kabulle sonuçlanan birleşen davaya yönelik istinaf talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin asıl davaya yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; mahkemece, isbatlanamayan asıl davanın reddine karar verilmiştir. Davacı işin eksik ve ayıplı olarak ifa edilmiş olması nedeniyle 32.553,71 Euro alacağının davalı şirkete ihbar edildiği tarihten itibaren Devlet Bankalarının Euro’ya uygulandığı en yüksek faiz oranıyla tahsilini talep etmiştir. Dava ve sözleşmeye konu işin eksik ve ayıplı yapıldığı yargılama sırasında keşfen alınan ve birbirini doğrulamayan gerekçeli, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olarak düzenlenen bilirkişi heyet raporuyla belirlenmiş olup, bilirkişi raporlarında işin kullanılamayacak derecede (kabule itibar edilemeyecek seviyede) ayıplı olduğu, işin iş sahibi tarafından tamamen yenilendiği ve davacının yaptığı harcamadan yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davacının talep edebileceği bedelin sonuç olarak 25.980,00 Euro olduğu usul ve yasaya uygun yol ve yöntemle belirlenmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında isbatlanan asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilen red kararı usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olduğundan kararın kaldırılarak asıl davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) 1-Davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibi şirket vekilinin asıl davaya yönelik istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarih ve 2010/697 Esas, 2017/310 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile, 25.980,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz uygulanarak davalı-birleşen dosya davacısından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN
2010/697 ESAS SAYILI DAVADA:
1-Alınması gereken 3.505,55 TL nispi karar ve ilam harcından davacı-birleşen dosya davalısı tarafça peşin olarak yatırılan 949,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.555,80 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 949,75 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.775,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.075,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.460,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 76,25 TL tebligat ve posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.576,25 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 315,25 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.995,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN 2013/51 ESAS SAYILI DAVADA:
1-Dosyamız ile birleştirilmesine karar verilen Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (kapanan) 2013/51 Esas sayılı dosyasındaki davacı isteminin KABULÜ İLE, davalının Bursa .. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA,
2-İcra takibine konu asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 6.166,89 TL harçtan peşin alınan 1.047,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.118,94 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan 40,00 TL tebligat ve posta gider ile peşin alınan 1.047,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yararına ölçümlenen 9.972,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN
1-Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından yatırılan 1.573,12 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
2-Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 116,70 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 202,40 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı-bireşen dosya davalısına verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı-birleşen dosya davalısı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 17/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.