Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/494 E. 2019/1166 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/494
KARAR NO : 2019/1166
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2017
NUMARASI : 2012/278 Esas, 2017/565 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/03/2012
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 16.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2013/18
ESAS SAYILI DOSYASINDA:
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 06/02/2013
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, prefabrik yapım işi nedeniyle yazılı eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptali; birleşen dava ise eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili, tazminat ve gecikme cezanın tahsili talebine ilişkin olup; mahkemece, her iki davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından asıl dava yönünden, davalı vekili tarafından her iki dava yönünden usulünce istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici şirket, sözleşmeye konu prefabrik işini yapıp tamamlanarak teslim ettiğini belirterek bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş; davalı iş sahibi şirket asıl davanın reddi ile birleşen davada ise, işin eksik ve kusurlu imal edildiğini, davacının yapılan iş nedeniyle fatura karşılığı olan 435.934,00 TL alacaklı bulunduğunu, bunun çek ve nakit olmak üzere toplam 376.275,00 TL’sinin ödendiğini, davalı şirketin 62.660,00 TL alacağının kaldığını, bu bedele sözleşmenin 12.0 maddesi uyarınca hakediş kesintisi uygulandığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak eksik ve kusurlu imalatlar için 150.000,00 TL, zarar ve ziya bedeli için 100.000,00 TL gecikme cezası olmak üzere şimdilik toplam 250.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren %18 reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, yazılı yargılama sonucu toplanan deliller, dinlenen tanık anlatımları ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; asıl dava yönünden, davacı şirketin 9 adet fatura karşılığı yaptığı imalat bedelinin 435.935,00 TL olduğu, bundan davalı tarafça hakedişten kesilen 62.660,00 TL ile 374.931,00 TL davalı ödemesinin mahsubu ile bakiye 65.533,50 TL alacaklı bulunduğu; birleşen dava yönünden ise, eksik ve kusurlu işler bedelinin asıl davada davacı alacağından mahsup edildiğini, 10 günlük gecikme nedeniyle (10 gün x 2.500,00 TL) davacı-asıl dava davalısı iş sahibinin 25.000,00 TL gecikme tazminatı alacağının bulunduğunu belirterek her iki davanın kısmen kabulü ile; asıl davada takibin 65.533,50 TL üzerinden devamına icra inkar tazminatı talebinin reddine; birleşen dava ise 25.000,00 TL ‘nin 06.02.2013 ‘ten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Davacı (birleşen dosya davalısı) yüklenici şirket vekilinin asıl davaya yönelik istinaf talebinde özetle; asıl davanın satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğunu, işin sözleşmeye uygun eksiksiz bir şekilde ifa edildiğini, davalı tarafça tek taraflı olarak hazırlanan kontrollük tesbit raporu esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak verilen kararın hatalı olduğunu, takip dayanağı faturalara yasal süresinde itiraz edilmediğini, eksik ve kusurlu işler için usulen ayıp ihbarında bulunulmadığını, davalı tarafça 08.09.2014 tarihli ek belge sunumunun yargılamayı genişletme niteliğinde olduğunu, icra ve inkar tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak tümden kabul edilmesini talep etmiştir.Davacı/birleşen dosya davalısı yüklenici şirketin kısmen kabul edilen birleşen dava yönünden harcı yatırılmış usulen bir istinaf talebi bulunmamaktadır. Davalı/birleşen dosya davalısı iş sahibi şirket vekilinin istinaf talebinde özetle; asıl dava yönünden, eksik ve kusurlu işlerin süresinde bildirildiğini ancak kendileri tarafından tamamlandığını, davanın reddedilen kısmi yönünde davalı şirket lehine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, mahkemenin kabul gerekçesinin usul ve yasaya uygun olmadığını; birleşen dava yönünden ise, gecikme süresinin 40 gün (fiilen terk edilen tarih ile ihbar tarihi arasında geçen süre) olduğunu, cezai şartı aşan zararın hesaplanmadığını belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın tümden reddine, birleşen davanın ise tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında prefabrik yapım işi nedeniyle yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Asıl davaya konu takip ile bakiye bedel alacağı talep edilmiş; birleşen davada ise, gecikme cezası, tazminat ile eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, fatura konusu imalat tutarından yapılan ödemeler ile eksik ve kusurlu işler bedeli düşülerek asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen davada ise, eksik ve kusurlu işler bedelinin asıl davada davacı alacağından mahsup edildiğini belirterek 10 günlük geç teslim nedeniyle de 25.000,00 TL gecikme cezasına hükmedilmek üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında esasında talebe konu fatura tutarları, yapılan ödemeler konusunda uyuşmazlık yoktur. Tarafların ticari defter kayıtlarına göre 4.424,08 TL’lik kur farkı hariç davacının davalı taraftan yapılan iş nedeniyle 62.650,00 TL alacaklı olduğu sabittir. Tarafların asıl davaya yönelik istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın mahsup edilen kusurlu işler ile icra inkar/kötüniyet tazminatı taleplerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı iş sahibi birleşen davasını açarken, eksik ve kusurlu işler bedelini düşerek talepte bulunduğunu beyan etmiş ve mahkemece de bu bedelin belirlenen kusurlu ve eksik işler bedeli kadar olduğu kabul edilerek asıl davada davacı alacağından mahsup etmiştir. Mahkemenin eksik ve kusurlu işlere yönelik kabulü ve hükmü usul ve yasaya uygun olduğu gibi alacağın yargılamayla belirlenmiş olması nedeniyle taraflar lehine icra inkar/kötüniyet tazminat taleplerine hükmedilmemesinde de bir yanlışlık yoktur.Davacı tarafın birleşen davaya yönelik istinaf talebi bulunmadığından, davalı/birleşen dosya davacısı iş sahibi vekilinin birleşen davaya yönelik istinafının incelenmesinde ise; birleşen dosya davacısı iş sahibi, gecikmenin hükmedilen süreden daha fazla olduğunu iddia etmiş ise de tüm dosya kapsamına göre işin ne zaman teslim edildiği belirlenemediğinden buna yönelik istinaf itiraz sebebi yerinde değildir. Gecikme cezasını aşan zararın incelenip değerlendirilmediğine yönelik itirazında ise esasen dava dilekçesinde bu talep kalemi yönünden miktarı da belirtilip harcı da yatırılmış usulünce bir dava olmadığı gibi, davalı tarafça kabul ve hesaplamaya esas yeterli delil de sunulmamıştır.Yukarıda yapılan açıklamalara göre asıl ve birleşen davada mahkemece verilen kısmen kabul kararları usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla her iki tarafın istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2017 tarih ve 2012/278 Esas, 2017/565 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Asıl davada davacı-birleşen dava davalısından alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından davacı-birleşen dava davalısı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacı-birleşen dava davalısından alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Asıl davada davalı-birleşen dava davacısından alınması gereken 4.476,60 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 1.120,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.356,60 TL harcın davalı-birleşen dava davacısından alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,4-Birleşen davada davacıdan alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın birleşen davada davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 01/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.