Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/458 E. 2021/1847 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/458
KARAR NO: 2021/1847
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI: 2014/1026 Esas, 2018/1095 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan ve haksız ödendiği iddia olunan çek bedellerinin iadesi talebiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili davacı ile davalı şirket arasında gönüllü itfaiye istasyonu kullanmak için 13 adet prefabrik ofis binası yapılmak üzere anlaşıldığı, 12 adedinin tamamlanıp teslim edilmek üzere davalı şirkete bildirildiği ama ulaşılamaması sebebiyle davalı belediyeye bildirim yapıldığı, davalı belediyenin de ihaleyi alan şirketin yurtdışına kaçmış olması sebebiyle teslimatı yapamadıklarının bildirildiği, davalı belediyenini beyan ve sözleri üzerine 13. binayı da tamamladıkları, davalı şirketin vermiş olduğu çeklerden 18/01/2014 tarihli çeki ödediği, 4 çeki ödemediğini, davalı belediyeye başvurulduğu ama onlarında ödeme yapmadığı, ihtar çekildiği belediyenin tebliğ aldığı, şirkete tebliğ yapılamadığı, 13 binanın tesliminin yapılamadığı, binaların davacıda olduğu, davalı belediyeye tesliminin mümkün olmadığı fakat fiilen davalı belediyenini binaları kullandığı, belediyenin ödeme yapmayacağını bildirdiği, sebepsiz olarak zenginleştiği, el koymanın engellenmesi için tedbir kararı verilmesini, 200.000 TL müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili talep etmiştir. Davalı vekili davalı belediye ile davacı şirket arasında ihale sözleşme bulunmadığını, husumet itirazlarının olduğunu, dava dışı TÜMOP ile idareleri arasında imzalanan söz. 15. Maddeye göre işin alt yükleniciye verilmesi yasağı bulunduğu, 13 adet prefabrik tesliminin dava dışı TÜMOP şirketine ihale edildiğini, sözleşmeye göre işin zamanında yapılmadığı, bakanlık oluru ile de sözleşmenin feshedildiği, davalı şirket çekleri ve ödemelerin davalı belediyeyi ilgilendirmediği, % 75 lik kısmının yapıldığı , bunun tespit edildiği, fesihten sonra eksikliklerin sözleşmenin 37. Maddesi gereği idareye ait olduğu, % 75 lik kısma ilişkin talep hakkının yüklenici de olduğunu, eksik bırakılan işlerin belediye tarafından tamamlandığını, davalı belediyenini muhatap olmadığını ,davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacı ile davalı şirket arasında prefabrike ofis binalarının yapımı konusunda anlaşma olduğu, davacının ediminin % 75 tamamladığı, davacıya kısmen borcun davalı şirket tarafından ödendiği, davalı belediyenin ofis binalarını fiilen kullandığı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre kanunen sorumluluğunun bulunduğu, 141.324,50 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir. Davalı belediye vekili istinafında belediyeye husumet yöneltilmeyeceğini, işin davacı tarafından tamamlanmadığını, sözleşmenin fesih ihbarı yapıldığını, % 75lik tamamlanan kısma ati sözleşme ve genel hükümler çerçevesinde ancak yüklenicinin talep etme hakkı olduğunu, yüklenicinin yeni ticaret ünvanının tasfiye halinde … Ltd.Şti olduğunu kararın kaldırılmasını istemiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Hükmi Şahsiyetin Devamı” başlıklı 208. maddesinde; “Tasfiye haline giren şirket, ortaklarla olan münasebetlerinde dahi tasfiye sonuna kadar ve ehliyeti 232 nci madde hükmü mahfuz kalmak kaydiyle, tasfiye gayesiyle mahdut olarak hükmi şahsiyetini muhafaza ve ticaret unvanını (Tasfiye halinde) ibaresini ilave suretiyle kullanmakta devam eder.”, yine aynı Kanun’un “Şirket Unvanının Sicilden Terkini” başlıklı 449. Maddesinde; “Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden terkini tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan talep olunur. İşbu talep üzerine terkin keyfiyeti tescil ve ilan olunur.” hükümleri düzenlenmiştir. Bu durumda, bir ticari şirketin taraf olarak bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Çünkü, şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder (TTK m. 208, 449). Şirket de davada taraf olarak kalmakta devam eder; ancak, bu halde şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir (TTK m. 219, 450) (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, İstanbul 2001). Ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. Bir ticaret şirketinin taraf olduğu dava devam ederken şirket tasfiye haline geçerse, şirketi tüzel kişiliği tasfiye amacı ile sınırlı olarak devam edeceğinden, taraf ehliyeti son bulmaz. Şirket davada taraf olarak kalmaya devam eder ancak şirket davada tasfiye memurları tarafında temsil edilir. (Yargıtay 13.HD.’nin 12.3.2002 tarih,2002/975 Esas,2002/251Karar sayılı kararı) Somut olayda, davalı şirketin 27/03/2014 tarihinde tasfiye tescilinin yapıldığı, tasfiye memuru olarak …’in münferiden …’in belirlendiği, mahkemece tasfiye memuru adına çıkartılan davetiyenini iade gelmesi ve ve mernis adreslerinin Delta/ Kanada olması sebebiyle davalı şirketin adresine Tebligat Kanunu 35. Maddesine göre davetiye çıkarıldığı ve tüm yargılama sürecinde davalı şirkete bu şekilde tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereğince, davalı şirket tasfiye aşamasında olduğundan tespit edilen tasfiye memurlarına gerekçeli kararın tebliği sağlanarak belirlenen süreler beklendikten ve sair usulü prosedür tamamlandıktan sonra istinaf incelemesi yapılmaksızın dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; Yukarıda açıklanan eksikliklerin tamamlanması için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda KESİN olmak üzere 12/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.