Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/452 E. 2019/360 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/452
KARAR NO : 2019/360
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2018
NUMARASI : 2018/1071 Esas, 2018/918 Karar,
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/03/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, eser sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkin olup mahkemesince taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartının bulunduğu belirtilerek İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararına karşı davacılar vekilince süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur.Taraflar arasında uyuşmazlığa konu sözleşme 21/05/2010 tarihinde 1086 sayılı HUMK’un yürürlükte bulunduğu dönemde imzalanmış olduğu, davanın ise 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra 23/11/2017 tarihinde açılmış olduğu görülmüştür. 1086 sayılı HUMK’un yürürlükte bulunduğu dönemde eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda yetkili mahkemeler davalının ikametgah mahkemesi (HUMK 9/1 mad.) sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi (HUMK 10 mad.) veya kamu düzenine ilişkin olmamak kaydıyla taraflarca sözleşme ile yetkili kılınan mahkemedir. (HUMK 22 mad.) 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra ise eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda yetkili mahkeme HMK’nın 6/1 maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesi veya HMK’nın 10.maddesi gereğince sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Yine HMK’nın 17.maddesi gereğince tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılabilecek hükmü düzenlenmiştir. HUMK’un yürürlükte olduğu dönemde akdedilen sözleşmeyle yetkili kılınan mahkemenin yetkisinin sözleşme tarihinden sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 17.maddesine dayanılarak kesin yetki olduğu kabul edilemez. Aksinin kabulü müktesep hak müessesine aykırı olacağı gibi sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan kanunun tanımış olduğu seçimlik hakları ortadan kaldırarak hak kaybına yol açacağından ve eşitlik ilkesine aykırı olacağından kabul edilemez. Bu açıklamalar kapsamında istinafa konu dosyanın incelenmesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup Yargıtay Hukuk Daireleri iş bölümü gereği temyiz incelemesini yapmakla görevli Daire Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi olmakla ve yetkiye ilişkin 21/03/2016 gün, 2015/1782 Esas, 2016/1782 Karar sayılı ilamı da “HMK’nın “Zaman bakımdan uygulama” başlıklı 448. maddesinde “Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır” hükmüne yer verildiğinden HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. Ancak HMK’nın yürürlüğe girmesinden önce düzenlenen yetki sözleşmeleri bu kuralın dışındadır. Yetki sözleşmeleri usul hukuku bakımından sonuç doğurmakla birlikte kurulmaları ve geçerlilikleri bakımından maddi hukuk ilkelerine tabi olduğundan HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra da geçerliliklerini korur. Aksinin kabulü, müktesep hak müessesesine aykırı olacağı gibi sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan yasanın tanımış olduğu seçimlik hakları ortadan kaldırarak hak kaybına yol açacağından ve eşitlik ilkesine aykırı olacağından kabul edilemez. Davacı ile davalıların murisi … arasında düzenlenen 15.07.1994 tarihli sözleşmenin son paragrafında “sözleşmenin uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlıkların çözümünde Alanya mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağı” kararlaştırılmıştır. Yetki koşulunu içeren sözleşme 1086 sayılı HMUK’nın yürürlükte olduğu dönemde düzenlendiğinden sözleşmeyle yetkili kılınan Alanya Mahkemelerinin yetkisinin seçimlik yetki mi yoksa kesin yetki mi olduğu hususunun sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. HUMK’nın 22. maddesine göre yetki sözleşmesi ancak yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yapılabilir, sözleşmeyle yetkili kılınan mahkemenin yetkisi de kesin yetki olmaz. Sözleşmeyle yetkili kılınan mahkemenin yanında kanunen yetkili genel ve özel diğer mahkemelerin yetkisi de devam eder. HMUK’nın yürürlükte olduğu dönemde akdedilen sözleşmeyle yetkili kılınan mahkemenin yetkisinin, sözleşme tarihinden sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine dayanarak kesin yetki olduğu kabul edilemez. Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinde (HUMK m.9/1, HMK m.6/1), sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde (HUMK m.10, HMK m.10), sözleşmeyle yetkili kılınan yer mahkemesinde (HUMK m.22, HMK m.17) açılabilir. Davacının seçimlik hakkı mevcut olup, davasını genel ve özel yetkili mahkemelerden herhangi birisinde açabilir.” bu kapsamdadır.Davalı ikametgahı Ataşehir/İstanbul, sözleşmenin ifa yeri Çekmeköy/İstanbul, sözleşmeyle kararlaştırılan yetkili mahkeme ise İstanbul Mahkemeleri olup, her üç mahkemede yetkilidir. Sözlemenin ifa yeri ve davalının ikametgahı itibariyle yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olmakla, mahkemesince davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken yetkisizlik karar verilmesi hatalı olduğundan HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince yerel mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/09/2018 tarih, 2018/1071 Esas, 2018/918 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince kendisine iadesine,
Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasın İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20/03/2019