Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/380 E. 2021/1994 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/380
KARAR NO: 2021/1994
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2018
NUMARASI: 2018/982 Esas, 2018/1119 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili müvekkili şirketin üst işveren İBB olmak üzere davalıların oluşturduğu iş ortaklığı ile 01/01/2015 tarihinde taşeron sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin üstlendiği işi tamamladığı, geçici kabul tutanağının davalı idarece imzalandığı, hakedişlerinin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasından davalıların müvekkillerini taşeron olarak idareye bildirmediklerini beyan ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin resmiyette taşeron olarak gözükmemekte iş bitirme belgesi diğer adıyla deneyim belgesi alamadığını ve yüklenicinin altında kamu projelerine dahil olamadığını, bu konuda iş bitirme belgesi alabilmek için yaptığı başvurunun İBB tarafından reddedilmesi üzerine idare mahkemesine başvurulduğunu, davanın kabulüne karar verildiğini, ancak bölge idare mahkemesi tarafından kararın bozularak kesin olarak reddedildiğini, deneyim belgesi almak için müvekkilinin sözleşmede yapmış olduğu indirim ile kamu ihalelerine katılamaması sebebiyle uğramış olduğu zararın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; taraflar arasında taşeron sözleşmesi olduğunu, sözleşmede davacının taşeron olarak bildirileceğine dair bir kayıt bulunmadığını, müvekkillerinin böyle bir zorunluluğu olmadığını, davacının SGK’na alt taşeron olarak bildirildiğini, davacının davasında haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; somut olayda davacının alt işveren olarak davalı ile anlaşmasının, asıl işveren ile davalı arasındaki sözleşme gereğince davacının geçerli şartları taşıdığı anlamına gelmeyeceği ya da başvurulması halinde kesin onay verileceği gibi bir durum olmadığı, bu nedenle davacının davalıyla anlaşması alt taşeron olarak kabulünün kendiliğinden bir sonucunun olmadığı ve talep ettiği hakları kazandıracağı anlamına da gelmediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; pazar yeri inşasının yapımı için davalılar ile İBB arasında düzenlenen sözlemeye istinadene bu inşaatın elektrik işlerinin yapımı konusunda davalı ile alt yüklenici sözleşmesi imzalandı fakat bu sözleşme İBB bildirilmemesi sebebiyle alt taşeron yapım işleri iş bitirme belgesi alınamadığını bundan kaynaklanan zararın tazminini istediğini, projenini geçici kabulü yapıldıktan sonra iş bitirme belgesi almak için İBB ye başvurulduğunu, belediyenin talebini reddettiğini, İdare Mahkemesine dava açtığını Bölge İdare Mahkemesi tarafından kararın bozularak kaldırıldığını gerekçesinde davacının yüklenici davalı şirket tarafından alt yüklenici listesinde yer almadığını, İBB nin davacı şirketten haberdar olmadığını, iş bitirme belgesi verilmemesinin belediyenin kusurunda olmadığını belirttiğini, Kamu ihale sözleşmesinin 7. Maddesine göre alt yüklenicilere ilişkin bilgilerin ve listenin idareye sunulacağının düzenlendiği, davalılar sözleşmede madde olmadığını söylediğini ama bu maddede açıkça düzenlendiğini, mevzuatta açık hüküm bulunduğunu, zarardan davalıların sorumlu olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı alt taşeron davalı ise taşerondur. Dava, taraflar arasında düzenlenen taşeron sözleşmesine istinaden davacının alt yüklenici olarak bildirilmemesinden kaynaklı doğrudan ve dolaylı zararlarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça karar istinaf edilmiştir. Dairemizde görülen 2019/380 esas sayılı dosyasında Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/823 Esas sayılı dosyasında bu davanın davacısı tarafından aynı davalılara karşı aynı eser sözleşmesinden kaynaklı olarak asıl ve birleşen dava olarak ilave iş bedeli , geç teslimden kaynaklı zarar ve hak ediş kesintileri yönünden alacak davası açıldığı, asıl dava ve birleşen davalar ile bu dava arasında dava sebepleri bakımından birlikte araştırma yapılması gereken hukuki durumun bulunduğu, bir dava hakkında verilecek kararın diğer davayı hukuken etkilemesinin muhtemel olduğu, bu sebeple dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, usul ekonomisi gereğince birlikte yürütülmesi gerektiği HMK’nın 166/2. maddesi uyarınca dava dosyanın Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/823 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usul yönünden kabulüne karar verilerek kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin esasa yönelik istinaf incelemesi yapılmaksızın usul yönünden kabulü ile yerel mahkeme karar kaldırılarak yukarıda belirtilen dava dosyası ile birleştirilme kararı verilmek üzere dosyanın gereği için mahal mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 07/12/2018 tarih, 2018/982 Esas, 2018/1119 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.