Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/296 E. 2019/677 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/296
KARAR NO : 2019/677
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2017
NUMARASI : 2015/92 Esas, 2017/611 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili şirket … ile … San. Tic. Ltd. Şti. arasında 19.12.2011 tarihinde “… Asansör İşleri”ne yönelik olarak bir sözleşme akdedildiğini, ilerleyen süreçte … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin … işini devraldığını ve bu devir sonucu … Sözleşme’nin tarafı olmaktan çıktığını, sözleşmenin yeni tarafı … San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, sözleşme çerçevesinde müvekkili şirketin, davalı şirketin yapımını üstlendiği … yer alacak 2 adet asansörün projelendirilmesi, tüm malzemenin paket olarak ithal edilmesi, montajı ve çalışır halde teslimi işlerini toplam 57.000,00 USD (KDV dahil değildir) bedel karşılığında üstlendiğini, müvekkili şirketin, söz konusu asansörlerin montajını tamamlamış ve Sözleşme şartlarına uygun olarak çalışır vaziyette 21.12.2012 tarihinde tutulan Ürün Teslim Tutanağı ile davalı şirkete teslim ettiğini, müvekkili şirketin üstlendiği hizmet kapsamında tüm sorumluluklarını yerine getirmesine ve asansörleri teslim etmiş olmasına rağmen davalı şirket müvekkili şirketin Sözleşme bedelinden 4.194,28 USD ve ayrıca Sözleşme konusu ürünlerin ardiye ve demuraj masraflarına ait 5.788,30 TL bakiye bedellerini ödemediğini, ödemenin sağlanamaması nedeniyle; davalı şirkete, Kadıköy …. Noterliği’nin 06.02.2014 Tarih ve … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile söz konusu bakiye bedelin ödenmesi ihtar edildiğini, ancak davalı şirketin herhangi bir ödemede bulunmadığını ve gönderilen ihtarnameye de herhangi bir cevap vermediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine; İstanbul …. İcra Müdürlüğü nezdinde … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine davalı şirket tarafından haksız olarak itiraz edilerek, takibin durdurulduğunu, davalı şirketin, ödeme emrine itiraz dilekçesinde belirttiği yetki itirazının yerinde olmadığını, Zira Sözleşme’nin “Geçerli Yasalar ve İhtilafların halli” başlıklı 21. Maddesi’nde, çıkabilecek ihtilaflara karşı İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağı hükmünün yer aldığını, sözleşme ile belirlenen işbu yetki şartı düzenlemesi karşısında İstanbul İcra Daireleri’nin yetkili olmadığı iddiasının haksız ve yersiz olduğunu, davalı şirketin borca yaptığı itirazın da haksız ve mesnetsiz olduğunu, sözleşmenin “ödeme koşulları” başlıklı maddesinde, “sözleşme imzasını müteakip 6 eşit sıralı senet ile ödeme tarihinde geçerli olan T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL veya USD olarak ödenecektir” hükmü altında mutabakata varıldığını, düzenleme itibariyle müvekkili şirketin, Sözleşme bedeli alacağının tamamının muaccel hale gelmesinin üzerinden uzun zaman geçtiğini, müvekkili şirket, söz konusu asansörlerin montajını tamamlamış ve Sözleşme şartlarına uygun olarak çalışır vaziyette 21.12.2012 tarihinde tutulan Ürün Teslim Tutanağı ile davalı şirkete teslim dahi ettiğini, her ne kadar alacağın muaceliyeti, Sözleşme konusu işlerin bitirilerek teslim edilmesine dayanmasa da, Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin tamamını eksiksiz olarak ifa eden müvekkili şirketin, bakiye alacağının ödenmemesinin hukuki bir dayanağı olmadığı gibi iyi niyetle bağdaşır bir yanının da bulunmadığını, Aynı şekilde demuraj ve ardiye masraflarına ait giderlerinde davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğini, “Sözleşme Madde 5: Nakliye, Kaldırma, Depolama ve Sosyal alanlar: Şantiye sahasında malzemenin depolanması için, Müşterinin sorumluluğunda zemin kat seviyesinde asansör kuyusuna yakın, kuru ve güvenli depolama alanı tahsis edilecektir (asansör başına yaklaşık 30 m² ). Gümrükten çekilen malzeme direkt olarak şantiye adresine sevk edilecektir. Şantiyede kuru ve güvenli depolama alanın sağlanamaması veya şantiye şartlarının malı kabule hazır olmama durumunda malzeme Müşteri namı hesabına antrepoya sevkedilecek ve antrepoya giriş tarihi Müşteriye bildirilecektir. İlgili ilave nakliye bedeli ve Asansör/Y.Merdiven başına 100 EUR/hafta depolama masrafları fatura karşılığında Müşteri ‘den tahsil edilecektir.“ açık sözleşme düzenlemesi gereği, şantiye sahasında, ürünlerin sevki için uygun ortam sağlanamadığı için, Sözleşme konusu ürünlerin, davalı şirket namına antrepoya sevk edildiğini, bu kapsamda meydana gelen masrafların, hem açık Sözleşme düzenlemesi gereğince hem de işin doğası gereğince davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğini belirterek, davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun ödeme emrine konu borcu, takip tarihinden işleyecek faizi ve asgari %20 icra-inkar tazminatı ile birlikte ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde, devir protokolünün şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı için Sözleşmede yer alan 21.maddedeki yetki şartının da geçersiz olduğunu, icra takibi ve huzurda görülmekte olan davada yetkili mahkemenin, davalı şirketin “.. .. Apt… Blok … No:… Pendik/İST.” adresinin yargı sınırları kapsamında olan Kartal ilçesindeki İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri ve Asliye ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin davacı ile dava dışı … İnşaat şirketi arasında imzalanan sözleşmenin tarafı olmadığını, davalı tarafından yapılan işin bedelinin ödendiğini, yine davacı tarafından talep edilen ardiye ve Demiraj bedellerinin haksız olduğunu, devir protokolünde açıkça yazılı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Yerel mahkeme istinaf incelemesine konu kararında; “Davanın kabulü ile; davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 15.047,24 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar yönünden devamına, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranında 3.900,44 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” dair karar vermiştir.Karara karşı davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı tarafın dayandığı dava dilekçesine ekli davacı ile dava dışı … Ltd.Şti. arasında düzenlenen sözleşme incelendiğinde, davacı şirketin 19/12/2011 tarihinde davaya konu iş olan …ile ilgili teklif sunduğu, … Ltd.Şti’nin teklifi ve ekli tüm şartları kabul ettiği, böylece her iki taraf arasında sözleşmenin kurulduğu, sözleşmenin konusunun 2 adet asansörün projelendirilmesi, tüm malzemenin paket olarak ithal edilmesi, montajı ve çalışır halde teslimi olduğu görülmüştür. Sözleşmenin eki olan genel sözleşme şartları incelendiğinde, 7. Madde de; “gümrükten çekilen malzeme direkt olarak şantiye adresine sevk edilecektir. Şantiyede kuru ve güvenli depolama alanın sağlanamaması veya şantiye şartlarının malı kabulü hazır olmaması durumunda malzeme müşteri namı hesabına antrepoya sevk edilecek ve antrepoya giriş tarihi müşteriye bildirilecektir. İlgili ilave nakliye bedeli ve Asansör / Y.Merdiven başına 100 Euro/hafta depolama masrafları fatura karşılığında müşteriden tahsil edilecektir.” diye belirtilmiştir.Dava dilekçesine ekli 21/12/2012 tarihli ürün teslim tutanağı incelendiğinde; “Yukarıda belirtilen projedeki ürün montajlarını tetkik ettik. Ürünlerin Kone ve Müşteri arasındaki sözleşme / satınalma şartlarına uygun olduğunu ve karşılıklı mutabık kalınan tarihte teslim edildiğini onaylıyoruz.” şeklinde belirtilmiş olup, bu tutanakta tarafların imzaları mevcuttur.Davacı taraf ayrıca cevaba cevap dilekçesinde, 31/10/2012 tarihli devir protokolüne dayanmış, bu protokolün davalı yanca dosyaya ibraz edilmesini talep etmiş, davalı taraf da 2. cevap dilekçesi ekinde bu protokolü dosyaya sunmuş, bu protokolün incelenmesinde, davanın taraflarının ve dava dışı … Ltd.Şti.’nin imzalarının bulunduğu, bu şirketler arasında düzenlendiği, devir protokolü başlıklı bu belgede şu hususlar belirtilmiştir; “Bir tarafta … Ticaret A.Ş (bundan böyle Kone olarak anılacaktır) ile diğer tarafta …, Tic. Ltd. Şti (bundan böyle Müşteri olarak anılacaktır) ve … San. Tic, Ltd. Şti – (bundan böyle Devralan Olarak anılacaktır) aralarında 16.10.2012 tarihimle aşağıdaki protokolü tanzim etmişlerdir.. Müşteri ile … arasında 19,12.2011 tarihinde imzalanan … asansör sözleşmesi, asansörlerin teknik özellikleri, bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olan aynı tarihli Kone genel koşulları ve şartları ve Kone İle Müşteri arasında yapılan ‘Ek Protokol-1’ mevcuttur,Müşteri, 19.12.2011 tarihti sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve mükellefiyetlerini aşağıda ünvanı ve adresi belirtilen işletmeye devretmeyi kabul ve taahhüt eder, (… SAN, TİC. LTD. ŞTİ.)Yukarıda unvanı ve adresi belirtilen Devralan işletme, Müşteri ile … arasında imzalanmış olan ve Müşteri’nin 19.12,2011 tarihli sözleşme ve ek protokolden kaynaklanan tüm hak ve mükellefiyetlerini devralmayı ve işbu sözleşmenin tüm hükümleri dâhil ve aynen geçerli olmak üzere 19.12.2011 tarihli sözleşmedeki tüm hükümlerine tamamen uyacağını kabul ve taahhüt eder.İşbu protokol …, Müşteri ve Devralan arasında 31.10.2012 tarihinde imzalanmış olup Kone ile Müşteri arasında yapılan 19.12.2011 tarihli … asansör sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır.” şeklinde belirtilmiştir.Davalı taraf 2.cevap dilekçesinde, davacı tarafından yapılan 6 duraklı asansör montajına ilişkin bedeli ödediklerini, müvekkili şirketin bu proje konusu oteli işletmekte olup, sözleşme konusu asansörleri de kullanmakta olduğunu beyan etmiştir. Dosyaya bilahare davacı tarafça 21/03/2012 tarihli ek protokol-1 ibraz edilmiş, bu ek protokolde daha önce 19/12/2011 tarihinde imzalanan sözleşmede belirtilen 2 adet asansörün kat ve durak sayısının 6 olarak sipariş edileceği ve bu kat-durak düşüklüğünden ötürü 2 asansör için düşülecek toplam bedelin 2.000,00-USD olduğu belirtilmiştir.Taraflar arasında 6 duraklı asansör yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı vekili duruşma aşamasında 21/03/2012 tarihli ek protokolde belirtilen 2.000,00-USD’nin toplam bedelden düşülerek dava dilekçesinde talepte bulunduklarını beyan etmiştir.Davacı vekilinin dosyaya yargılama aşamasında ardiye-debraj faturaları ibraz etmiş, ve bu belgeler bilirkişi incelemesinde de gözönüne alınmış, tetkik edilmiştir.Yargılama aşamasında dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, davacı defterleri incelenmiş, yerel mahkeme bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurmuştur.Bilirkişi raporu dosya kapsamına, toplanan delil ve belgelere, usul ve yasaya uygundur.31/10/2012 tarihli devir protokolüne göre, bu protokol müşteri sıfatıyla dava dışı… Ltd.Şti. ile davacı taraf arasında imzalanmış olan 19/12/2011 tarihli sözleşme ve ek protokolden kaynaklanan tüm hak ve mükellefiyetlerin davalı şirkete devredilmiş olmasına, protokol üzerinde 3 tane şirketin de ünvan ve imzalarının mevcut olmasına, davacı tarafın usulüne uygun ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 4.194,28-USD ve 5.788,37-TL alacağı olduğunun tespit edilmiş olması, 19/12/2011 tarihinde imzalanan genel sözleşme şartları ve koşullarında nakliye, kaldırma, depolama ve sosyal alanlar başlıklı 7. maddesi, devir protokolü uyarınca davalı tarafın demuraj ve ardiye masraflarını ödemeyi taahhüt ettiğinin anlaşılmasına, her ne kadar davalı şirket sözleşmenin hukuken geçersiz olduğunu beyan etmiş ise de, cevap dilekçesinde davacı tarafından yapılan işin bedelinin davalı şirket tarafından ödenmiş olduğunu belirtmesine, yine sözleşmenin 21.maddesi “geçerli yasalar ve ihtilafların hali; Sözleşme şartlarına ilişkin çıkabilecek her türlü ihtilafların halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır.” diye belirtilmiş olması gözönüne alınarak yerel mahkeme kararı doğru olup, davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/05/2017 tarih ve 2015/92 Esas, 2017/611 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-Alınması gereken 1.027,87-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 256,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 770,91-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.