Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/27 E. 2019/122 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/27
KARAR NO : 2019/122
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
NUMARASI : 2015/976 Esas, 2017/495 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 21/08/2014 tarihli sözleşme ile müvekkilinin Bodrum İş Merkezi Projesi Asansör İşleri kapsamında 2 adet asansör ve 6 adet yürüyen merdiven yapımını üstlendiğini, sözleşme konusu malzemelerin 29/11/2014, 06/12/2014, 13/12/2014 tarihlerinde gümrüğe geldiğini ve hu hususun bildirilmesine rağmen davalı şirketin gümrük ödemesini yapmaması nedeniyle malzemelerin gümrükte beklemesinden kaynaklı olarak 40.000 USD demuraj ve 20.632 USD liman ardiye masraflarının müvekkilince ödendiğini, bu kapsamda 20/04/2015 tarihli 162.621,09 TL bedelli fatura düzenleyerek 22/04/2015 tarihli ihtarla davalıya gönderildiğini, ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, sözleşmenin 8. Maddesinde “ithal malzeme bedeli ile ilgili ödemenin yapılmasında gecikme olması ve bundan ötürü malzemenin 24 saatten fazla gümrükte beklemesi halinde tahakkuk edecek gümrük, ardiye, demuraj ve her türlü yasal masraflar ayrıca müşteriye fatura edilecektir.” hükmünün düzenlendiğini, bu nedenle ardiye ve demuraj masraflarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince montaj tamamlanmadığından bedelin %30’u dışındaki ödemelerin yapıldığını, davacının işi tamamlama süresi içinde tüm malzemenin getirilmesini ve montajını üstlendiğini, tüm malzemelerin birlikte getirilmesi gerekirken davacının malzemeleri parça parça getirdiğinden gümrükte beklediğini ve bu nedenle demuraj ücretlerinin doğduğunu, malzemelerin sözleşmedeki süresinde gelmediğini, davacının malzemelerin leasing yoluyla alınacağını bildiği halde tutumunu sürdürdüğünü, demuraj bedellerinin ortaya çıkmasının davacının kötü niyeti ve basiretsiz tutumundan kaynaklandığını, demuraj ve gümrük bedelleri ve ardiye giderlerinin müvekkilini ilgilendirmeyeceğini, dava dosyasına sunulan demoraj ve ardiye masraflarına ait faturaların, yapım işi için anlaşılan asansör ve yürüyen merdiven işine ait olup olmadığının ve ne kadarından müvekkilinin sorumlu olduğunun belli olmadığını belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından sözleşme kapsamında taahhüt edilen işe ait emtiaların yurtdışında ithal edilerek süresinde gümrüğe girişi sağlandığı, ancak davalı tarafından emtiaların gümrüğe girişi sırasında ödenmesi kararlaştırılan miktarın zamanında ödenmemesi nedeniyle gümrükte geçici olarak depolama süresinden fazla sürede tutulması nedeniyle Gümrük Kanunu’nca belirlenen demuraj ve ardiye ücretlerinin davacı tarafından karşılandığı, ancak geçici depolama süresinin uzamasının sözleşme kapsamında davalı tarafından kabul ve taahhüt edilen bedellerin ödenmemesi sonucu ortaya çıktığı ve sözleşmeye göre bu durumda sorumluluğun davalıya ait olduğu kararlaştırıldığından ortaya çıkan demuraj ve ardiye bedelinden de davalının sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takibe davalının itirazının 133.260.13 TL asıl alacak ve 893,95 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, sözleşme gereğince son %30 hariç ödemelerin yapıldığını, sözleşme gereğince tüm malzemelerin bir seferde getirilmesi gerekirken parça parça getirildiğini, malzemelerin süresinde gelmediğini ve gümrükte beklemesi nedeniyle demuraj ücretleri doğduğunu, demoraj ve gümrük bedelleri ile ardiye giderlerinin müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin 1.2 maddesindeki “%50 ödeme malzemeler gümrüğe geldiğinde” şeklindeki düzenleme ile “tüm malzemelerin gümrüğe gelmesi halinde sözleşme bedelinin %50’sinin peşin ödeneceğinin” kastedildiğini, bu hususun gözardı edilerek gümrüğe gelen her malzeme için ayrı ayrı ödeme talep edildiğini, masraflara ilişkin faturaların sözleşme konusu mallara mı yoksa davacının başka mallarına mı ilişkin olduğunun anlaşılamadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Harçlar Kanunu ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, emredici nitelikte bulunduğundan mahkemece ve Yargıtay’ca re’sen nazara alınır. (bkz. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 20/12/2018 tarih ve 2018/1677 esas, 2018/5207 karar sayılı kararı)Somut olayda, davacı tarafından davalıya karşı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında 162.621,09 TL asıl alacak ve 1.029,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 163.650,28 TL alacak yönünden icra takibi başlatılmış, davalının itirazı üzerine süresi içinde itirazın iptali talep edilmiştir. Davacı dava dilekçesinin sonuç kısmında, asıl alacak veya işlemiş faiz ayrımı yapmaksızın “itirazın iptaline” karar verilmesini istemiş, mahkemece de talebin kısmen kabulü ile “asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline” karar verilmiştir. Oysa, dava açılırken yalnızca 162.621,09 TL asıl alacak üzerinden hesaplanan 1/4 oranındaki 2.777,17 TL peşin harçtan icra müdürlüğünde yatırılan 818,25 TL harç düşülmek suretiyle 1.958,92 TL peşin harcın yatırıldığı, ancak itirazın iptali talebi kapsamında kalan 1.029,19 TL işlemiş faiz yönünden harç yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda değinildiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16/4 maddesi uyarınca, eksik yatırılan harçlar yönünden Kanun’un 30. Maddesi gereğince işlem yapılması gerekmektedir. Harçlar Kanunu’nun 30. Maddesine göre, harcın eksik yatırılması halinde yalnız o oturum için yargılamaya devam olunarak, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcının davacı tarafa tamamlattırılması gerekmektedir. Buna rağmen harcın tamamlanmaması halinde ise davaya devam olunmayacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. Mahkemece, eksik harcın tamamlanması için yukarıda değinilen şekilde usuli işlem yapılmaksızın ve işlemiş faiz talebinin harcı tamamlanmadığı halde, işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf talebinin usul yönünden kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-4 bendi gereğince kaldırılarak, işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebi bakımından Harçlar Kanununun 30 ve HMK’nın 150. Maddeleri göz önünde bulundurularak, eksik harcın tamamlatılmasına yönelik usuli işlemlerin yapılarak sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı vekinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,
2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2017 tarih, 2015/976 Esas, 2017/495 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.