Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/255 E. 2019/773 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/255
KARAR NO : 2019/773
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2017
NUMARASI : 2017/519 Esas, 2017/845 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20/06/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, ayıplı işler bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkilerinin kabul edildiği, oysa dava konusu takibin Küçükçekmece İcra Dairesi’nde yapıldığı belirterek ortada geçerli olmayan bir icra takibi bulunduğundan bahisle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karar davacı vekilince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı AVM yönetimi iş sahibi, davalı şirket yüklenicidir. Davacı AVM yönetimi vekili istinaf talep dilekçesinde özetle; müvekkili site yönetiminin tacir olmadığı gibi tüzel kişiliğinin de bulunmadığını bu nedenle HMK’ya göre yetki sözleşmesi yapamayacağını, olaya HMK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, anılan yasada bu durumlarda taşınmazın bulunduğu yer mahemeleri ve icra dairelerinin görevli ve yetkili olduğunun belirlendiğini, takibin de taşınmazın bulunduğu yer icra dairesinde yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasında ihtilafsız olan 2012 tarihli yürüyen merdiven ve bantların bakım ve onarımını konu alan sözleşmenin 13. maddesinde ihtilafların çözümü için İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, sözleşmenin davacı AVM yönetimi tarafından imzalandığını, dava konusu takibin davacının yönetiminde bulunan sitenin (taşınmazın) bulunduğu yerin bağlı bulunduğu Küçükçekmece İcra Dairesin’de yapıldığı iş bu itirazın iptali davasının ise önce Bakırköy’de görüldüğü ve Bakırköy 4. ATM’nin kesinleşen yetkisizlik kararı ile dosyanın İstanbul Mahkemeleri’ne gönderildiği görülmüştür. TTK’nın Ticaret Mahkemesi’nin görevini düzenleyen hükümleri birlikte değerlendirildiğinde bir davanın ticari dava olarak (mutlak ticari dava, nisbi ticari dava) kabul edilerek ticaret mahkemelerinde çözülebilmesi için her iki tarafın tacir ve uyuşmazlığın da her tarafların ticari işletmeden kaynaklanması veya uyuşmazlık konusunun Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan bulunması yahut anılan yasanın 4.maddesinde sayılan istisnalarda bulunması veyahut özel yasalarında Ticaret Mahkemelerinin görevli kabul edilmesi gerekir. Mahkemelerin görevi kamu düzenindendir ileri sürülmese dahi mahkemece her aşamada re’sen değerlendirilmesi gerekir.Yapılan açıklamalar ve kanuni düzenlemelere göre somut olaya bakıldığında davanın taraflarından olan davalı şirket, TTK’nın 16.maddesi hükmü uyarınca şirket olması nedeniyle tacir ise de, tüzel kişiliği bulunmayan davacı yönetim tacir değildir. Dava konusu uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, TTK’da düzenlenen hususlardan da (TBK’da düzenlenmiştir) değildir. Uyuşmazlık konusu TTK’nın Ticaret Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinde de sayılan istisnalar arasında da yer almamıştır. Sonuç olarak, somut dava mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığına göre mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası incelenerek yazılı şekilde dava şartı yokluğu nedeniyle verilen red kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmadığından kararın kaldırılarak görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2017 tarih, 2017/519 Esas, 2017/845 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.