Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2371 E. 2022/1904 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2371
KARAR NO: 2022/1904
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI: 2015/1000 Esas, 2019/1233 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
BİRLEŞEN İSTANBUL 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN 2015/457 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen dava dava eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödemenin iadesi talebine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili asıl davada, mülkiyeti idareye ait İstanbul ili, Fatih ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde bulunan Hadım İbrahim Paşa Caminin restorasyonunun davalı … Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, Rehberlik Teftiş Kurulu Başkanlığının ihale ve hakediş dosyalarında yaptığı incelemeler neticesinde bölge müdürlüğüne gönderdiği raporda, Hadım İbrahim Paşa Caminin restorasyon uygulamaları sırasında inşaat ve elektrik imalatlarında yapılmadığı halde bedeli ödendiği belirtilen ve fazla ödendiği tespit edilen 198.654,37 TL’nin davalı şirketten iade edilmesinin talep edildiğini, davalı şirketin 28/10/2014 ve 15/12/2014 tarihli başvuruları ile teftiş raporunda iade edilmesi gerektiği belirtilen bazı pozlara itiraz ettiğini, bazı pozlara karşılık da 68.514,57TL imalat bedeli ve 39.876,00 TL yasal faizini ödediğini, …ne bu durumun bildirildiğini, Genel Müdürlüğünde teftiş kurulu raporu doğrultusunda işlem yapılmasını istediğini, davalı şirketten talep doğrultusunda gerekli ödemenin yapılmasının istendiği, ödemenin yapılmadığını, davalı idare elemanlarının da kontrol görevlerini yapmayarak kusurlu olduklarını, alacağın davalı firmadan tahsil edilememesi durumunda sorumlu tutulmaları gerektiğini belirtilerek fazla ödendiği tespit edilen 130.139,80 TL’nin avans faizi ile birlikte davalı firmadan, tahsilatta tekerrür olmamak kaydıyla da davalı idare personellerinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …; Vakıflar Bölge Müdürlüğünde halen şube müdür vekili (mimar) olarak görev yapmakta olduğunu, ödemeye esas hakediş, tutanak ve benzeri belgelerde kontrollük, düzenleyen ya da onaylayan gibi hiçbir görev ve sorumluluğunun bulunmadığını, kendisi ile birlikte kesin kabul komisyonunda görev alan müfettiş raporunda ismi geçen mimar …’in idarece dava dışı bırakılmasının manidar olduğunu, bu kapsamda anahtar teslim götürü bedel usulü yapılan işlerde kabul komisyonu üyesi olarak görev sorumluluğunun sözleşme konusu işin kurul onaylı projesine göre yerinde birebir uygulanmış olup olmadığı, bu uygulamaların teknik sanat fen kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığıyla ve kullanıma mani eksik kusur ve arızaların bulunup bulunmadığıyla ilgili olduğunu, herhangi bir fazla ödemeye sebebiyet vermediğini, ödemelerle ilgili hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …; Vakıflar1. İstanbul Bölge Müdürlüğünde mimar olarak çalışmakta olduğunu, davaya konu iş ile ilgili iş kapsamında görev ve sorumluluğunun sözleşme kapsamında işin projeye, teknik şartnameye, mahal listesine, fen ve sanat kurallarına uygunluğunu denetlemek ve bu kapsamda ödemeye olur vermek olduğunu, sorumlululuğun fer’i olduğunu, alacağın önce yükleniciden tahsil edilmesi gerektiği gözetildiğinde sorumluluğun müştereken ve müteselsilen olamayacağı, dava açmak için 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar …, …, … vekili; müvekkillerinin yapım işleri kontrol memurları olarak çalıştıklarını, davaya konu iş ile ilgili iş kapsamında görev ve sorumluluklarının sözleşme kapsamında işin projeye, teknik şartnameye, mahal listesine, fen ve sanat kurallarına uygunluğunun denetlemek ve bu kapsamda ödemeye olur vermek olduğunu, sorumlululuğun fer’i olduğunu, alacağın önce yükleniciden tahsil edilmesi gerektiğini, sorumluluğun müştereken ve müteselsilen olamayacağı ve sorumlulukları bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili; yüklenici olarak davanın götürü bedel anahtar teslimli bir ihalede yaklaşık maliyetten sorumluluğa gitme esasına dayandırıldığını, 23/10/2014 tarih ve … sayılı yazıyla davalının, restorasyonunu tamamlamış olduğu Fatih Hadım İbrahim Paşa Camii restorasyonu sonucu yaklaşık maliyette olmasına rağmen fiili olarak yapılmadığı veya eksik yapıldığı belirtilen imalatlardan dolayı yapılan 198.654,37 TL fazla ödemenin faiziyle birlikte iadesinin talep edildiğini, davalı tarafından yapılan inceleme sonucu; talep edilen bu rakam içinde bulunup mükerrer tahsil edildiği belirtilen 68.514,57 TL ödemeye yönelik iade talebi kabul edilerek 28/10/2014 tarihinde işlemiş 39.876,00 TL faiziyle birlikte davacının banka hesabına yatırıldığını, talebin geri kalan kısmı hakkında ise, aradaki sözleşme ve Kamu İhale Mevzuatı uyarınca itiraz edildiğini, davacının talebine dayanak olan rapora da itiraz ettiklerini, rapordaki eksik imalatın yaklaşık maliyete göre tespit edildiğini, oysa ki yaklaşık maliyette öngörülen imalatlardan yüklenicinin sorumlu olmadığını, taraflar arasında imzalanan 11/06/2007 tarihli sözleşme uyarınca, sözleşme ve proje kapsamında taahhüt edilen işin tamamlanmasından sonra davacı tarafından yapılan tetkiklerde ilk ihale kapsamında olmayan eksik işler kaldığı anlaşılarak keşif artışı yoluna gidildiğini, ilgili ilave işe dair alınan süre uzatımlarıyla birlikte projenin 27/05/2008 tarihinde tamamlanarak geçici kabule hazır olduğuna dair idareye dilekçe verdiklerini, işin önce geçici kabul devam eden süresi içerisinde 01/07/2009 tarihinde kesin kabul işlemleri yapılarak tamamlandığını, aradan 4 seneye yakın bir süre geçtikten sonra idarenin 04/01/2013 tarihinde görevlendirme emri düzenleyerek söz konusu işle ilgili bilirkişi incelemesi yaptırdığını, bilirkişilerin yaptıkları tespitlerde yaklaşık maliyetle uyuşmayan bir kısım eksiklikler tespit ederek yükleniciye fazla ödemede bulunulduğuna dair rapor düzenlediklerini, davanın dayanağının da bu rapor olduğunu, yaklaşık maliyette gösterilen miktardan daha az veya daha çok miktarda imalat yapılmış olması nedeniyle yaklaşık maliyette belirtilen imalat miktarından uygulanan imalat miktarının çıkartılması suretiyle oluşan metrajların teklif oranı ile çarpılarak bedele dönüştürülmesi sonucu davacı zararı olarak ortaya çıkarılan rakamın müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, imalatın yaklaşık maliyette öngörülüp öngörülmediği, yüklenicinin bilgi ve sorumluluk alanında bulunmadığını, ihalenin hazırlık aşamasında yaklaşık maliyet tablosunun ihale dosyasının arasında yükleniciye teslim edilmediğini, zaten bunun yasak da olduğunu, dolayısıyla yaklaşık maliyette belirtilen miktarlar ile yüklenicinin bağlı olmasının söz konusu olmadığını, yüklenici şirketin ihale kapsamındaki işi hangi bedel ile yapacağını belirterek o bedel kapsamında işini tamamladığını, ihaleye yüklenici şirketin ortalama bir teklif ile katıldığını, idarenin zarar etmediğini aksine menfaat sağladığını, 20/02/2013 tarihli teftiş kurulu raporunun a-1 maddesinde, “18.463/1 asfalt cam türü pestili pozlu imalatında ilgili imalatın yaklaşık maliyetinin öngörülmediği, sözleşme keşif artışında 108,38 metre belirtilmesine rağmen mahallinde yapılan incelemede sadece Wc çatısının 35.276 m² yapıldığı, şadırvan çatısında ise sadece keçe imalatı yapıldığı tespit edilmiştir” şeklinde beyan ile 1.544,07 TL keşif artışını arttıran unsur olarak iadesininin talep edildiğini, talebin haksız olduğunu, teftiş kurulu raporuna da kısmi itiraz ettiklerini, mükerrer tahsil edilmiş ödemeyi de faiziyle iade ettiklerini, yüklenicinin 11/06/2007 tarihli sözleşme kapsamında teslim edilen proje, mahal listesi teknik şartname ve idarenin talimatları doğrultusunda taahhüt süresi içinde işi tamamladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili; mülkiyeti idareye ait İstanbul ili Fatih ilçesi … mahallesinde bulunan … pafta … ada … parselde kayıtlı Hadım İbrahim Paşa Camii Restorasyonunun … Ltd.Şti. Tarafından yapıldığını, Rehberlik Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın ihale ve hak ediş dosyalarında yaptığı incelemeler sonucunda düzenlenen raporun bölge müdürlüğüne gönderildiğini, Caminin restorasyonu sırasında inşaat ve elektrik imalatlarında yapılmadığı halde bedeli ödendiği belirtilen işlere ilişkin raporda fazla ödendiği tespit edilen 198.654,37 TL iade edilmesinin davalı yükleniciden talep edildiğini, düzenlenen Teftiş Kurulu Raporunda “İstanbul İli, Fatih İlçesi, Hadım İbrahim Paşa Cami 2007 Yılı Restorasyonu” başlıklı 4 nolu bölümünün 4.3 bendinde: “4.3-Yaklaşık maliyette yapılması öngörülmediği halde keşif artışında yapılması kararlaştırılan 6 kalem inşaat imalatı yapılmadığı halde bedeli ödendiğinde, 5.959,47 TL, uygulamada yaklaşık maliyette öngörülen miktardan az yapıldığı halde kalem inşaat imalatında keşif artışına gidilerek bedeli ödenen 128.694,86 TL, Yaklaşık maliyette yapılması öngörülmeyen ancak keşif artışında yapılması kararlaştırılan 1 kalem inşaat imalatı eksik yapıldığı halde bedeli tam ödenmediğinden fazla ödeme tutarı 12.967,94 TL, Yaklaşık maliyette öngörülen kalem imalat yapılmadığı halde bedeli ödenen 48.420,42 TL, Elektrik imalatlarında yaklaşık maliyette yapılması öngörüldüğü halde yapılmayıp bedeli ödenen 2.621,75 TL, olmak üzere toplam 198.654,37 TL fazla ödemede bulunulduğu”nun tespit edildiğini, idarenin yaptığı başvurular neticesinde yüklenicinin bazı pozlara karşılık gelen 68.514,57 TL imalat bedeli ve 39.876,00 TL yasal faizini ödediğini, bakiye ödemenin iade edilmediğini bu nedenle yükleniciye fazla ödendiği tespit edilen 130.139,80 TL’nin avans faiziyle birlikte yüklenici davalıdan ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla da sorumluluğu tespit edilen davalı idare personellerinden tahsili için dava açılmış olup, sorumluluğu tespit edilen personellerden … aleyhine de açılan bu davanın İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1000 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı …; davanın öncelikle 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle usulden reddini, esasa ilişkin olarak da, davalının sorumluluğunun tali nitelikte olduğunu, öncelikle yüklenicinin tazminat ile mahkum edilmesini, ondan tahsil edilmeyen tazminat için davalıya başvurulması gerektiğini, yapılan işlemlerin gerekli üst makamlardan onay alınarak gerçekleştirildiğini, üst makamlara onay için sunulan raporlarda herhangi bir yanıltma veya eksik bilgi bulunmadığını, üst makamların onayı ile yürütülen işlerin artık idarenin bir emri olduğunu, bu emri uygulayan alt derecedeki memurların sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, haklarında verilmiş bir ceza kararı da bulunmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, yüklenicinin geniş katılımlı bir ihalede alt seviyelerde bir fiyat teklif etmiş olduğunu, bu fiyatın kabul edilerek kendisi ile söz konusu işe ait sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında yapılan iş proje, teknik şartname, mahal listesi ve restorasyon kavramının gerektirdiği fen ve sanat kurallarına uygun olarak iş süresi içerisinde yapılarak teslim edildiğini, işin götürü bedeli olarak ihale edildiği de dikkate alındığında sözleşme konusu işi teslim karşılığı taahhüt edilen bedel kendisine ödendiğini, ortada herhangi bir kamu zararı bulunmadığını belirterek, davanın öncelikle İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1000 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/457 Esas Sayılı dosyasının İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1000 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.Mahkemece; tarihi eser restorasyonunun özel bir imalat olup, yaklaşık maliyette öngörülmeyen bir çok imalat ihtiyacının sonradan ortaya çıkabildiği, yaklaşık maliyette öngörülmediği halde sonradan ortaya çıkan maliyetlerin de ödenmesinin gerektiği, açıklanan nedenle davacının davalıdan talep edebileceği bir miktarın olmadığının dosya kapsamı ve bilirkişi raporuyla tespit edildiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Davacı … Müdürlüğüne izafeten … vekili istinaf dilekçesiyle, tarihi caminin restorasyon işini davalı yüklenici tarafından ihale yoluyla üstlenildiğini, Rehberlik Teftiş Kurulu Başkanlığının ihale ve hakediş dosyalarında yaptığı inceleme neticesinde bölge müdürlüğüne gönderdiği raporda, Hadım İbrahim Paşa restorasyon uygulamaları sırasında inşaat ve elektrik imalatlarında yapılmadığı halde bedeli ödendiği tespit edilen ve fazladan ödenen 198.654,37 TL bulunduğunu bildirmesi üzerine tespit edilen bedelin iadesinin davalı şirketten talep edildiğini, davalı şirketin 68.514,57 TL imalat bedeli ve 39.876,00 TL yasal faizini ödediğini, kalan miktar için itirazda bulunduğunu, bunun üzerine iş bu davanın açıldığını, davalı idare elemanlarının da kontrol görevlerini yapmayarak kusurlu fiilleri nedeniyle fazla ödemeden sorumlu olduklarını, öncelikle dava konusu edilen 130.139,80 TL’nin davalı yükleniciden tahsilini, yükleniciden tahsil edilmemesi durumunda da bu bedelin davalı idare personellerinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemenin asıl ve birleşen davanın reddine dair verdiği kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödemenin iadesi talebine ilişkin olup, davacı iş sahibi, davalı şirket yüklenici, diğer davalılar ise idare çalışanlarıdır.Davacı idarenin tarihi Hadım İbrahim Paşa Cami 2007 yılı restorasyonuna ilişkin ihale sonucu davalı yükleniciyle 11/06/2007 tarihinde sözleşme imzalanarak, 15/06/2007 tarihinde de yer teslimi yapılmıştır. Sözleşmenin 6.maddesine göre, anahtar teslimi götürü bedel sözleşmesi olup, ihale dokümanında yer alan uygulama projeleri ve bunlara ilişkin mahal listelerine dayalı olarak işin tamamı için yüklenici tarafından teklif edilen 1.320,000,00 TL toplam bedel üzerinden imzalanmıştır. Keşif artışı onarım sürecinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 18/09/2017 tarih ve 1721 sayılı kararı ile 29/01/2008 tarihinde yapılmıştır.Sözleşmenin 10.maddesine göre, işin süresi iş yeri tesliminden itibaren 230 gündür.26/08/2008 tarihinde geçici kabul, 30/06/2008 tarihinde de kesin kabul yapılmıştır. … Rehberlik ve Teftiş Raporunda; yaklaşık maliyette yapılması öngörülmediği halde keşif artışından yapılması kararlaştırılan 6 kalem inşaat imalatı yapılmadığı halde bedeli ödendiğinden 5.959,47 TL, uygulamada yaklaşık maliyette öngörülen miktardan daha az yapıldığı halde 4 kalem inşaat imalatında keşif artışına gidilen ve bedeli ödenen 128.694,86TL, yaklaşık maliyette yapılması öngörülmeyen ancak keşif artışında yapılması kararlaştırılan 1 kalem inşaat imalatı eksik yapıldığı halde bedeli tam ödendiğinden fazla ödeme tutarı 12.967,94 TL, yaklaşık maliyette öngörülen 4 kalem imalat yapılmadığı halde bedeli ödenen 48.420,42TL, elektrik imalatlarında yaklaşık maliyette yapılması öngörüldüğü halde yapılmayıp ödenen 2.621,75 TL olmak üzere toplam 198.654,37TL’nin öncelikle müteahhidinden, mümkün olmaması halinde kontrol memurları ve ek keşif metrajlarını hazırlayan Y. Mimar … Sengör ve İnşaat Mühendisi …, geçici kabulü yapan … ve Mimar … ve kesin kabulleri yapan Mimar … ve Mimar …’nden Elektrik imalatlarındaki tutar 2.621,75 TL elektrik teknikeri …, geçici kabulü yapan Elektrik Teknikeri …’den müştereken tahsili gerekir, şeklindeki raporun idareye gönderilmesi üzerine idare tarafından 23/10/2014 tarihli yazı ile 198.654,37 TL fazla ödenen ve 115.616,82 TL yasal faizinin 10 gün içinde ödenmesi yükleniciden talep edilmiştir. Yüklenici 28/10/2014 tarihli dilekçesi ile rapora itiraz ederek ilerde detaylı inceleme hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 68.514,57 TL pozlara ilişkin imalat bedelini ve 39.876,00 yasal faizini davalı idare hesabına ödemiş; bakiyesi 130.138,80 TL ve yasal faizi ise asıl ve birleşen dava ile davalı yüklenici ve idarenin proje kontrolü sorumluluklarından talep ve dava edilmiştir.Davacı idare yapılmadığı halde bedeli ödenen imalat bedellerinin iadesini talep etmiş , davalı yüklenici yapılan işin yaklaşık maliyet hesabıyla yapıldığını belirterek mükerrer tahsil edilen pozlara ilişkin 68.514,57 TL ve yasal faizini ödemiş, diğer pozlara ilişkin alacağa itiraz etmiş ve davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar ise öncelikle işin kesin kabul tarihi olan 30/06/2008 tarihinden itibaren dava için 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca yapılan imalatlarla ilgili idareyi yanıltıcı ve fazla ödemeye yol açacak fiil ve eylemleri olmadığını, tüm işlemlerde idarenin onayının alındığını, haklarında verilmiş bir ceza kararı olmadığını, sorumluluklarının bulunmadığını beyan ederek davanın öncelikle usulden , olmazsa esastan reddini talep etmişlerdir. Mahkemece asıl ve birleşen davada, 11/03/2019 tarihli bilirkişi raporunu esas alarak davanın reddine karar verilmiştir.Mahkeme gerekçesinde ve hükmü esas alınan 11/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davacı tarafından yaptırılan tarihi eser restorasyonu özel bir imalat olup, yapım sürecinde yaklaşık maliyette öngörülemeyen birçok imalat ihtiyacının sonradan ortaya çıkabileceği, hatta imalat sırasında dahi önceden kestirilmesi mümkün olmayan ihtiyaçların doğabileceği, bu nedenle yaklaşık maliyette öngörülemeyen imalatların olması sonucunda herhangi bir somut zararın oluşmayacağı, yaklaşık maliyette öngörülmediği halde yaptırılan veya yaptırılan bedeli ödenmeyen imalatlar tutarının (6.102,93 TL) mahallinde yapılmadığı halde keşif özetine dahil edilen kalemlerin müteahhide yapılan ödemeye etkisinden (2.621,75 TL) daha fazla olduğu ayrıca davacının elektrik ve sıhhı tesisat bakımından zarara uğramadığı kanaatinin oluştuğunu, yaklaşık maliyet hazırlığı yapıldıktan sonra ihalenin tamamlandığını tespit edilmiştir.İşin ihale ile ve yaklaşık maliyet hesabına göre yükleniciye yaptırıldığı ihale konusunun tarihi eser restorasyon işi olup, özel imalat gerektirdiği ve işin başında ve yapım sürecinde öngörülemeyen imalatların ve maliyetinin ortaya çıkabileceği bilirkişi incelemesi sonucunda yapılan iş ve tahsil edilen bedelde fazlalık bulunmadığı, dolayısıyla idarenin zararı söz konusu olmadığı anlaşılmakla, mahkemece, açılan asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2019 tarih ve 2015/1000 Esas, 2019/1233 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.