Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/235 E. 2021/2045 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/235
KARAR NO: 2021/2045
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2018
NUMARASI: 2015/1145 Esas, 2018/739 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi sebebiyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 15.01.2013 tarihli sözleşme ile davalı şirketin, davacı şirkete ait İstanbul – Beyoğlu – … ada – … parselde kayıtlı ve … olarak bilinen yapının; danışmanlık, mimari, uygulama ( ruhsat ) vb proje ve çalışmalarının yapımını üstlendiğini, sözleşme ile davalı şirketin; Mayıs-2013’e kadar ruhsat başvurusunun tamamlanacağı taahhüdünde bulunmasına rağmen 27.03.2013 tarihinde ancak bir maket ve konsept çalışması sunabildiğini, sunulan konsept çalışmasının da istenilen konsept çalışması olmadığını, ayrıca 29.04.2013 tarihinde sözleşmeye göre çizilmesi gereken Röleve ve Restitüsyon projeleri yerine, antent değişikliği ile davacı şirkete, kurul dosyasında zaten mevcut olan Röleve ve Restitüsyon projelerinin sunulduğunu, bu konuda davalı şirketin uyarıldığını, sözleşmenin imza tarihi itibariyle, davalı şirketin yaklaşık 2 yıl süre ile davacı şirketi oyaladığını, sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde belediye başvurusunu yapmadığı gibi, proje onay sürecini de tamamlamadığını, anılan sözleşme ve fatura karşılığı, davalı şirkete bir çok kez avans ödemeleri yapılmasına rağmen işleri özenle tamamlamadığını, davalı şirkete gönderilen 17.12.2014 tarihli ihtarname ile gecikmeler nedeniyle ve sözleşmenin 4.1 maddesi gereği sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, ayrıca fazladan ödenen 200.000 USD’nin iadesinin talep edildiğini, sözleşme kapsamında, Etap-1 olarak belirlenen Planlama ile Etap-2 olarak belirlenen Mimari Proje kısmının gerçekleştiğini, ancak sözleşme tarihinden bu yana Avan Projenin belediyeye teslimi ile Avan Proje – Rölöve – Restitüsyon Projelerinin ilgili belediyesince onay işlemlerinin gerçekleşmediğini, bu nedenle sözleşme madde 3.a ve 3.b etaplarına karşılık gelen 100.000 USD karşılığı 256.331,40 TL tutarındaki fazladan ödeme ile sözleşme madde 4.a etabına karşı gelen 100.000 USD karşılığı 256.331,40 TL tutarındaki fazladan ödeme toplamı olan 512.662,80 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşme ile kararlaştırılan 1. ve 2. Etap çalışmaların davalı tarafından gerçekleştirildiğini ve işveren tarafından da onaylandığını, ancak çalışmalar devam ederken davacı asılın isteği ve ısrarı ile sözleşme konusu … Projesine ek olarak … ve … Projelerinin de dava konusu … Projesine eklendiğini, bu durumun ise 1. ve 2. Etap çalışmalarının tekrarına ve ayrıca planlama – konsept mimari proje sürecinin uzamasına neden olduğunu, davalı şirkete gönderilen 17.12.2014 tarihli ihtarnamede, davacı şirketin; … Projesi sözleşmesini de fesh ettiği bildiriminde bulunduğunu ve davacının diğer grup şirketi olan dava dışı Poliköy şirketi adına da 90.000 USD talebinde bulunduğunu, ancak anılan hususların işbu davada dava konusu yapılmayarak … Projesinden ayrı tutulmaya çalışıldığını, davalı şirketin; yaptığı çalışmalarla, söz konusu 3 ayrı projeyi tek eser haline getirdiğini, davacı yanın ise 3 farklı proje varmış gibi maddi çıkar sağlamaya çalıştığını, sözleşme etaplarındaki gecikmelere ise bilahare eklenen söz konusu projelerin neden olduğunu, dolayısıyla meydana gelen gecikmelerde davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … projesi için Ocak 2014 te ayrı bir sözleşme imzalandığını, … çalışmasının ise sözleşme yapma gereği dahi duyulmaksızın iyi niyetle davalı şirket tarafından yürütüldüğünü, … ve … projelerinin; ihtiyaç programları ile ön proje safhalarının tamamlandığını ve bürokratik süreçlere girildiğini, ayrıca 21.01.2014 tarihinde ise Restorasyon Projelerinin imzalı tutanak karşılığı davacı şirket temsilcisi …’ya teslim edildiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin kusursuz ve eksiksiz olarak edimini yerine getirdiğini, bilahare davacı şirketin talebi ile anılan projeler üzerinde bir kısım revizyonlar yapılarak, 19.09.2014 tarihinde aynı projelerin 2. kez, imza karşılığı davacı şirket temsilcisi …’ye teslim edildiğini, teslim anında her hangi bir gecikme veya ayıp halinde, davacı şirketin bunu fark edebilecek ve sözleşmeyi feshedebilecek kadar konunun uzmanı bulunduğunu, hal böyle iken bunu yapmadığını ve iki yıl sonra haksız fesih yoluna gittiğini, ancak teslim gerçekleştikten sonra geriye yönelik fesih işlemi yapılamayacağını, davalı şirket bir yandan davacı şirketin sürekli değişen isteklerine göre proje revizyonları yaparken, diğer yandan ise sözleşmeye uygun etapları tamamladığını, Etap-4.a için ise 06.12.2013 tarihinde imar durumu ile gerekli diğer bilgi ve belgelerin talep edildiğini, ancak Beyoğlu Belediyesi’ nin 17.02.2014 tarihli cevabi yazısından aralarında dava konusu taşınmazın da yer aldığı Uygulama İmar Planının, İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiği bilgisinin alındığını, ayrıca davalı şirket tarafından öngörülmesi mümkün olmayan birçok mevzuat değişikliğinin elde olmayan nedenlerle, iş programında gecikmelere neden olduğunu, tüm bu gelişmelerin, davacı şirket ile paylaşıldığını ve bunlara rağmen, 26.12.2013 tarihinde Koruma Kurulu’na gerekli başvurunun da yapıldığını, ayrıca, yıkık ve harabe durumda bulunması nedeniyle, dava konusu taşınmazın beden duvarı ile askıya alınması zaruretinin doğduğunu ve davalı şirketin uzmanlık alanı ile sözleşme kapsamı dışında bulunan söz konusu iş için, Statik – Mekanik – Elektrik projelerini yaptırdığını ve 05.11.2013 tarihli Teknik Raporu aldırdığını, öngörülemeyen ve sözleşmede yer almayan bu hususların ise sözleşme sürecini olumsuz yönde etkilediğini, buna rağmen 12.09.2014 tarihinde sözleşme Etap- 4.a ile tanımlanan Ruhsata esas Uygulama Projelerinin ilgili resmi kuruma teslim edildiğini, onarım ön izin belgesinin alındığını, davacı şirkete kesilen faturaların itirazsız olarak kabul edildiğini ve tüm ödemelerin yapıldığını, sözleşme ile etap tamamlanma süreleri 1 ay olarak belirlenmiş olmasına rağmen, davacı şirketin fesih için 2 yıl süreyle beklemesinin hayatın olağan akışı ve ticari teamüllere aykırı olduğunu, ayrıca bu durumun gerek davacı talepleri, gerek sonradan eklenen projeler ve gerekse mücbir sebeplerle meydana gelen gecikmelerin davacı şirketin bilgisi ve onayları dahilinde bulunduğunun göstergesi olduğunu, davacı şirketin sözleşmeye uygun fesih işlemi de yapmadığını, her ne kadar 17.12.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği beyanında bulunmuş isede, İstanbul … Noterliği tarafından düzenlenen 26.11.2014 tarihli azilnameler ile davalı şirketin vekaletten azledildiğini, bu nedenle 5 – 6 ve 7 Etap işlerin, sözleşmeye uygun bir şekilde tamamlanamadığını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin ise belirtilen tarihten 30 gün önce ve müvekkili şirkete bildirilmeyen söz konusu azilnameler ile sonlandırıldığını ve ayrıca sözleşme madde 4.2 gereği yapılmış ödemelerin geri alınamayacağını belirterek, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığından teminat olarak verilen 100.000 USD miktarlı teminat senedinin taraflarına iadesini talep etmiştir. Mahkemece, dinlenen davalı tanığı …’in: ” proje karşılığı geldiğimiz faz kadar olan bedeli aldık, ancak yapmadığımız daha doğrusu gerçekleştiremediğimiz kısımlar için herhangi bir ödeme almadık, bu sözleşmede bildirilen fazlara göre örneğin 1.2.3. faz’ı teslim ettiğimizde ücretlerini aldık, ” şeklindeki beyanı ile işin tamamlanmadığının ikrar edildiğini, işveren sıfatıyla davacı … sıfatıyla davalı … arasında imzalanan 15.01.2013 tarihli sözleşme ile … olarak bilinen yapının işveren tarafından belirlenecek kapalı alan yüzölçümüne uygun bir şekilde ve sözleşme Bölüm: 2′ de belirlenen: Etap-1 planlama ( süre 1 ay ). Etap-2 Konsept Mimari Projesi (süre 1 ay) , Etap-3 Avan Proje ( süre 1 ay), Etap -4 Uygulama /Ruhsat Projesi ( süre 2 ay) başlığı altında ve ayrıntısı bu başlıklar altında belirlenen işlerin yapımını üstlendiği, ayrıca madde 3.2.1.7′ nin devamında ise, 1. Etap ödemeler için, mimarın (Davalı) işverene (Davacı) 100.000 USD tutarında teminat senedi vereceği, bu etap tamamlandığında, diğer etapların teminatı olarak senedin, işverende kalacağı… madde 3.2.1.6 aşamasına geçildiğinde, senedin 250.000 USD olarak yeniden düzenleneceği ve süreçler tamamlandığında ise mimara geri teslim edileceği hususları ile sözleşme Bölüm: 3’de toplam proje bedeli ile etaplara göre ödeme koşullarının düzenlendiğinin anlaşıldığı, Bölüm: 3 Özel Koşullar başlığı altında ayrıca: Sözleşme madde 3.3.2’ de, ” Ödemeler her bir aşamanın bitiminde ve işveren’ in yazılı kabul onayının alınmasını takiben yapılacaktır. Bir önceki aşama ve / veya etabın tamamlanmasının işveren tarafından onaylanmadığı hallerde, sonraki aşama ve / veya etaplar için, her hangi bir ücret veya sair bedel talep edilemeyecektir. Mimar kısmi ödeme talep etme hakkına sahiptir.”, sözleşme madde 3.3.3′ de ise, “Mimar işi belirtilen süreler dahilinde yapmakla yükümlüdür. Gecikme olması durumunda, işveren gecikilen her gün için Sözleşme Bedeli’ nin; % 0.05 ceza uygulama hakkına sahiptir. Bu gecikme cezası hiçbir şekilde sözleşme bedelini aşmayacaktır. Resmi kuramlardaki onay ve çalışmalardan doğan süre kayıpları mimarın sorumluluğunda değildir.” hükümlerinin düzenlendiği, sözleşmenin fesih başlıklı 4. Bölümünde ise : madde 4.l’ de, “Mimar tarafından iş bu sözleşmede yer alan yükümlülüklerin bir veya bir kaçının hiç yerine getirilmemesi ve / veya süresi içerisinde yerine getirilmemesi ve / veya gereği gibi yerine getirilmemesi halinde, madde 4.3 uyarınca, işveren iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak her zaman feshedebilir. Böylesi bir fesih durumunda, fesih anına kadar hak olunmuş ücretlerden başka mimarın, işverenden her hangi bir nam altında, her hangi bir bedel talep etme hakkı bulunmamaktadır. Mimar bu hususu şimdiden kabul ve taahhüt etmektedir”, sözleşme madde 4.2′ de, ” İşveren tarafından iş bu sözleşme her zaman 30 gün önceden bildirilmek kaydı ile tek taraflı olarak feshedilebilir. Böylesi bir fesih durumunda, fesih aşamasına kadar mimarın sözleşme gereğince hak etmiş olduğu bedel mimara ödenecek olup ödemenin yapılmış olması halinde işveren tarafından ödemeler geri alınmayacaktır. Bu durumda mimar her hangi bir nam altında, başkaca bir bedel talebinde bulunamaz, mimar bu hususu şimdiden kabul ve taahhüt etmektedir.”, Sözleşme madde 4.3′ de ise ” Yukarıda belirtilen fesih hallerinden bir ve / veya birkaçının gerçekleşmesi halinde, mimar ayrı ayrı projeden ve mesleki uygulama sorumluluğundan istifa ettiğine dair bildirimlerini ve elinde bulunan her türlü proje, taslak, plan ve benzeri belgeleri işverene vermekle yükümlüdür” hükümlerinin bulunduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen Beyoğlu … Noterliğinin … nolu 17.12.2014 tarihli fesih ihtarında, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren 24 ay geçtiği halde davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin 4.1 maddesi uyarınca sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini bildirdiklerini tespit ederek, davalının, davacının bilgisi ve onayı dahilinde anılan müracaatları yapmak suretiyle mevzuatı zorlamaya çalıştığı, ancak sözleşme feshi ve vekaletname azli öncesinde, ilgili belediyesi kanalıyla, dava konusu projelerin onay için II nolu KTVK Koruma Kurulu’na sevkini sağlayamadığı, bu durumda davalının gecikmeli olarak proje çizimlerini yapmakla birlikte, bölge imar planlarının iptali nedeniyle, sözleşme madde 3.2.1.3 (Etap: 3.a) ve madde 3.2.1.4 (Etap: 3.b) etaplarına karşı gelen uygulama yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği, ancak gecikmeli de olsa proje çizim işleri ve maket yükümlülükleri ile kudeb raporu ve teknik rapor gibi işleri tamamladığı, yaptığı işlerin karşılığı bedelleri alabileceği, ayrıca sözleşmenin Özel Koşullar başlıklı 3. Bölümü 3.3.2 ve 3.3.3 maddeleri nazara alındığında, davalı gibi basiretli tacir olan davacının her aşamanın bitiminde davalıya ödeme yaptığının kabulü gerekeceği, davacı, davalının talebi doğrultusunda kendisine avans verildiğini iddia etmekte ise de, bu iddiayı destekler sözleşme hükmüne rastlanmadığı, ayrıca, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davalı yanın eser sözleşmesi kapsamında özen yükümünü yerine getirmediği söylenebilir ise de, davacının davalı tarafından 05.03.2014 tarihinde gönderilen yazı ile yeni termin programına, yani Temmuz 2014 sonuna kadar gecikmeye itiraz etmediği, davalı tarafından talep edilen bedellerin koşulsuz ödendiği, dava konusu …’ın da yeraldığı bölgeye ait imar planlarının İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 25.09.2013 tarihli kararı ile iptal edildiği, bölgenin imara kapatıldığı ve imar planları kesinleşinceye kadar bölgede imar uygulamaları yapılmasının mümkün olmadığı, komşu … parselde yeralan …ile, … parselde yeralan … projelerinin dava konusu … projesine dahil edildiği, Belediye ve Koruma Kurulu onayları ve yapı ruhsat süreçleri birbirinden bağımsız olmakla beraber her üç projeye ait zemin kat, çatı kat, yangın merdiveni, ortak bahçe kullanımı v.b gibi ünitelerin tek ortak alan şeklinde tasarlanması ve tek yapı olarak işletilmesi için geliştirilecek mimari çözümlerin ek süre gerektirdiği, özellikle davacı yanın dayanak ettiği sözleşmenin feshe ilişkin 4.1 maddesinde, fesih anına kadar hak olunmuş ücretlerin ödeneceği, ancak, mimarın bundan başka herhangi bir nam adı altında bedel talep etme hakkı bulunmadığının düzenlendiği, ilgili maddede iadeye dair bir hüküm bulunmadığı, kaldı ki , yukarıda da değinildiği üzere sözleşmenin 3.3.2 maddesine göre davacının herbir etap tamamlandığında ödeme yapıldığının kabulü gerekeceği anlaşılıp kabul edilmekle, fesih tarihine kadar tamamlanan işlerle ilgili ödeme yapıldığı, davalının iade borcu olmadığı, dosya kapsamı delillerle de anlaşılacağı üzere ödemelerin avans olarak yapılmadığı, tamamlanan kısımlarla ilgili ödemeler yapıldıktan sonra, henüz yükümlülükler tamamlanmadan sözleşmenin feshedildiği, feshin her iki tarafında kabulünde olduğu gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararında açıkça işin tamamlanmadığının davalı tarafça ikrar edildiğinin ifade edildiğini, ancak bir kısım sözleşme maddesini hatalı ve hukuk mantığına aykırı şekilde yorumlayarak davanın reddine karar verildiğini, davalı tarafın sözleşme ereğince; Etap 3 a Avan Proje – İlgili Belediyeye Teslimi (22 Mart-30 Mart 2013), Etap 3 b Avan Proje – İlgili Belediye Onayı (1 Nisan -7 Nisan 2013), Etap 4 a Uygulama (Ruhsat) Projesi (Etap 4’te detaylandırılan tüm çizimlerin ilgili Belediyeye teslimi) (7 Nisan- 7 Mayıs 2013), Etap 4 b Uygulama (Ruhsat) Projesi (Etap 4’te detaylandırılan tüm çizimlerin Kurul onayı) (7 Mayıs-30 Mayıs 2013, Etap 4 c Uygulama (Ruhsat) Projesi (1 Haziran-21 Haziran 2013) (Ruhsat alımından sonra) projelerini tamamlamadığını, davacının davalıya erken ödenen ve davalının gerçekleştirmediği ama parasını aldığı Etap 3-a, Etap 3-b, Etap 4-a’ya ilişkin yaptığı 200.000 USD’lik ödemenin iadesinin talep edildiğini, mahkeme kararında bir kısım işlerin yapıldığı belirtilmişse de bu işlerin bu etaplarla ilgisi olup olmadığının hiç incelenmeden karar verildiğini, bu işlerden Kudeb raporunun davalı tarafından alınmadığını, davacının 2012 senesinde aldığı Kudeb raporunun kullanılmaya çalışıldığını, davalının bu yönde bir çalışması bulunmadığını, ayrıca Kudeb raporunun Etap 3 ve Etap 4 ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davalının röleve ve restitüsyon hazırlamadığını, yerleşim ve mimari planlar, duvar görünüşlerinin hazırlanması, dış cephe uygulama ve ruhsat için hazırlanması, avan proje, uygulama projesi teslimi vb. Etap 3 ve Etap 4 kapsamındaki işleri hiç gerçekleştirmediğini, mahkeme kararında bahsi geçen maket yapılması işinin de Etap 1’e dahil bir iş olduğunu, Etap 3 ve devamı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, yapılan bu işin karşılığı olan bedelin ödendiğini, iadesi talep edilen bedel ile bir ilgisinin bulunmadığını, mahkeme kararında projeler çizilmiş diyerek genel geçer bir ifade de bulunulduğunu, hangi projeler ne zaman çizilmiş, ne zaman teslim edilmiş, hangi etaba ait hiç bir açıklama yapılmaksızın genel geçer bir ifade kullanılarak projeler denmek suretiyle dikkatli değerlendirme yapılmadığını, burada kastedilen projenin konsept mimari projesi olduğunu, bunun da Etap 2’nin işi olduğundan dava konusu ile ilgisinin bulunmadığını, teknik rapor diye bahsi geçen raporun da üniversiteden alınan çürük raporu olup, işin başında alınması gereken bir rapor olduğunu ve dava konusu ile ilgisinin olmadığını, mahkeme tarafından denetime elverişli olmayan rapor ile karar verildiğini, çelişkilerin bulunduğunu, dava konusunun Etap 3 ve Etap 4’e ilişkin bedellerin iadesine ilişkin olduğunu ancak bilirkişi raporunda bu etapların tamamlandığına ilişikin değerlendirme ve tespitin bulunmadığını, dava konusu uyuşmazlığın tek bir binaya ait olduğunu, projelerin birleştirilmesi iddiasının doğru olmadığını, mahkemenin gerekçeli kararının son sayfasında her biri birinden bağımsız olmakla beraber her 3 projeye ait zemin kat, çatı kat, yangın merdiveni, ortak bahçe kullanımı v.b. ünitelerin tek ortak alan şeklinde tasarlanmasının ek süre getirdiği şeklinde bir değerlendirmede bulunulduğunu, ancak cümlenin devamında bu konudan bağımsız başka bir konuya geçilip sözleşme hükümlerinden bahsederek davanın reddine karar verildiğini, projelerin birleşimi gibi bir hususun söz konusu olmadığını, davanın konusu ile ilgisinin bulunmadığını, gayrimenkulde inceleme yapıldığında tek proje olarak devam ettiği, davalının iddia ettiği gibi diğer 2 bina ile ilgili bir çalışma yapılmadığını, diğer iki binanın mülkiyetinin davacıya ait olmayıp üçünü kişilere ait olduğunu, kendileri tarafından bir çalışma yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla işin uzamasına etkisinin ne olacağı, ne kadar uzatabileceği hususları ile ilgili değerlendirme yapılmadığını, davalı mayıs 2013 tarihine kadar ruhsat başvurusunda bulunacağını taahhüt etmiş olmasına rağmen 2 yıl oyalandığını ve somut adım atılmadığını, dosyada bulunan sözleşmenin feshi tarihi itibari ile 17.12.2014 tarihinde ancak Etap 1 ve Etap 2’nin tamamlandığını, Etap 3’ün tamamlanma tarihi olan 30.03.2013 tarihinden 21 ay sonra dahi projede ilerleme sağlanamadığından çekilmez hale gelen sözleşmenin feshedildiğini, mahkemenin sözleşmeyi hatalı olarak yorumladığını, sözleşmede borçlunun ediminin ne zaman ifa edileceğinin belirlendiğini, vadenin belirli vade olduğu anlamına geldiğini, TBK 117/2 uyarınca eğer bir sözleşme belirli vadeli bir sözleşme ise, borçlunun alacaklının ihtarı olmaksızın temerrüde düşeceği düzenlemesi bulunduğunu, sözleşmede vade belirli bir vade olduğundan davalının temerrrüde düşmesi için bir ihtarnameye gerek olmadığını, sözleşmenin fesih başlıklı 4.1. Maddesinde “mimar tarafından işbu sözleşmede yer alan yükümlülüklerin bir veya bir kaçının hiç yerine getirilmemesi ve/veya süresi içerisinde yerine getirilmemesi ve/veya gereği gibi yerine getirilmemesi halinde 4.3 uyarınca İşveren sözleşmeyi tek taraflı olarak her zaman feshedebilir” denmek suretiyle borçlunun ifa tarihlerine uymaması halinde alacaklının kabule zorlanamayacağının kabul edildiğini, mahkemenin aksi değerlendirmelerinin hukuka aykırı olduğunu, borcun vadesi, kesin vade olamasa bile burada TBK 123.madde uyarınca borçluya ek süre verilmesinin emredici bir kural olmadığını, kanunda “verilebilir” denildiğini, davacının sözleşmeyi fesihte tereddüte mahal vermeyecek şekilde haklı olduğunu, bedel iadesi talep edebileceğini, davalının temerrüde düştüğünü, sözleşmenin 4.1. Maddesinin devamında sadece hak edilen ücretlerin ödenmesi gerekeceği, hak olunmuş ücretlerden başka bir bedel talep edilemeyeceğinin düzenlendiğini, 3. Etap ve devamı etapların tamamlanmadığından bedel iadesi istenebileceğini, mahkeme sözleşmenin 3.3.2 maddesine atıf yapılarak tamamlanan etaplara ilişkin ödeme yapıldığına ilişkin karar verilmesinin dayanaksız ve somutluktan yoksun olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında 15.01.2013 tarihli mimarlık hizmetleri sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşmenin feshi sebebiyle davacı tarafından davalıya ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan mimarlık hizmet sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin 2. Maddesinde, mimarın sözleşme konusu kapsamında gerekli olan her türlü uygulama ve ruhsat projelerinin yapılması ve işin yerine getirilmesinden sorumlu olduğu, mimari projeler olarak Etap 1-planlama süre 1 ay , Etap 2 Konsept mira projesi süre 1 ay, Etap 3 avan proje süre 1 ay, Etap 4 uygulama projesi (ruhsat projesi) süre 2 ay, Etap 5 malzeme seçimleri ve teknik şartnameleri süre 2 ay olarak belirlendiği; sözleşmenin 3.2.1 maddesi gereğince ödeme planı itibariyle proje bedelleri 850.000 USD + (faturalandırılan kısımın KDV’si, Etap 1- Planlama 100.000 USD + KDV, Etap 2-Konsept mimari projesi 50.000 USD+KDV, 3-a Avan proje (ilgili Belediyeye tesliminde) 50.000+KDV, Etap 3-b Avan proje (ilgili belediye onayında) 50.000 USD+KDV, Etap 4-a Ruhsat projesi ( etap 4 de detaylandırılan tüm çizimlerin ilgili belediyesine tesliminde) 100.000 USD+KDV, Etap 4-b Ruhsat projesi ( Etap 4’te detaylandırılan tüm çizimlerin kurul onayından sonra ) 250.000 USD + KDV, 4-c Ruhsat projesi (ruhsat alımından sonra ) 250.000 USD+KDV şeklinde ödemenin planlandığı; sözleşmenin 3.3.3 maddesinde mimarın işi belirtilen süreler dahilinde yapmakla yükümlü olduğu, gecikme olması durumunda işverenin gecikilen her gün için sözleşme bedelinin %0,05 oranında ceza uygulama hakkına sahip olduğunu, sözleşmenin 4. bölümünde fesih düzenlemesinin bulunduğu, 4.2 maddesinde işveren tarafından işbu sözleşmenin her zaman 30 gün önceden bildirmek kaydı ile tek taraflı olarak feshedilebileceği, böylesi bir fesih durumunda fesih aşamasına kadar mimarın sözleşme gereğince hak etmiş olduğu bedelin mimara ödeneceği ve ödeme yapılmış olması halinde işveren tarafından ödemelerin geri alınmayacağı, mimarın herhangi bir nam altında başkaca bir bedel talebinde bulunamayacağı hükme bağlanmıştır. Davacı tarafından davalı şirket yetkililerine İstanbul … Noterliğinin 13.03.2013 tarih … yevmiye numaralı vekaletname verilmiş; bilahare İstanbul … Noterliğinin 25.11.2014 tarih … yevmiye numaralı azilnamesi gönderilmiştir. Davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşme Beyoğlu … Noterliğinin 17.12.2014 tarihli ihtarnamesi ile feshedilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 15.01.2013 tarihli sözleşme kapsamında sözleşme gereğince henüz etaplar tamamlanmadan, davalının göndermiş olduğu faturalara istinaden ödemeler yapıldığı, ancak davalının edimini ifa edemediği gerekçesiyle sözleşmenin feshedildiği, davacı tarafından Etap 1 ve 2 için 100.000.USD karşılığı 206.016,20 TL ödendiği ancak bu ödemenin dava konusu olmadığı, Etap 3.a ve 3.b için davacı tarafından davalıya 100.000.USD karşılığı 384.497,10 TL ödendiği, davacı tarafından bu ödenen bedelin 256.331,40 TL’sinin dava konusu yapıldığı, davacı tarafından davalıya Etap 4.a için 256.331,56 TL ödemede bulunduğu ve davacı bu ödenen bedelin tamamının talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu alacak talebine konu edilen 3-a, 3-b, 4-a aşamalarıyla ilgili olarak bilirkişi raporunda tamamlandığı tespit edilen iş ve işlemlerin hangi etaplara ilişkin olduğu, bu iş ve işlemlerin Etap 3-a, Etap 3-b ve Etap 4-a etaplarına ait olup olmadığı, bu etaplara ait ise hangi etap için hangi işlerin tamamlandığı, bu iş ve işlemlerin davacı tarafından kullanılarak ruhsat alınıp alınamayacağı yani davacının işine yarayıp yaramayacağı, davalı tarafından yapılıp yapılmadığı hususları belirlenerek, dava konusu edilen etaplara ilişkin olarak davalı tarafından yapılmış ve davacının ruhsat alabileceği nitelikte işlerin bulunması halinde söz konusu tamamlanan iş ve işlemlerin sözleşmenin proje bedellerine ilişkin 3.2.1 maddesindeki 3-a ve 3-b kısmında belirlenen bedeller içindeki miktarının tespiti hususunda bilirkişiden ek rapor alınması, bu iki etap yönünden ödenen bedelden söz konusu tespit edilen bedellerin mahsubu ile varsa fazla ödenen bedellerin davacıya iadesine kararı verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2018 tarih, 2015/1145 Esas, 2018/739 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.