Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2286 E. 2021/110 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2286
KARAR NO : 2021/110
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI : 2016/981 Esas, 2019/732 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, iş bedeli alacağı ile kâr kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davalı ….San.Tic.Ltd.Şti’ne karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine, adi ortaklığı oluşturan diğer davalılara karşı açılan davanın kısmen kabulü ile imalat bedeli alacağının kısmen tahsiline, kâr kaybı isteminin reddine dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 23.02.2015 tarihli sözleşme ile davacı taşeronun, davalı iş sahibi yülenicinin yükümlendiği GES (güneş elektrik santrali) projesi kapsamında konstrüksiyon işleri ile montaj işi yapımını üstlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalı adi ortaklığın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini belirterek fesih tarihe kadar yapılan imalatın bedeli ile haksız fesih nedeniyle kâr kaybı alacağı isteminde bulunmuş, davalılar vekili ise, müvekkili …San.Tic.Ltd.Şti’nin sözleşmede taraf olmadığını, işin davacı tarafından bitirilmediğini, kalan işleri dava dışı bir firmaya tamamlattıklarını, yapılan işlerin bedelinin ödendiğini, eksik ve hatalı ifa nedeniğle sözleşmeyi feshettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalılardan ….San.Tic.Ltd.Şti’nin sözleşmede taraf olmadığı belirtilerek bu şirkete karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniğle husumetten reddine, diğer davalı adi ortaklığı oluşturan şirketlere karşı açılan davanın kısmen kabulü ile imalat bedeline yönelik talebin kısmen kabulüne, sözleşmenin davalı tarafça haklı olarak feshedilmesi nedeniğle kâr kaybı isteminin reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf talebinde özetle, davalı ….San.Tic.Ltd.Şti’ne karşı açılan davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, diğer davalılar aleyhine verilen kısmen tahsil kararı kaldırılarak davanın ıslah edilen miktarda dikkate alınarak tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf talebinde özetle, işin davacı tarafından bitirilemediğini, kalan işleri dava dışı başka bir firmaya tamamlattıklarını, yapılan işlerin bedelinin ödendiğini, imalatın eksik ve kusurlu yapılması nedeniğle sözleşmeyi feshettiklerini belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında götürü bedel şeklinde düzenlenmiş yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşmede işin fiziki gerçekleşme seviyesine göre aşamalı ödemeler öngörüldüğü, işin eksik ifa edildiği, kısmi ödemelerin yapıldığı ve ödemeler toplamının sözleşme bedelinin yaklaşık %13’üne tekabül ettiği anlaşılmaktadır.Mahkemece sözleşmede imzası bulunmayan davalı ….San.Tic.Ltd.Şti’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle verilen red kararı doğru ise de sözleşmenin davalı adi ortaklık tarafından haklı olarak feshedildiğine ilişkin mahkeme kabulü hatalı olmuştur. Şöyle ki; davalı, adi ortaklık olup, adi ortaklıkta sözleşmeyi sona erdiren taraf işleminin adi ortaklığı oluşturan gerçek ve/veya tüzel kişi ortakların tamamı tarafından yapılması gerek ve zorunludur. Oysa somut olayda sözleşmeyi fesh eden ihtarname ortaklardan sadece … tarafından gönderilmiştir. Bu nedenle adı geçen kişi tarafından gönderilen fesih ihtarnamesi geçersiz olup sözleşmeyi sona erdirdiği yönünde sonuç bağlanamaz. Sözleşmede işin fiziki gerçekleşme seviyesine göre aşamalı ödemeler öngörülmüş olup bilirkişi raporuna göre dava tarihine kadar dahi ancak sözleşme bedelinin yaklaşık %13’üne tekabül eden miktar kadar ödeme yapıldığı belirtilmektedir. Davacı taraf aşamadaki ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle ifada ilerlenemediğini belirterek ihtarnameyle kalan alacağını istemiş ve bundan yaklaşık 1 ay sonra da tahsili için icra takibi başlatmıştır. Eser sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup sözleşmeye göre öncelikli edimini yerine getirmeyen taraf karşı taraftan ifa talebinde bulunamaz. Dosya kapsamından işin gerçekleşme seviyesine göre ödenmesi kararlaştırılan bedellerin yükleniciye zamanında ödenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtarnameyle kalan bedelin ödenmesinin isteyen ve akabinde tahsili için icra takibini başlatan davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin kabulü gerekir. Ayrıca mahkemece davacının ihtarnameyle talep ettiği tutarın tahsili için icra takibi başlattığını belirterek bu işlemler sırasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması nedeniğle yargılamayla belirlenen ve davacı tarafça ıslahla arttırılan takip tutarını aşan fazla miktarın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması yargılama aşamasına ilişkin bir usul ilkesi olup öncesinde gerçekleşen işlemler nedeniyle bu hakkın saklı tutulması gerekmez. Bu nedenle mahkemece hatalı değerlendirmeyle talebin sınırlandırılması da doğru olmamıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar ve belirtilen ilkeler birlikte değerlendirilerek somut olaya bakıldığında, sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek bilirkişiden alınacak ek raporla davacının talep edebileceği imalat bedeli ile kesinti yöntemine göre hesaplanacak kâr kaybı tutarı belirlenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedildiğinin kabulü hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 356/1-a-6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle sonucuna uygun yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarih, 2016/981 Esas, 2019/732 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.