Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2249 E. 2019/1569 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2249
KARAR NO : 2019/1569
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2019
NUMARASI : 2019/268 Esas, 2019/757 Karar,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/05/2019 tarih ve 2019/726 Değişik İş sayılı dosyası ile çeklerin teminat senedi vasfına sahip olması ve yaklaşık ispat kuralı gereği İİK’nın 72/2 maddesi gereğince davacı tarafça %15 oranında teminatın karşılanmış olduğu da gözetilerek; “… Avcılar/ İstanbul Şubesi’nin … Seri numaralı 50.000 USD bedelli ve 06/05/2019 vade tarihli … seri numaralı, 100.000 USD bedelli ve 10/06/2019 vade tarihli … seri numaralı 200.000 USD bedelli ve 08/07/2019 vade tarihli çekler üzerine ödeme yasağı konulmasına” karar verilmiştir. İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/268 Esas sayılı dosyası ile davacı gemi maliki ….AŞ ile donatan … tarafından davalı yüklenici aleyhine gemide yapılan tamir ve bakım karşılığı 95.000 USD ödendiği, parça bedelinin tedarikçiye ödendiği ve ek olarak 256.200 USD ödenmesine rağmen geminin teslim edilmemesi nedeniyle gemiyi teslim almak adına 350.000 USD tutarında üç adet teminat çeki keşide edilerek geminin olduğu haliyle ve ayıpların davalıya ait olmak şartı ile geminin teslim alındığını, çeklerin teminat vasfında ve nama yazılı olması ve ifanın ayıplı olması nedeniyle davacı donatanın zarar ve ziyanı miktarıda dikkate alınarak çeklerin bedelsiz kaldığının tespiti ile borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin donatana iadesine karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece 14/05/2019 tarihli tensip ara kararı ile, davanın tarafları ile sınırlı olmak üzere 2.100.000,00-TL üzerinden %15 teminatla İİK 72/2 maddesi uyarınca davaya konu edilen çeklerin takibe konu edilmemesine, dava ve tedbir kararından sonra açılan takiplerin durdurulmasına karar verilmiştir.Karşı tarafın İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/726 Değişik İş sayılı dosyasından verilen İhtiyati tedbir kararına itirazı üzerine duruşmalı yapılan inceleme sonunda verilen 25/07/2019 tarihli ara kararı ile, değişik iş üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararı yerinde olduğundan devamı ile, İİK 72/2 maddesi gereğince davacı tarafça %15 oranında teminatın karşılanmış olduğu da gözetilerek, dava konusu çekler üzerine ödeme yasağı konulmasına, bu suretle ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekilince sunulan 31/10/2019 tarihli dilekçe ekindeki 31/10/2019 tarihli duruşma tutanağı fotokopisine göre de mahkemece, yapılan yargılamada arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması nedeniyle davanın TTK 5/A., 6325 sayılı Kanun 18/A-2., HMK 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında düzenlenen ibra sözleşmesi kapsamında borca karşılık çeklerin verildiğini, teminat çeki olmadıklarını, işin ayıplı yapılmadığını, kusuru bulunmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İhtiyatı tedbirin şartları HMK 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler, yaklaşık ispat kuralı ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkemece dosyanın bulunduğu aşamada İİK’nın 72/2 kapsamında ödeme yasağı konulmasına dair verilen tedbir kararı usul, yasaya uygun olup, ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, istinaf incelemesi yapılan ara kararı sonrasında mahkemece davanın TTK 5/A., 6325 sayılı Kanun 18/A-2., HMK 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, dosya kapsamında gerekçeli karar bulunmamakta ise de, HMK 397/2 maddesi gereği ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği ve İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2019 tarih ve 2019/268 esas, 2019/757 karar sayılı kararının kesinleştiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/10/2019 tarih ve 2019/268 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 18/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.