Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2232 E. 2020/274 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2232
KARAR NO : 2020/274
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI : 2018/1059 Esas, 2019/886 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kutu doldurma makinası imalatını konu alan teklif-kabul şeklinde kurulmuş eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan mutabakat mektubu ve cari hesap alacağına dayalı bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, asıl alacak yönünden davanın kabulüne, işlemiş faiz talebinin reddine, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının kabulüne dair verilen karara karşı davalı şirket vekilince süresinde ve usulünce istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise iş sahibidir.Davacı vekili, davalı taraf ile teklif- kabul şeklinde yapılan sözleşme uyarınca sözleşmeye konu 1 adet kutu doldurma makinesini sözleşmeye uygun şekilde ve süresinde imal edip teslim ettiklerini, davalı tarafın da kabul edilen 26/12/2014 tarihli mutabakatla davalı borcunun 25.745,14-TL olarak belirlendiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, imalatın ayıplı yapıldığını ve ayıp ihbarının süresinde bildirildiğini, sözleşmeye konu makinenin hiç bir şekilde çalışmadığını, davacının edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödemezlik definde bulunduklarını, işlemiş faiz ve oranını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, 13/07/2017 tarihli kararında, davaya konu makinenin sözleşmeye uygun olarak imal edilip teslim edildiğini, takip konusu 25.745,14-TL bakiye asıl alacak bedelinin davalı tarafından 26/12/2014 tarihli mutabakatla kabul edildiği gerekçesiyle, davanın asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faiz talebinin reddine, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair verilen karar davalı şirket vekilince istinaf edilmiştir.Dairemizin 16/10/2018 tarih ve 2017/1084 esas, 2018/1306 karar sayılı ilamı ile davalı iş sahibi tarafından ileri sürülen ayıp iddiasının incelenip değerlendirilerek sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere yerel mahkeme kararının kaldırıldığı, bunun üzerine mahkemece bu hususta alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek ayıpların imalat hatasından kaynaklanmadığı, makinenin taşınması sırasında oluştuğu, taşıma işinin ise davalı tarafından yapıldığı, bu nedenle davacının bunlardan sorumlu olamayacağı belirtilerek davanın kabulüne, alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davalı şiket vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf talebinde özetle, mahkemece hatalı ve yanlış değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verildiğini, beyan ve itirazlarının hiç değerlendirilmediğini, diğer tanıklarının dinlenmeyerek savunma haklarının kısıtlandığını, davaya konu makinenin sözleşmeye uygun olmadığını ve sürekli arıza çıkarttığını, rapora karşı itirazlarının karşılanmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında makine imalatına konu olan eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ihtilafsız olup, davacı taraf mutabakat belgesine ve cari hesaba dayalı alacak talebiyle takip yapmış, davalı taraf ise dayanak mutabakat belgesine ve takiple talep edilen alacak tutarına açıkça itirazda bulunmamış, işlemiş faiz ve oranı ile borcun tamamını kabul etmeyerek, imalatın ayıplı ifa edildiğini, davacının edimini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle ödemezlik definde bulunduklarını, mutabakat belgesinin tek taraflı düzenlendiğini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık imalatın ayıplı ifa edilip edilmediği noktasındadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda iddia edilen ayıplı hususların imalat hatasından kaynaklanmadığı, makinenin taşınması sırasında oluştuğu, taşıma işinin davalı tarafça yapıldığı, davacının bunda kusurlu bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne, şartları bulunmadığından bahisle icra inkar tazminatı takibin reddine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 tarih ve 2018/1059 Esas, 2019/886 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.758,65 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 439,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.318,90 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 18/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.