Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2196 E. 2019/1531 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2196
KARAR NO : 2019/1531
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2018/638 Esas, 2019/963 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davalı kooperatifin tacir olmadığı gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.6102 sayılı TTK’nın 4/1. Maddesi gereğince “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde belirtilen davalar ticari dava sayılır. Buna göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan birinin tacir olmaması veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisinin bulunmaması halinde ticari davadan söz edilemez 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun’un 1. maddesinde kooperatifler “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar” olarak tanımlanmış, ancak bu ortaklığın ticari ortaklık olduğu belirtilmemiştir. Buna göre kooperatiflerin amacı, diğer ticaret şirketleri gibi kazanç elde etmek ve bunu ortakları arasında paylaşmak olmayıp, ortakların ekonomik menfaatlerini sağlayıp korumak ve gidermektir. Kooperatifler, daha çok sosyal yönü ağır basan ortaklıklar olduğundan tacir olarak kabul edilmeleri mümkün değildir. Yine,6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 124/1. Maddesine göre kooperatifler ticaret şirketleri arasında sayılsa da, “şahıs şirketleri” ve “sermaye şirketleri” arasında gösterilmemiştir. Somut olayda, davalı kooperatifin yapı kooperatifi olması, ticari işletme niteliğinin bulunmaması ve eser sözlemesinin de Türk Ticaret Kanunu’nda mutlak ticari davalar arasında sayılmamış olması, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu göz önüne alındığında, mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-istanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2019 tarih ve 2018/638 esas, 2019/963 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a-3. bendi gereğince KESİN olmak üzere 04/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.