Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2067 E. 2020/645 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2067
KARAR NO : 2020/645
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI : 2015/1129 Esas, 2017/767 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava, elektrik-mekanik işlerin yapılması işini konu alan sözlü eser sözleşmesi ilişkisine dayalı borçlu olmadığının tespiti; karşı dava ise, iş bedeli alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazı iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece, her iki davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı-karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı ise taşerondur.Davacı yüklenici, işin eksik ve kusurlu olarak geç ifa edildiğini belirterek davalı tarafından ihtarnameyle talep edilen 179.632,44-TL alacak nedeniyle borçlu olmadığını talep etmiş; davalı-karşı davacı taşeron ise, imalatın eksik veya ayıplı olmadığnı, işin süresinde teslim edildiğini belirterek asıl davanın reddine; karşı davada ise, bakiye 179.632,44-TL alacağın tahsili için girişilen takibe davalı-karşı davacı tarafından haksız olarak itiraz edildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında talimat yoluyla keşfen aldırılan bilirkişi heyet raporuna itibar edilerek yapılan iş nedeniyle kesilen faturaların usulünce tutulmuş her iki taraf ticari defterinde kayıt olduğu, defter kayıtlarına göre davalı yüklenicinin davacıdan 178.604,74-TL alacaklı olduğu, aradaki 1.027,70-TL’lik farkın davacı yüklenicinin, davalı adına ödediği sigorta prim tutarı olduğu, sistemin ek yerlerinde imalattan kaynaklanan gizli ayıp nedeniyle patlamalar yaşandığı, bunun da bedeli olan 20.400,00-TL’nin iş bedelinden (178.604,74-TL) mahsup edildiğinde davacının asıl davada 20.400,00-TL borçlu olmadığı; karşı davada ise, karşı davacı alacağının 158.204,74-TL olduğu belirtilerek her iki davanın belirtilen miktarlar üzerinden kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Davalı-karşı davacı itirazın iptali davasında işlemiş faiz yönünden talebini atiye terk etmiş ise de, esasen davanın asıl alacak miktarı üzerinden açıldığı dikkate alındığında işlemiş faiz yönünden bir davanın bulunmadığı da anlaşılmıştır.Davacı-karşı davalı vekili istinaf talebinde özetle, davalının üstlendiği işleri eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, dilekçede belirtilen eksik ve ayıplı imalatlara yönelik iddialarının incelenmediğini ve kararın bu nedenle eksik inceleme ve değerlendirmeyle verildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne, karşı davanın reddini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı vekili istinaf talebinde özetle, sözleşmeyle üstlenilen edimin eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlanıp teslim edildiğini, takip miktarı kadar bakiye alacaklarının bulunduğunu, yapılan işlere ve kesilen faturalara itiraz edilmediğini, davacı-karşı davalı tarafından iddialarına dayanak olacak herhangi bir ihtar, bildirim yapılmadığını, faturanın sunulmadığını belirterek asıl davanın tümden reddine, karşı davanın ise tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında elektrik-mekanik işlerini konu alan sözlü eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı-karşı davalı, işlerin eksik ve ayıplı olarak yapıldığını belirterek bakiye bedel nedeniyle borçlu olmadığını dava etmiş; davalı-karşı davacı ise, kalan alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatmış; mahkemece, bilirkişi raporuyla belirlenen eksik ve ayıplı işler bedeli bakiye iş bedeli alacağından mahsup edilerek her iki davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık için eksik ve ayıplı olarak ifa edilip edilmediği ve varsa tutarı ile buna göre davalı-karşı davacı yüklenicinin bakiye bedel alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir. Mahkemece eksik ve ayıplar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış ise de, alınan rapor denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi, davacı tarafça eksik ve ayıplı hususlar tek tek belirtilerek rapora itiraz edildiği halde davalının bu itirazları değerlendirilmemiştir. O halde; mahkemece, davacı-karşı davalı iş sahibinin eksik ve ayıplar yönünden ileri sürdüğü itiraz sebeplerini karşılayacak şekilde denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının kaldırılarak belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna uygun yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2017 tarih, 2015/1129 Esas, 2017/767 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.