Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2013 E. 2022/1182 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2013
KARAR NO: 2022/1182
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI: 2015/1250 Esas, 2019/670 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve fazla ödenen iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacının inşaat işleriyle uğraştığını, yapımını üstlenmiş olduğu Malatya’da bulunan … Akaryakıt İstasyonu şantiyesindeki hafriyat ve dolgu yapılması işlerini 09/08/2013 tarihli sözleşme ile davalı şirkete verdiğini, davalıya iş bedeli karşılığı nakit ve çek olmak üzere toplam 30.216,03 TL ödeme yaptığını, davalının istasyonda 23.292,26 TL tutarında hafriyat ve dolgu işi yaptığını, davacı tarafından yapılan iş bedelinden fazla olan çeklerin iadesinin davalıdan talep edildiğini, ancak davacının iade etmediğini, fazla ödenen bedelin tahsili için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalının takipte yetkiye, borca ve ferilerine itiraz etmesi sebebiyle icra takibinin durduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlendiğini, bu nedenle yetki itirazının yersiz olduğunu, davalı tarafından fazla ödenen bedelin ödenmediğini belirterek, icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı şirketin merkezinin Malatya olduğunu, yetkili icra dairesinin Malatya Merkez İcra Daireleri olduğunu, görevli mahkemenin de Malatya Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalının … Akaryakıt istasyonunda çeşitli hafriyat işlerini yaptıklarını, edimlerini yerine getirdiklerini, işin birim fiyat üzerinden hakediş usulü ile yapıldığını, tamamlanan iş bedelinin 45.000,00 TL olduğunu, iş bedelinin bir kısmının ödenmediğini, davacının, davalı alacağını ödemediği gibi alacak talebinde bulunduğunu, taleplerinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında 09/08/2013 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşme ile davalının birim fiyatları belirlenen hafriyat işlerini yapmayı üstlendiği, işin tamamlandığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafından yapılan toplam ödeme miktarının 30,216,03 TL olduğu, davalı tarafından yapılan iş sebebiyle düzenlenen ve davacının defterlerinde kayıtlı olan 23.295,25 TL faturanın bulunduğu, davalının defterlerinde ayrıca kayıtlı olan 11.894,40 TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu faturaya ilişkin bir hakediş sunulmadığı, davacı tarafından icra takip dosyasında talep edilen tutardan fazla ödemenin yapıldığı anlaşılmış olması sebebiyle davacının haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin talep edildiği şekilde aynen devamına, 1.384,75 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemeye bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunduklarını, özellikle itiraz dilekçesinde yer alan Fırat Vergi Dairesine müzekkere yazılmak suretiyle tarafların BA ve BS kayıtlarının celbini talep ettiklerini ancak mahkeme tarafından taleplerinin karşılanmadığını, mahallinde keşif yapılmasına yönelik talepleri mahkemenin dikkate alınmadığını, davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan 17.11.2014 tarihli, … seri ve sıra numaralı 11.894,40 TL tutarlı faturanın aydınlatılmasına yönelik talepte bulunduklarını, ancak mahkemenin aydınlatma yükümlülüğüne aykırı olarak dosyayı karara bağladığını, 17.11.2014 tarihli, … seri ve sıra numaralı 11.894,40 TL tutarlı faturadan kaynaklandığının tespit edildiğini, ilgili faturanın davacı şirket tarafından bilerek defterlerine kaydedilmediğini, bu durumun davalı şirketin BA/BS formlarının bağlı bulunduğu Fırat Vergi Dairesi’ne yazılacak müzekkere ile de teyit edilebileceğini, ancak mahkeme tarafından müzekkere yazılmadığını, delil listesinde yazılı olarak beyanda ve gerekse de 15/11/2016 ile 26/09/2017 tarihli duruşmalarda sözlü olarak keşif talebinde bulunduklarını, mahkemenin bu yönde ara karar oluşturduğunu ancak keşif ve bilirkişi ücretinin davacı tarafça yatırılmaması sebebiyle mahkeme tarafından keşif ara kararından dönüldüğünü, keşif yapılmış olsaydı dosyanın tamamı ile aydınlatacağını, davalı şirket yetkilisinin dava sırasında vefat ettiğini, davalı şirketin mirasçıları henüz kesinleşmeden dosyanın mahkeme tarafından karara bağlandığını, davalı şirketin yetki durumu netleşene kadar durumun bekletici mesele yapılmasını 02.11.2018 tarihli dilekçe ile talepte bulunduklarını, ancak mahkeme 17/07/2019 tarihli duruşmasında “Malatya 1. SHM ye yazılan müzekkerenin cevabının beklenilmesinden vazgeçilerek açık yargılamaya devam olundu.” ibaresiyle gerekçesini dahi belirtmeden taraf teşkili sağlanmaksızın karar verdiğini, mahkeme tarafından takip dayanağı olan belgenin niteliğini dikkate almadan dosyayı karara bağladığını, mahkemenin gerekçeli kararında davacının cari hesap alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını kabul ettiğini, ancak cari hesap ilişkisi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme olarak tanımlandığını, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağını, davalı şirketin ticari defter kayıtlarının kesin delil niteliğinde olmasına rağmen bu husus dikkate alınmadan karar verildiğini, mahkemenin gerekçeli kararının usule aykırı olarak yazıldığını, mahkemenin HMK 222.maddesi gereği usulüne uygun olarak tutulan defter kayıtlarının kesin delil niteliğini dikkate almaksızın salt davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen 23.02.2018 tarihli bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, mahkemenin 23.02.2018 tarihli rapora dayalı kararının gerekçesinin açık ve belirli olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında … Akaryakıt İstasyonu şantiyesindeki hafriyat ve dolgu yapılması işleri yapımı için 09/08/2013 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Taraflar arasında akdedilen 09.08.2013 tarihli … Akaryakıt İstasyonu şantiyesindeki hafriyat ve dolgu yapılması işleri sözleşmesi, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470-486 maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenici, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 471. maddesi uyarınca iş sahibinin yararını gözeterek özen görevini sadakatle yerine getirmek, yüklendiği işi sözleşme ve yasa hükümlerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak tamamlamak zorundadır. İş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Somut olayda, mahkeme tarafından Malatya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesi keşif masrafı olarak 1.271,80 TL bedeli yatırmasını davacıdan istenmesine rağmen, davacı tarafça keşif masraflarının yatırılmaması sebebiyle talimat evrakları mahkemeye iade edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme birim fiyat üzerinden yapılmış olup, davalı yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediği, ne miktar yerine getirdiği, işin yapılan kısmına göre hakedilen iş bedelinin ne olduğu, yapılan ödemeler düşüldükten sonra fazla ödeme bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Tüm bunların belirlenebilmesi için mahallinde keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması gerekir. Dosya kapsamına göre, mahkeme tarafından talimat yolu ile mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş, ancak keşif giderlerinin yatırılması için davacı tarafa usulüne uygun kesin süre verilmemiştir. Bu durumda, mahkemece davacı tarafa keşif masraflarını yatırması için usulüne uygun kesin süre verilip, yatırılması halinde, mahallinde keşif yapılarak bilirkişi kurulundan rapor alınıp, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken mahkemece mahallinde keşif yapılmadan hüküm kurulması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 tarih, 2015/1250 Esas, 2019/670 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.