Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/2003 E. 2022/1566 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2003
KARAR NO: 2022/1566
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2016/76 Esas, 2019/139 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 04/10/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacının … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, Kadıköy adresinde bulunan 6 katlı binanın içerisinde inşa edilen asansörün projelendirilmesi ve imalatı, gerekli tüm malzemelerin paket olarak imalatı, montaj ve çalışır hale getirilmesi işini üstlendiği ve işi yaparak kestiği faturayı davalıya gönderdiğini; davalının kısmi alacağını taleplerine rağmen ödememesi üzerine Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe süresinde itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, haksız itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına karar vermesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında imzalanan 07.05.2015 tarihli asansör yapım işleri sözleşmesinin toplam bedelinin KDV dahil 44,840,00 TL olduğunu, sözleşmenin 5.2 maddesi gereğince ilk dört ödemenin belirlenen tarihlerde 35.840,00 TL olarak yapıldığını, takibi ve davaya konu edilen ödemenin ise işin bitimi, teknik dosyanın (ruhsat dosyası) teslim edildiği tarihte yükleniciye 90 gün vadeli çek ile 9.000,00 TL olarak ödeneceğini, davacının asansörün montajım tamamladığını, ancak ruhsat işlemlerini bitirerek belediyeden takip tarihi itibari ile ruhsatı almadığım, takip tarihi olan 30.11.2015 tarihi itibari ile davacının muaccel bir alacağı bulunmadığını, sözleşme gereğince yaptığı asansöre ruhsat alması gereken davacının bu edimini yerine getirmeden tüm sözleşme bedeli için kestiği faturaya ait bakiye bedelin istemiyle haksız icra takibi yaptığını, sözleşme gereğince üç aylık çek ile ödeme yapılacağı kararlaştırıldığından takip tarihi itibari ile faiz talep etmesinin doğru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir olduğu, sözleşmenin 5.2 maddesinde iş bitimi teknik dosyanın teslim edildiği tarihte yükleniciye 90 gün vadeli 9.000,00 TL bedelli çek verileceğinin belirtildiği, sözleşmede bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi ruhsat işlerinin davacı tarafça yerine getirilmesine yönelik bir hüküm bulunmadığı gibi, ödeme şekline ilişkin düzenlemede yalnızca iş bitimi ruhsat dosyası teslim edildiği tarihte çekin verileceği düzenlendiğinden davalı tarafın savunmalarının yerinde bulunmadığı; çekin ödeme aracı olup verildiği anda para yerine geçmekte ve yetkili hamil tarafından para gibi kullanıldığından, davacı tarafın karar celsesinde ileri sürdüğü alacağın muaccel olmadığı itirazının yerinde bulunmadığı; davacı tarafın davalıdan olan alacağının ruhsat dosyasının teslimi ile muaccel hale geleceği ve belediye yazı cevabından da bu edimin yerine getirildiği anlaşılarak, davacı tarafından yapılan takibe ilişkin itirazın haksız olduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin 9.000,00 TL alacak üzerinden yıllık %10,5 değişen oranda avans faiziyle aynen devamına; alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan 07.05.2015 tarihli asansör yapım sözleşmesinin 5. maddesi gereğince sözleşmenin konusu işin toplam bedelinin 38.000,00 TL + %18 KDV olmak üzere toplam 44.840,00 TL olduğunu; sözleşmenin 5.2. maddesi gereğince ilk 4 ödemenin toplamı olan 35.840,00 TL nin, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa ödendiğini; takibe ve davaya konu olan ödemenin 5.adım olan “iş bitimi teknik dosya (ruhsat dosyası ) teslim edildiği tarihte yükleniciye 90 gün vadeli çek ile 9.000,00 TL” şeklindeki ödeme olduğunu ve ödemenin ruhsat alındıktan sonra yapılacağını; 24.11.2015 tarihinde ruhsat için evrakların belediyeye teslim edilmiş olsa da ruhsat alınmadığı için 30.11.2015 tarihinde yapılan icra takibinde ödenmesi istenen alacağın muaccel durumda olmadığını; gerekçeli kararda, ileri tarihli düzenlenen çeklerde ibraz yasağının dikkate alınmadığını; 28.02.2009 tarihinde yayımlanan 5838 sayılı Kanunla, 3167 sayılı Çek Kanunu’na eklenen bir geçici madde ile 31.12.2009 tarihine kadar uygulanmak üzere getirilen ibraz yasağı, bu süre dolmadan kabul edilen 5941 sayılı Çek Kanununun geçici madde 1/5’i ile 31.12.2011 tarihine uzatılmış; bu sürenin son olarak 7061 sayılı Kanunla 31.12.2020 tarihine uzatıldığını; sözleşmenin ifasından sonra verilecek çek, 90 gün vadeli olduğundan muaccel olmayan alacağa takip yapıldığından, icra takibi ve açılan davanın haksız olduğunu, davanın reddi gerektiğini; mahkemece hükmedilen icra inkar tazminatının yersiz olduğunu; müvekkili şirketin sözleşmede belirlenen bedelin %80 ‘ni kadarını vaktinde ödediğini; son ödemenin yapılmamasında herhangi bir kötü niyet bulunmadığı gibi ödeme yapılmamasının tek nedeni borcun muaccel olmaması olduğunu; sözleşme gereğince üç aylık çek ile ödeme yapılacağı kararlaştırıldığından takip tarihi itibariyle faiz talep edilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TBK’nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye fatura alacağının tahsiline ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 27/10/2015 tarihli faturaya dayalı 9.000,00 TL alacağın tahsili için başlatılan takibe, davalı tarafından takip tarihi itibarıyla alacağın bulunmadığı gerekçesi ile itiraz edildiği, davacı tarafından itirazın iptali davanın açıldığı; itirazın ve davanın yasal süresi içinde olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında asansör yapım sözleşmesinin düzenlendiği ihtilafsız olup; uyuşmazlık sözleşme gereği kalan son ödemenin yapılacağı tarih konusundadır. Davacı tarafça işin tamamlandığı belirtilerek davalı adına 27/10/2015 tarihli 44.840,00 TL bedelli fatura düzenlenmiş, davalı ise son ödemenin ruhsat alındıktan sonra yapılacağını belirtmiştir. Taraflar arasında imzalanan 07.05.2015 tarihli 38.000,00 + KDV = 44.840,00 TL götürü bedelli asansör yapım işleri sözleşmesinin yüklenicinin yükümlülükleri başlığı altında düzenlenen 3.maddesinde, asansörün monte edilerek çalışır halde işverene teslim edileceği; dosya hazırlararak yapı denetim şirketine verileceği; 5.2 maddesinde ise ödeme şekli düzenlenerek, son kısmın iş bitimi teknik dosyanın (ruhsat dosyası) teslim edildiği tarihte yükleniciye 90 gün vadeli çek ile 9.000,00 TL olarak ödeneceği düzenlenmiştir. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan 28/08/2018 tarihli raporda; taraflar arasındaki 07.05.2015 tarihli sözleşmenin 5.maddesinde; sözleşmenin toplam bedelinin KDV dahil 44.840,00 TL olduğu, son ödemenin iş bitimi teknik dosyanın (ruhsat dosyası) teslim edildiği tarihte yükleniciye 90 gün vadeli çek ile 9.000,00 TL olarak ödeneceği belirtilmiş olup, söz konusu son ödemenin açıkça asansör ruhsatı alımına bağlanmadığı da görüldüğünden, dava konusu asansörün teknik dosyasının (tescil dosyası) 24.11.2015 tarihinde Ataşehir Belediyesine teslim edildiği yönündeki davacı beyanının doğru olduğunun kabulü durumunda taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesine göre yükleniciye 90 gün vadeli çek ile 9.000,00 TL tutarındaki son taksit ödemenin yapılması gerektiği bildirilmiştir. Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, sözleşme bedelinin son kısmının iş bitimi teknik dosyanın (ruhsat dosyası) teslim edildiği tarihte yükleniciye 90 gün vadeli çek ile 9.000,00 TL olarak ödeneceği belirlenmiştir. Ataşehir Belediye Başkanlığı tarafından, bahse konu binaya ait asansör tescil dosyası ve asansör uygulama projesini mahkemeye gönderilmiş, yapılan incelemede asansör tescil dosyası ile asansör uygulama projesinin teslim edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, sözleşmeye göre davacının yükümlülüğü asansörün monte edilerek çalışır halde iş sahibine teslimi ve dosya hazırlanarak yapı denetim şirketine teslimi ile sona ermektedir. Asansör tescil dosyası ile asansör uygulama projesi belediyeye teslim edilmiş olmasına rağmen, davalının bakiye alacak için yükleniciye vermesi gereken 90 gün vadeli çeki zamanında vermediğinden alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davanın kabulüne dair verilen mahkeme kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2019 tarih ve 2016/76 Esas, 2019/139 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 614,79 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 154,4‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 460,39 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.