Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/189 E. 2019/1074 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/189
KARAR NO : 2019/1074
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2018
NUMARASI : 2016/1123 Esas, 2018/135 Karar
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 17/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçe ve beyanlarında özetle; müvekkili şirketin davalı şirket ile 20.04.2016 tarihinde yazılım hizmet sözleşmesi akdettiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, mutabık kalınan yazılımın değiştirilmesini talep ettiklerini, bununla da kalmayarak yazılımın değiştirilmesi ile ilgili süreyi beklemeksizin sözleşmeyi 11.11.2016 tarihinde müvekkilinin yazılımın çalıştırıldığı sisteme erişimini kestiğini, sözleşmenin 4.1 md. … mevcut yazılım sistemini analiz ederek yeni bir yazılım üreteceği, sözleşmenin 4.4 maddesinde belirlenmiş olan modüllerin hazırlanmasının müvekkilinin sözleşmedeki esaslı edimi olduğunu, 4.10 maddesinde ise davalının müvekkilinin şirket çalışanlarının davalı ofisinde çalışması gerektiği her durum için uygun şartları hazırlamakla yükümlü olduğunu, sözleşme karşılıklı yapılan protokol gereği 21.07.2016 tarihinde değiştirildiğini ek protokole istinaden projenin teslim tarihi olarak 20.11.2016 olarak belirlendiğini, ek protokole rağmen davalının Üsküdar …. Noterliğinin 21.10.2016 tarih …. yevmiye sayılı ihtarı ile 20.04.2016 tarihinde yapılan sözleşme hükümlerine uygun hizmet sağlanmadığı yönünde ihtarnamenin gönderilmediğini, davalı tarafından müvekkili şirkete sözleşmeye aykırı davranışları nedeni İle 15 günlük düzeltme talebinde bulunduklarını, müvekkilinin düzenlemiş bulunduğu 14.10.2016 tarihli faturayı ödemeyeceklerini ve iade edeceklerini belirttiklerini 15 günlük süre içinde sözleşme şartlarını düzeltmedikleri takdirde sözleşmenin fesih edileceği yönünde ihtarın müvekkiline gönderildiğini, ek protokol uyarınca sözleşme şartlarının 20.11.2016 tarihinde hitam bulacağı belirtilmesine rağmen davalının 20.10.2016 tarihinde ihtarname göndermesi davalının yazılımı almak değil müvekkili tarafından sözleşme kapsamında verilen teminat mektuplarını paraya çevirmek amacı güttüğünü, davalının haksız ve kötü niyetli ihtarına karşılık müvekkili tarafından Beşiktaş …. Noterliğinin 03.11.2016 tarih … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi keşide ettiklerini, davalı tarafın müvekkiline ait 585.000.00 TL tutarlı teminat mektuplarının iade şartlarının oluşmuş olmasına rağmen iade edilmediğini, davalı tarafın yükümlülüklerine zamanında tamamlanmaması halinde proje süresinin uzaması halinde müvekkilinin bu gecikmeden sorumlu olmayacağını ve aleyhine cezai şart işletilemeyeceğini, 14.10.2016 tarihli faturanın ödenmesi için yeniden davalıya gönderildiğini, müvekkilinin göndermiş bulunduğu, ihtarnameye karşılık davalının Beyoğlu …. Noterliğinin 10.11.2016 tarih …. yevmiye sayılı ihtarnamesinin müvekkili şirkete tebliğini dahi beklemeksizin teminat mektuplarını haksız ve kötü niyetli olarak paraya çevirdiğini, davalının bu fiili üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile haksız olarak paraya çevrilmiş bulunan teminat mektuplarının toplamı olan 585.000.00 TL üzerinden takibe geçtiklerini, sözleşme kapsamında 20.11.2016 tarihi beklemeksizin 10.11.2016 tarihi itibari ile %95 oranındaki yapılanması sözleşme ve ek protokol kapsamına uygun çalışır duruma getirilmiş olmasına rağmen işin tamamlanması ve teslim edilmesi için müvekkili şirket tarafından tamamlanması gereken çalışmalar da davalı şirket yetkililerinin müvekkili şirket personelinin yazılım üzerinde kurulu olduğu sisteme erişilmesinin engellenmesi nedeni ile tamamlanmadığını, bu durumun davalı şirket müdürünün 11.11.2016 tarihli e-posta gönderisi ile sabit olduğunu belirterek davalı tarafın İstanbul ….İcra Dairesinin … Sayılı İcra dosyasına yapmış olduğu İtirazın İptaline; Takibin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi le devamına, Davalı aleyhine takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında özetle; dava konusu uyuşmazlığın davacının davalı iş sahibine taahhüt ettiği yazılımı gereği gibi zamanında ifa etmemesi üzerine davalı iş sahibinin sözleşmeyi feshetmesinden kaynaklandığını, müvekkilinin yaptığı ödemelere karşılık sözleşmenin 8. maddesi uyarınca teminat mektuplarının bir kısmını tahsil ettiğini, eser sözleşmesi uyarınca işin zamanında ifa edilmediğini, yazılım hazırlama süresinin 20.11.2016 tarihinde bitiminden 2 ay önce tamamlanıp teste açılması gereken yazılımın süresinin bitiminden 1 ay önce dahi tamamlanamadığının tam olarak test edilemediğini, yapılan testlerde de onlarca eksik hata kusur içerdiğini, önce sözleşmenin 10 göre yükleniciye ihtar göndererek 15 gün süre verdiklerini ancak olumlu yanıt alamayınca yazılımın tam anlamı ile ticari hayatta çalışmaya başlaması için son 10 gün varken yüklenicinin sözleşmenin süresinin bitimine az bir süreninin kalmasın nedeni ile sözleşmenin yeterli şekilde İfa edilemeyeceği düşüncesi ile sözleşmeyi fesih ettiklerini, müvekkilinin sektörde benzer yazılımlar çalışan hem yerli hem de uluslararası büyük rakipleri de benzer yazılımlar kullandığını, bu turizm sektöründeki yoğun rekabetin en önemli alanlarından birininde bu yazılımlar olduğunu, yazılımlar sıradan insanlar müşteriler tarafından kolay hızlı ve doğru bir şekilde kullanılabilir olmasının gerektiğini, Müvekkili şirket personelinin aynı yazılımın müşterilerine açık olmayan birbirine entegre modülleri üzerinden arka planda tüm işlemleri muhasebe ve ödeme işlemlerini otel ve satış acenteler ile olan sipariş ve bilgi alış verişini raporlama ve kontrolleri vd. bu tür yazılımlar sayesinde gerçekleştirdiklerini, her gün yüzlerce otel odası veya ulaşım bileti satılan bu sistem doğru çalışmaz ise müvekkili şirketini tüm çalışmaları duracağı gibi yanlış yapılan rezervasyonlar yanlış satılan uçak ve otobüs biletleri nedeni ile müşterilere hem otel veya uçak otobüs şirketleri gibi hizmet sağlayıcılar karşı yanlış satışların iptalleri iadeleri doğabilecek tazminatlar yüzünden müvekkil şirketin batma noktasına dahi gelebileceğini, davacı yüklenici sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediğini, davalı iş sahibi eski yazılım ile faaliyetine devam etmek zorunda kaldığını, satışlarını arttıramamış rekabette geriye düştüğünü yüklenicinin yazılımı hazırlaması için Mart 2016 -Kasım 2016 arasında 9 ay boyunca yüklenicinin çalışmalarına verdiği destek için harcadığı zaman ve iş gücünün boşa gittiğini, yeni yazılımın kullanımı için eğitilmek üzere alınan personel atıl kaldığını, iş tanımı işin teslim süresi sözleşmede hiçbir kuşkuya veya tartışmaya yer bırakmayacak şekilde son derece açık ve net olarak belirlendiğini, mevcut yazılımın yaptığı görevleri aynen yapabilen daha ileri teknolojiye sahip yeni bir yazılımı 05.09.2016 tarihine kadar hazırlamak mevcut yazılımda olmayan yeni özelikleri yeni yazılıma eklemek, yüklenicinin iş sahibine karşı açıkça belli iş kapsamına göre sözleşmenin 7 md. belirtildiği üzere KDV hariç 650.000.00 TL bedel ve 02.03.2016-05.09.2016 tarihleri arasında altı ay tamamlama süresi karşılığında sözleşmeyi yazılım edimini taahhüt ettiğini yükümlülük altına girdiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin feshine kadar sözleşme bedelinin %80 olan KDV hariç 520.000,00 TL ödediğini, yazılım için davacının kestiği faturaları 1 hafta içinde ödediğini, yüklenici ile yapılan sözleşmenin süresinin 05.09.2016 olmasına rağmen yüklenicinin bu sürede yazılımı bitiremeyeceğini belirtmesi üzerine sözleşmenin 2.5 ay daha uzatılarak süresinin 20.11.2016 tarihine çekildiğini, proje planları tamamen yüklenicinin davalı iş sahibine sunduğu belgelerden kaynaklandığını, davalı iş sahibi yüklenici ile görüşerek eksik ve kusurlu yazılımın test edilebilen tüm bölümleri üzerindeki ilave incelemelerine göre 20.10.2016-09.10.2016 tarihlerdeki yükleniciye eksik hata ve kusurları daha ayrıntılı şekilde tekraren bildirdiğini, yüklenicinin cevap ihtarnamesindeki sözleşmeye tamamen aykırı yaklaşımını değiştirmediğini, cevap ihtarında belirttiği gibi hem ek süre hem de ek ücret talebinde bulunduğunu, bu sürede işin henüz tamamlanmadığı gibi iş sahibinin bildirdiği tüm eksik hata ve kusurlar düzeltilse dahi 1 ay daha ilave testi ve sonra en az bir hafta kurulum ve eğitimi gerektirdiği için sözleşmenin 10 md. gereği 21.10.2016 tarihli ihtarı ile verdiği 15 günlük sürenin sonunda 10.11.2016 tarihinde gönderdiği son bir ihtar ile sözleşmeyi fesih ettiklerini, müvekkilinin fesih tarihinden önce davacıya 613.600,00 tutarında ödeme yaptığını bu miktarın yazılımın tutarı olan KDV hariç 650.000.00 TL bedelin %80 tekabül ettiğini, davalı iş sahibi 10.11.2016 tarihli fesihten sonra fesih anına kadar yükleniciye yaptığı KDV hariç 520.000,00 TL karşılık aldığı teminat mektuplarını para çevirdiğini, iş sahibi yükleniciye ödediği miktarı geri aldığını, davacının cezai şart olarak verdiği 65.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunu da nakde çevirdiğini, fazlaya ve davaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere davanın reddine haksız ve kötü niyetle icra takibi başlatan davacı aleyhine %20 aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda 15/02/2018 tarihli karar ile; “…Bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere yazılımın %70 oranında tamamlandığı, ön muhasebe işlemleri ve ödeme entegrasyonu, entegrasyonu sağlayacak … muhasebe programı yüklenici firmasının değişmesi nedeni ile durdurulduğu, … firmasının kastı olmaksızın işin tamamlanamadığı, işin gecikmesinde sorumluluğun davalı tarafta olduğunun açıkça tespit edildiği anlaşılmakla birlikte davalı tarafın Sözleşmeyi fesih etme iradesine rağmen davacı tarafın Sözleşme uyarınca işi tamamlama ve süresi içinde teslim etme iradesini açıkça ortaya koyduğu, buna rağmen davalı tarafın Yukarıda belirtildiği şekilde Sözleşmeyi Haksız olarak baştan itibaren fesih ederek ödediği bedelleri iade alma talebinin açıkça hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğu bu haliyle davacı tarafın çalıştığı döneme ilişkin olarak ücret talep etme hakkının bulunduğu yönünde mahkememizce kesin kanaat hasıl olmuştur. Davacı tarafın talep ettiği alacak miktarının taraflarca sözleşme uyarınca kararlaştırılan ve likit olan miktar olduğu, davalı tarafın icra takibine itirazının haksız olduğu” gerekçesiyle “davanın KABULÜNE, Davalının İstanbul ….İcra Dairesinin… Sayılı icra dosyasındaki itirazının 585.000,00 TL için İPTALİNE, Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, Bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasına, Kabul edilen kısmın %20’si oranında hesaplanan 117.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.Davalı vekili 16/04/2018 tarihli istinaf dilekçesi ile; ” ilk derece mahkemesi hukuki değil tamamen farazi ve afaki şekilde bilirkişi raporunu da yanlış yorumlayarak gecikmenin müvekkili iş sahibinden kaynaklandığını, yüklenicinin kusurundan kaynaklanan bir gecikme bulunmadığını iddia etmiştir. Oysa teknik bilirkişi iş sahibine kusur atfeden bir tespit yapmamıştır. Yüklenicinin de kusursuz olduğunu söylememiştir. Teknik bilirkişi kesin vadeye sadece 10 gün kala işin ancak %70’inin bittiğini tespit ederek gecikmedeki kusurun davacı yüklenicide olduğunu tespit etmiştir. …mahkemenin gecikmenin davalı iş sahibinden kaynaklandığı değerlendirmesi hiçbir teknik tespite dayanmamaktadır. İlk derece mahkemesi sözleşme konusu işin 10 adet modülün yazılımının tamamlanması kısmındaki tek bir modülündeki gecikmeyi tüm işin iş sahibi yüzünden geciktiği gibi bir değerlendirmeye bağlamıştır. …bilirkişi raporunun hiçbir yerinde iş sahibinin işin zamanında bitmemesinden dolayı kusurlu olduğu yazmadığı halde kendisine çalışır, bitmiş, işe yarar hiçbir yazılım teslim edilmediği halde iyi niyetle 2,5 ay süre uzatımı verip de karşılığında hiçbir şey alamadığı halde ilk derece mahkemesinin işin ancak %70’ini bitirdiği tespit edilen yüklenicinin ücretin tamamını hak ettiğini hatta bu yüzden de davalı iş sahibinin icra inkar tazminatına çarptırılması gerektiğini belirtmesi usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.Dosya içerisinde mevcut 20/04/2016 tarihli YAZILIM HİZMETİ SÖZLEŞMESİ başlıklı belgenin taraflarca imza altına alındığı, sözleşmenin 3.maddesinde, SÖZLEŞMENİN KONUSU başlığı altında … tarafından …. için gerçekleştirilecek ….TURİZM YÖNETİM SİSTEMİ YAZILIM PROJESİ’nin yazılım üretim, servis ve bakım hizmetleriyle ilgili olarak tarafların hak ve yükümlülüklerinin, ödeme şekil ve şartlarının belirlenmesi olarak belirlendiği, 4.maddesinde, TARAFLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ başlığı altında … mevcut yazılım sistemini analiz ederek yeni bir yazılım üreteceğinin, proje başlangıç tarihinin 02/03/2016 olduğunun, ….’nın yükümlülüğünün projeyi 05/09/2016 tarihinde tamamlayıp …teslim edeceğinin belirlendiği, belirtilen maddelerde her iki tarafın yükümlülüklerinin ve haklarının tespit edildiği, sözleşmenin 7.maddesinde proje bedeli ve ödemelerin 8.maddesinde cezai şartların tespit edildiği, 10.maddesinde SÜRE VE SONA ERME başlığı altında, iş bu sözleşmenin imzası tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinin 31/12/2016 tarihinde sona ereceğinin, sözleşme süresi sonunda herhangi bir bildirim yapılmasına gerek kalmaksızın kendiliğinden ve cezai şartlar uygulanmadığı sürece teminatsız olarak sona ereceğini, taraflardan her hangi birinin bu sözleşme hükümlerine kısmen veya tamamen uymaması halinde hak sahibinin diğer tarafa sözleşme hükümlerine uyması veya ihlali sona erdirmesi için 15 gün süre tanınan bir ihtarname göndereceğinin, 15 günlük sürede düzelme olmaz ise hak sahibi tarafın herhangi bir protesto keşidesine veya kanuni merasime gerek kalmadan yapılacak yazılı bir ihbar ile sözleşme süresi içerisinde sözleşmeyi feshetmeye yetkili olacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.Dosya içerisinde mevcut 21/07/2016 tarihli EK PROTOKOL başlıklı belgenin incelenmesinde; 1.maddesinde “iş bu protokol … ile … arasında tanzim ve imza olunan 20/04/2016 tarihinde YAZILIM HİZMETİ SÖZLEŞMESİ (ana sözleşme) ye ek protokol olarak hazırlanmıştır.” 2.maddesinde ” … ana sözleşme kapsamında turizm yönetim sistemi yazılım programı üretilmesi taahhüdünde bulunmuş olup, sözleşme ve işin ifa süreci devam etmektedir.” 4.maddesinde “projenin gelişimine istinaden teslime ilişkin sürelerin değişmesi nedeniyle ana sözleşmenin (7. Proje bedeli ve ödemeler) maddesinde aşağıdaki şekilde değişiklik yapılmıştır.” 5.maddesinde “ana sözleşmenin (4.2 ) , (4.5) ve (4.14) maddelerinde projenin teslim tarihi olarak ifade edilen 05/09/2016 tarihi 20/11/2016 olarak değiştirilmiştir.” şeklinde düzenlendiği ve iş bu ek protokolün taraflarca imzalandığı görülmüştür. Dosya içerisinde mevcut Üsküdar …. Noterliği’nin 21/10/2016 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde; konunun “20/04/2016 tarihli yazılım hizmet sözleşmesi ile 21/07/2016 tarihli ek protokol hükümlerine uygun şartlarda hizmet sağlayamamanız nedeniyle sözleşme hükümleri gereğince tarafınıza 15 günlük düzeltme süresi verdiğimizi bu nedenle 14/10/2016 tarihli faturanızın ödenmeyeceğini, düzeltme süresi içerisinde gereken şartları sağlayamamanız halinde yazılım hizmeti sözleşmesinin feshedileceğini ihtar ederiz” şeklinde düzenlendiği ve bu ihtarnamenin davacı yükleniciye …tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.Dosya içerisinde mevcut davalı iş sahibi …şirketi tarafından davacı yüklenici …. ŞİRKETİ’ne gönderilen Beyoğlu…. Noterliği’nin 10/11/2016 tarih, …. yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde; konunun “20/04/2016 tarihli yazılım hizmet sözleşmesi ile 21/07/2016 tarihli ek protokol hükümlerine uygun şartlarda hizmet sağlayamamanız nedeniyle sözleşme hükümleri gereğince verilen 15 günlük ve Üsküdar …. Noterliği’nden 21/10/2016 tarih, … sayılı ihtarnamesiyle bildirilen eksik listesine istinaden 15 günlük düzeltme süresinde de gerekli düzeltmeleri sağlayacağınız yönünde işlemlerde bulunmadığınızdan yazılım hizmetleri sözleşmesinin feshedilmiş olduğunu ihtar ederiz” şeklinde belirlendiği, bu ihtarnamenin davacı yükleniciye ….tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.Dosya içerisinde mevcut davanın dayanağını oluşturan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı/yüklenici tarafından davalı-borçlu/iş sahibi hakkında 10/11/2016 tarihli haksız olarak paraya çevrilen teminat mektubu bedelleri’nin tahsili amacıyla 585.000-TL alacağın tahsili için 11/11/2016 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalı-borçlu şirket vekilince icra dosyasına sunulan 17/11/2016 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edildiği, bu itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.İstinaf itirazı kapsamında uyuşmazlık; davacının üstlendiği edimi sözleşmeye uygun olarak ve süresi içerisinde yerine getirip getirmediği, davalı iş sahibi tarafından tanınan sürede ve sözleşmede belirtilen teslim tarihi itibariyle bu yazılımın sözleşme şartlarının uygun olarak tamamlanmasının ve eksikliklerin giderilmesinin mümkün bulunup bulunmadığı, bu doğrultuda davalının sözleşmeyi fesihte ve teminat mektuplarını paraya çevrilmesinde haklı olarak kabul edilip edilemeyeceği ve dolayısıyla davacının paraya çevrilen teminat mektupları bedelinin davalıdan isteyip istemeyeceği hususuna ilişkindir. Dosya kapsamındaki 27/11/2017 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; tarafların ticari defter ve belgelerinin birbirini teyit ettiğini, davacı tarafından düzenlenen 5 adet fatura tutarının 690.300-TL olduğunu, buna karşılık 613.600-TL tahsilat yapılması nedeniyle bakiye 76.700-TL kaldığını ancak davalının 585.000-TL tutarındaki 6 adet teminat mektubunun nakde çevrilmesi sonucu davacının alacak bakiyesinin 661.700-TL olarak devam ettiğini, davacının tanzim ettiği ve kayıtlarına işlenmiş bulunan tüm faturalara karşılık 613.000-TL tutarında iade faturası düzenlemek suretiyle 28.600-TL tutarında alacaklı duruma geçtiğini, sözleşmenin süresinin halen dolmadığını, yazılım hizmet sözleşmesinin %70 oranında tamamlandığını ve sözleşmenin tamamlanmamasının davacının kusurundan kaynaklanmadığını belirttiği görülmüştür.Yukarıda incelenen bilgi ve belgeler ışığında, yüklenici-davacının TBK 473.maddesi kapsamında işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi gibi edime rastlanılmamıştır. Yüklenici tarafından işin bitirilemeyeceği anlaşıldığı takdirde iş sahibi süreyi beklemeksizin sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Ancak somut olayda davalı iş sahibi tarafından verilen ek süredeki işin bitirilme tarihinden önce sözleşmeyi feshederek davacının verdiği teminat mektuplarını tahsile gitmesi, 6098 sayılı TBK’nın 77.maddesi kapsamında yasaya uygun görülmemiştir. Davacı davasındaki talepte, sözleşme konusu işin %80’inin tamamladığı yönünde talepte bulunmuş, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise işin %70 oranında tamamlandığı belirtilmiş ise de; tarafların ve mahkemenin kabulünde olduğu üzere işin yargılama aşamasında tamamlandığı anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, takip ve dava tarihi itibariyle talep edilen miktar yönünden likit bir alacaktan söz edilemeyeceğinden, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunması hatalı olduğundan, bu noktadan davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2018 tarih ve 2016/1123 Esas, 2018/135 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının İstanbul ….İcra Dairesinin …. Sayılı icra dosyasındaki itirazının 585.000,00 TL için İPTALİNE, Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, Bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasına,4-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 39.961,35-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 7.065,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 32.896,01-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 7.065,34-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 204-TL tebligat ve post gideri, 4.500-TL bilirkişi ücreti, 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.737,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 37.350-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE, C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 10.026,23-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davalı tarafından yapılan 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 17/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.