Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1887 E. 2020/61 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1887
KARAR NO : 2020/61
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2019
NUMARASI : 2018/938 Esas, 2019/612 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili İstanbul 32. İş Mahkemesine verdiği 05/09/2017 tarihli dilekçesi ile, davalı şirkete ait şantiyede yapılması kararlaştırılan doğalgaz işlerinin müvekkili tarafından yapılarak teslim edildiğini, davalı tarafından iş bedelinin ödenmediğini belirterek iş bedeli olan 25.600TL + KDV bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu dava dilekçesi İstanbul 32. İş Mahkemesi’nin 2017/379 Esasına kaydedilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece 03/07/2018 tarih, 2018/129 Karar sayılı karar ile; mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, dava dosyası İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/938 Esasına kaydedilmiştir. Mahkemece 12/06/2019 tarihli karar ile, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, bilirkişi inceleme gününde davacı tarafça hazır olunmadığı gibi mazeretini bildirir herhangi bir beyanın da dosyaya sunulmadığı, bu nedenle teknik bilirkişi incelemesinin yapılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı asil; bilirkişi ücretini verilen sürenin 3. gününde yatırdığını ve makbuzu dosyaya ibraz ettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava; eser sözleşmesi gereğince iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Davacı, davalı şirketin doğal gaz işlerini kendisine teslim edilen adresteki şantiyede usulüne uygun olarak yapıp 07/01/2013 tarihinde teslim ettiğini ancak iş bedeli olan 25.600TL ve KDV’nin davalı tarafça kendisine ödenmediğini iddia etmiş, davalı iş sahibi ise, taraflar arasında her hangi bir eser sözleşmesi bulunmadığını savunmuştur.6100 sayılı HMK’nın HMK’nın 137/1 ve 139/1 maddeleri gereğince ön inceleme, tarafların karşılıklı olarak dilekçelerini vermesinden sonra yapılır. Buna göre, görevsizlik kararı verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği ve cevap süresinin beklenmesi, davalının süresi içinde cevap verilmesi halinde cevap dilekçesinin davacıya tebliği, davacının cevaba cevap süresinin beklenmesi, dilekçe verdiğinde davalıya tebliği ve davalının ikinci cevap dilekçesi sunma süresinin beklenmesi gerekir. 1086 sayılı HUMK’da iddia ve savunmaların genişletilmesi ve değiştirilmesi dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatıldığı halde, 6100 sayılı HMK’da bu yasaklar dilekçelerin karşılıklı teatisinin tamamlanması veya öninceleme duruşması ile başlamaktadır. Zira, davacının cevaba cevap dilekçesiyle dahi mahkemenin görevini etkileyecek şekilde iddiasını genişletmesi veya değiştirmesi mümkündür. Somut olayda, dava önce 6100 sayılı HMK gereğince görevsizlik kararı veren iş mahkemesinin yargılama usulü ile genel mahkeme olan hüküm mahkemesinin yargılama usulü farklı olup, yazılı yargılama usulü aşamaları tamamlanmadan ve davalının husumet itirazı değerlendirilmeden mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde ara kararı vermesi ve bunun sonucuna bağlı olarak, süresinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usul yönünden kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve Dairemiz kararına uygun şekilde, dilekçelerin teatisi ve ön inceleme aşamaları tamamlanıp, davalının husumet itirazı de değerlendirilmek suretiyle yapılacak inceleme sonucunda yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2019 tarih, 2018/938 Esas, 2019/612 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.