Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1881 E. 2019/1305 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1881
KARAR NO : 2019/1305
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/08/2019
NUMARASI : 2019/396 D.İş, 2019/404 Karar,
DAVANIN KONUSU: İhtiyati tedbir, İhtiyati haciz talebi
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
Talepte bulunan taraf vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : İhtiyati tedbir-haciz talebinde bulunan vekili, taraflar arasında 27/07/2018 tarihli inşaat sözleşmesi imzalandığını, karşı taraf yüklenicinin inşaat sözleşmesine uygun olarak edimlerini yerine getirmediğini, yapılan tespitte inşaat seviyelerinin çok düşük olduğu ve yapılan imalatların da yapı ruhsatlarına ve onaylı projelerine aykırı olarak yapılmış olduğunun tespit edildiğini, belediyece bu nedenle yapı tatil tutanakları düzenlendiğini ve inşaatın 23/05/2019 tarihinde mühürlenerek para cezası ve yapılan imalatlar hakkında yıkım kararı verildiğini, yüklenici tarafından C blokun %32,16’sının ve ortak alanların %17,25’inin imal edilmiş olmasına rağmen müvekkilinin inşaat bedelini çek ve senetlerle ve 11 adet bağımsız bölümü barter olarak vermek suretiyle ödediğini, projesine aykırı imalatlar yapan yüklenicinin kendisine barter olarak verilen bağımsız bölümlerden beş adetini mal kaçırmak amacıyla üçüncü kişilere devrettiğini, bu nedenle yüklenici elindeki taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, yine yüklenicinin malvarlığını gizlemeye, kaçırmaya, bu amaçla müvekkilinin haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmaya başladığını, müvekkilinin açılacak dava öncesinde arabuluculuk çözüm yoluna başvuracağını, bu süreçin uzun sürmesi ve bu safhada malvarlığının kaçırılmasının kuvvetle muhtemel olması nedeniyle yüklenici şirkete ait taşınmazların tapu kayıtlarına da ihtiyati haciz konulması gerektiğini belirterek, sözleşme uyarınca barter olarak verilen bağımsız bölümlerden 5 adedinin üçüncü kişilere muvazaalı olarak, mal kaçırma amacıyla devredildiğinden halen yüklenici şirket adına kayıtlı … ili, … ilçesi, … ada … parsel… blok 11 ve 12, B4 blok 11, C1 blok 10, C2 blok 12, C3 blok 9 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarına HMK’nın 389. maddesi gereğince teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına; … ili, … ilçesi, … mahallesi … ada … parsel … blok 252, 253, A1 blok 14 nolu bağımsız bölümler; … ilçesi … köyü, …parseller; …. ilçesi, …. mahallesi, … ada … parsel, … ada 24 parseller; … ilçesi …. alt mahallesi …. ada … ada … ada 15, 787 ada 13, 15, 16, 17 parseller; … ilçesi … mahallesi … ada … parsel; … ili … ilçesi …. mahallesi .. ada 11 parsel; …. ili … ilçesi … mahallesi 876 ve 1893 parseller; … iyçesi …. mahallesi … ada …. parsel; … ili, … ilçesi … mahallesi … ada 1 parsel, … ilçesi … mahallesi … ada 1 parsel; … ili … ilçesi, … mahallesi … parseller; … ili … ilçesi … mahallesi … ada.. ada 14 parsel,..ada 3 parsel, … ilçesi … mahallesi … ada 14, 16, 20 parseller, 329 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki yüklenici şirkete ait hisseler üzerine İİK 257. maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir-haciz talebinde bulunan vekili tarafından dosyaya sunulan 27/07/2018 tarihli inşaat sözleşmesi, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/42 D. İş sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporu, belediyece düzenlenen yapı tatil tutanakları, Belediye Encümen kararları, ihtiyati tedbir- haciz talebinde bulunan tarafından keşide edilen ihtarnameler, çek teslim belgeleri ve diğer evrak incelendiğinde, ileride açılacağı bildirilen tapu iptali ve tescil davası yönünden HMK 389. maddesinde aranılan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatine varıldığı; ihtiyati haciz talebi yönünden ise, talepte bulunanın davalıya ait taşınmazlar üzerine mahkemece hüküm altına alınacak alacaklarını temin için İİK 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiş ise de, somut olayda İİK 257/1. maddesi gereğince muaccel olmuş bir alacak söz konusu olmadığı gibi, İİK 257/2. maddesi gereğince de alacağın varlığı ve miktarının da yargılamayı gerektirdiği ve bu nedenle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle, talebin kısmen kabul ve kısmen reddi ile, ihtiyati tedbir-haciz talebinde bulunanın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile talep konusu … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Ada, … parsel sayılı taşınmazda kat irtifaklı B3 Blok 11 nolu, B3 Blok 12 nolu, B4 Blok 11 nolu, B3 Blok 11 nolu, C1 Blok 10 nolu, C2 Blok 12 nolu ve C3 Blok 09 nolu bağımsız bölümler üzerine aleyhine ihtiyati tebir- haciz istenen … adına kayıtlı olması koşuluyla üçüncü kişilere devrinin ve üzerine ayni hak tesisinin önlenmesi bakımından HMK 389. maddesi gereğince ihtiyati tedbir konulmasına, takdiren 500.000,00 TL teminat alınmasına, bu miktar nakti veya banka teminat mektubu ibraz edildiğinde ihtiyati tedbir kararının infazı için Bakırköy Tapu Müdürlüğü’ne gönderilmesine; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep eden TMSF kayyımlığı yönetimindeki … San.ve Tic.AŞ vekili istinaf dilekçesinde; talep dilekçesindeki hususları aynen tekrar ederek, yüklenicinin sözleşme uyarınca alacağı ödemenin tamamını aldığını, yüklendiği imalatların ortalama %24,50 oranındaki kısmını imal ettiğini, yaptığı imalatların projelerine aykırı olduğundan mühürlenerek durdurulduğunu, para cezası verildiğini ve tüm imalatların yıkımına karar verildiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sürdürülmesinin imkansız hale geldiğini, kendisinin sorumlu tutulacağını bilen yüklenicinin mal kaçırdığını, yükleniciden alacağın varlığının açık ve net olduğunu ve muaccel olduğunu, yakın ispat koşulunun da gerçekleştiğini, bu nedenlerle tapu kayıtlarına ihtiyati haciz konulması gerekirken talebin reddinin hatalı olduğunu belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının kaldırılarak, talep dilekçesinde belirtilen tüm taşınmazlardaki yüklenici şirket hisseleri üzerine İİK’nın 257. Maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir. Karşı taraf ….San.ve Tic.Ltd.Şti vekili istinafa cevap dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararına ilk derece mahkemesine sundukları bir dilekçeyle itiraz ettiklerini, sözleşmenin 21. Maddesi gereğince HMK’nın 17/1 maddesine göre İstanbul (Çağlayan) mahkemelerinin yetkili kılındığını, talepte bulunanın eksik belge ve bilgi sunduğundan bilirkişilerin yanıltıldığını, 27/07/2018 tarihli sözleşme yanında, inşaat devam ederken … C blokta yüksekliğin artırılması ve ekler yapılması, taşıma kapasitesinin artırılması, D blok inşaatının da yapılması konusundaki talebi gereği düzenlenen 04/01/2019 tarihli ek sözleşmenin sunulmadığını, taahhüdün yaklaşık %55’inin yerine getirildiğini, montaja hazır çelik konstrüksiyonlar da eklendiğinde inşaat tamamlanma oranının %95 civarında olduğunu, bu belgelerin kayyumlar tarafından da imzalanmasına rağmen sunulmamış olduğunu, müvekkilinin de tespit yaptırdığını, ihtiyati hacizin şartlarının oluşmadığını, mal kaçırma veya benzer girişimlerde bulunulmadığını, müvekkilinin devrettiği taşınmazların bizzat ihtiyati haciz isteyen tarafından barter olarak devredildiğini ve üzerindeki ipotekler kaldırılınca değerinin çok altında bir bedelle devredildiğini, müvekkilinin tanınmış bir firma olduğundan mal kaçırma, hileli işlemlerde bulunmasının söz konusu olmadığını, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, alacağın muaccel olmadığını, müvekkilinden bir alacak hakkı olmadığını, tüm imalatların iş sahibi ve yüklenici olan … tarafından denetlendiğini, ek sözleşme uyarınca tadilat ruhsatı almanın …ı’nın yükümlülüğünde olduğunu, artışların ruhsata aykırı olduğunu talepte bulunan tarafın da bildiğini, bunların ek sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, oysa …nın sanki ek sözleşmeyi imzalamamış ve ruhsata aykırılıklar onun bilgisi dışında yapılmış gibi, tespitte ek sözleşmeyi gizleyerek ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, yapılan yeni inşaatlara tadilat ruhsatları alınmasının son derece kolay ve hızlı olduğunu, geri dönülemez bir durum olmadığını, sorumluluğun…ya ait olduğunu, müvekkilinin en az 50.000.000 USD alacağı olduğunu, ihtiyati haciz isteyenin iddiasını İİK’nın 258/1 maddesine göre yaklaşık olarak ispat edemediğini belirterek, istinaf talebinin reddine, karşı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamına göre Silivri Belediye Başkanlığı’nca bir kısım ruhsat ve projeye aykırılıklar nedeniyle 23/05/2019 tarihli 1 nolu yapı tatil tutanağı tutulduğu, Belediye Encümeni tarafından idari para cezaları uygulandığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 257/1. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği hükme bağlanmış, Kanun’un 257/2. Maddesinde ise, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya taahhüdünden kurtulmak maksadıyla mallarını gizleme, kaçırma, kaçma hazırlığında bulunma ve kaçması gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, ihtiyati haciz talebinde bulunan tarafça karşı taraf yükleniciye iş bedelinin ödendiği, ancak ruhsata aykırı ve eksik imalatlar nedeniyle açılacak davaya esas olmak üzere ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabul edildiği, ihtiyati haciz talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati hacize karar verilebilmesi için İİK’nın 257. Maddesindeki şartlarla birlikte, yaklaşık ispat şartının da gerçekleşmesi gerekmektedir. Talepte bulunan tarafından dosyaya sunulan delillerle muacceliyet şartının ispatlanamadığı, ayırca karşı tarafın kaçma, mallarını gizleme gibi davranışlarda bulunduğuna ilişkin yaklaşık ispatın sağlanamadığı, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. İİK’nın 257 vd. Maddelerindeki şartların sağlanması halinde her zaman ihtiyati haciz talebinde bulunulabileceği ve mahkemece bu konuda bir karar verilebileceğinden, yerel mahkemece ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine karar verilmesi doğru olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/08/2019 tarih ve 2019/396 D.İş, 2019/404 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Talepte bulunan taraf istinaf harçlarından muaf olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Talepte bulunan tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f Maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.