Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1773 E. 2022/1434 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1773
KARAR NO: 2022/1434
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2019
NUMARASI: 2018/732 Esas, 2019/534 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin Kumaş Boya ve Apre işi ile iştigal ettiğini, şirket merkezi … mah. … Kent …Sokak No:… Esenler-İstanbul adresinde olup, fabrikanın Çorlu Organize Sanayi Bölgesinde bulunduğunu, davacı şirketin, davalının teslim etmiş olduğu kumaşları boyayarak davalı şirkete teslim ettiğini ve boyadığı kumaşların bedelini alamadığını, davalı tarafla yapılan harici görüşmelerin neticesiz kalması üzerine, davacı şirket tarafından paranın ödenmesi için yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen ödeme yapılmadığını, taraflarınca ödenmeyen hizmet bedeli için Bakırköy …icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağından dolayı ilamsız icra takibi yapıldığını, fakat davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak itiraz edildiğinden icra takibinin durduğunu, davalı tarafça icra takibinden sonra 27/06/2018 tarihinde 34.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalının kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun borcun %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibi açıldığında müvekkili firmanın vadesi gelmiş bir borcunun bulunmaması sebebiyle itiraz edildiğini, bu hususun icra takibi tarihi öncesindeki Beşiktaş … Noterliği’nin … Yevmiye no’lu 10.04.2018 Tarihli ihtarnamesi ile davacı tarafa bildirildiğini, müvekkili firma tarafından tüm ödemeler vadesinde yapılmış olup dava konusu uyuşmazlığın davacı tarafın edimlerini gereği gibi yerine getirememesinden kaynaklı iade faturalarından kaynaklandığını, ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde, taraflar arasında alacak-borç ilişkisi bulunmadığının görüleceğini, taraflar arasındaki ticarete bakıldığında, vadelerin uygulanma şeklinin incelenmesi neticesinde takip tarihinde vadesi gelmiş borcun bulunmadığının tespit edileceğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın her ne kadar davacı taraf dile getirmese de hatalı ve geç termin edilen ürünler sebebiyle olduğunu, müvekkilinin, davacı tarafın yaptığı haksız eylemler nedeniyle ekstra üretim ve efor sarfetse de üretim zamanında olmadığından navlun vs gider zararları husule geldiğini, müvekkili firmanın davacı kusuru sebebi ile müşterisi … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen termin gecikmesinden kaynaklı reklamasyon faturasını kabul etmek durumunda kalmış olup, bu tutarın haklı olarak davacı tarafa yansıtıldığını, takip sonrası yapılan ödemenin icra takibini haklı kılar nitelikte olmadığını belirterek, davanın reddine reddine ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 03/05/2019 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulüne, Bakırköy … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davalı tarafın 35.247,62TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, 35.247,62TL’sine takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, 35.247,62 TL’sine %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, cevap dilekçesindeki deliller değerlendirilmeden karar verildiğini, davacıya muhtelif tarihlerde kumaşlar teslim edilerek boyama işi yaptırıldığını ancak davacının bir kısım malları zamanında boyayarak teslim etmediğini, bu nedenle siparişleri zamanında teslim edemediklerini ve zarara uğradıklarını, vadesi gelmiş borçlarının olmadığını, Beşiktaş … Noterliğinin 10/04/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnameyle bildirdiklerini ayrıca icra takibine de itiraz ettiklerini ve davacıya gönderilen iade faturalarını kendilerine iade edilmesi nedeniyle bu faturaları kabul etmeyerek geri gönderdiklerini, davacının icra takibine konu alacağının davalı tarafından davacıya teslim edilen kumaşların tekrar davalı firmaya teslim etmemesinden kaynaklı iade faturalarından kaynaklandığını, bu faturaların da 27/03/2018 tarihli 28.008,00 TL tutarlı e-fatura ve 27/03/2018 tarihli 5.936,76 TL tutarlı e-fatura ve 30/03/2018 tarih 4.931,93 TL e-faturadan kaynaklandığını, deliller toplanmadan ve esasa girilmeden karar verildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin itirazın iptali davası olup; davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Bilirkişi 15/03/2019 tarihli raporunda; tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapmış olup, her iki tarafın ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulduğunu, davalının cari hesap dökümüne göre taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı 34.065,70 TL borçlu göründüğünü, ancak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 28/04/2018 tarihinden sonra 27/06/2018 tarihinde davalının davacının banka hesabına 34.065,70 TL ödemede bulunduğunu, davacının ticari defterlerindeki cari hesap ekstresinde ise, davalının davacıya 72.230,51 TL borçlu göründüğünü, icra takibinden sonra yapılan ödeme mahsup edildikten sonra 38.164,81 TL bakiye borç kaldığını, davacının 38.000,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali davası açtığını, aradaki farkın davalı tarafından davacı adına düzenlenen 2 adet reklamasyon ve 2 adet mal bedeli faturasından kaynaklandığını, davacının düzenlenen 3 adet faturaya itiraz ettiğini ve davalıya iade ettiğini ancak 01/05/2018 tarihli reklamasyon fatura bedeli olan 2.752,38 TL’ye itiraz etmediğini, bu miktarın 38.000,00 TL alacaktan mahsup edilmesi ile davacı alacağının 35.247,62 TL olduğunu, davalının davacı adına düzenlediği 3 adet reklamasyon ve eksik mal/ kumaş fatura düzenlemesini haklı kılan belgeleri dosyaya sunması gerektiği, söz konusu belgeleri sunması halinde ek rapor düzenlenebileceği, aksi halde iş bu fatura bedellerinden dolayı davacıya borçlu olacağı ve bakiye 35.247,62 TL borçlu olacağı yönünde kanaat bildirmiştir. Davacı yüklenici tarafından fason kumaş boyama yapılıp teslim edildiği ancak iş bedelinin ödenmediği ileri sürülerek icra takibi yapılmış, takip sırasında bir kısım ödeme yapıldığı gerekçesi ile bakiye 38.000,00 TL alacağa yönelik itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesi istenmiş, davalı davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak 35.247,61 TL üzerinden itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, taraf defterleri arasındaki farkın davalı tarafından davacı adına düzenlenen 2 adet reklamasyon ve 2 adet mal bedeli faturasından kaynaklandığı, davacının düzenlenen 3 adet faturaya itiraz ettiği ve davalıya iade ettiği ancak 01/05/2018 tarihli reklamasyon fatura bedeli olan 2.752,38 TL’ye itiraz etmediği, davalı tarafından düzenlenen 3 adet reklamasyon faturasına ilişkin teslim belgelerinin sunulması halinde ek rapor düzenleneceği belirtilmiş, davalı vekilince de bu yönde itirazlar ileri sürülmesine rağmen, mahkemece reklamasyon faturalarına konu eksik teslim edildiği belirtilen kumaşların davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine teslim edilip edilmediği araştırılmaksızın karar verildiğinden, teslime ilişkin belgelerin davacı vekilinden istenerek bu hususta değerlendirme yapılması; yine davalının müşterisi tarafından 28.000,00 TL’lik kendisine kesildiği belirtilen reklamasyon faturasına istinaden düzenlendiği iddia edilen 27/03/2018 tarihli 28.008,00 TL tutarlı reklamasyon faturası hususunda ise, taraflar arasında bir teslim tarihi kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, kararlaştırılmış ise, ürünlerin yüklenici tarafından bu tarihte teslim edilip edilmediği, yani bir gecikme olup olmadığı, varsa bu gecikme sebebiyle davacının uğrayacağı zarar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece anılan deliller toplanıp, bilirkişiden ek rapor alınarak varılacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Kabule göre de; takip tarihinde yasal faiz istenmesine rağmen mahkemece hükmedilen alacağa avans faizi uygulanması, yine davalı tarafından %20 oranında kötüniyet tazminatı talep edilmesine rağmen mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması HMK’nın 26 ve 297. Maddelerine aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/05/2019 tarih, 2018/732 Esas, 2019/534 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.