Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/1735 E. 2022/1216 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1735
KARAR NO: 2022/1216
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2019
NUMARASI: 2018/800 Esas, 2019/428 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Müvekkil ile davalı arasında 16/05/2015 tarihinde Fatih Kadınlar Pazarındaki 3 Katlı Binanın Ahşap İşleri ile ilgili sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca ve sözlü olarak kendisine söylenen işi bitirip teslim ettiği halde ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini, alacak hakkında fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/198 E. sayılı dosyası ile davalıdan 10.000,00-TLnin tahsili için açılan davanın 07/05/2018 tarihinde kabul edildiğini, dosyada keşif yapılarak alınan bilirkişi raporuna göre müvekkilinin toplam alacağının 31.060,00-TL olduğu belirlendiğini, dosyada miktar ıslah edilmediğinden, bakiye kısmın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi verilmediği, 15.09.2015 tarihinde yapmış oldugu sözleme ile davalının 49 050.00 TL karşılığında, yapması ve bir ayda teslim etmeleri gerekirken işi, 24 ayda eksik ve kusurlu olarak işi bitirmeden bırakıp gittiklerini; yapılan iş ile İlgili fatura da kesilmediklerini; bilirkişi tespitinde 10.000.TL(Merdiven Küpeştesi) ye faturalı olarak yaptırdığı iş için bilirkişinin 5.000.00TL değer gösterdiğini; giyotin pencereler ve merdivenler aslına uygun olmadığını; bilirkişinın bunu dikkate almadığını; 33 m2 giyotin pencere olması gerekirken 29.60 m2 yapıldığını belirtmiştir. Mahkemece: “İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/198 esas, 2018/ 694 karar sayılı dosyasında, mahallinde yapılan keşif sonrası alınan 07/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacı tarafın hak ettiği alacak miktarının 41.160-TL olarak hesaplandığı, 10.000-TL bedelin ise banka yolu ile ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı; yapılan iş bedelinden 10.000-TL’nin mahsubu ile davacı tarafın bakiye alacak miktarının 31.160-TL olarak tespit edildiği, ancak davacı tarafın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000-TL talep ettiği, bu nedenle anılı dosya kapsamında davanın kabulü ile 10.000-TL’ nin 27/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair hüküm kurulduğu, hükmün 11/09/2018 tarihinde kesinleştiği, mahkememizdeki dosya kapsamında ıslahla talep edilmeyen hak edişten kaynaklı bakiye 21.060-TL alacak üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü, dava konusu uyuşmazlık nedeniyle taraflar arasında İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyası ile kesin hüküm oluştuğu, dosya kapsamında başkaca herhangi bir delile dayanılmadığı gözetilerek davacının takip tarihi itibari ile bakiye hak edişten kaynaklı 21.060-TL alacak isteminde haklı bulunduğu, İstanbul 1. ATM dosyasının 11/09/2018 kesinleştiği, takibin ise 09/07/2018 tarihinde başlatıldığı, takip tarihi itibari ile anılı mahkeme kararı kesinleşmediğinden alacağın likit olmadığı (emsal HGK’nın 2000/21-135 E,2000/149 K, 4.HD’nin 24/02/2016 tarih ve 2015/4656-2016/2359; 16/03/2016 tarih ve 2015/3173-2016/3462; 13/04/2016 tarih ve 2016/1354-4901 sayılı içtihatları) gerekçesi ile davanın kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 21.060,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 21.060,00 TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranını geçmemek üzere yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, alacak takip tarihi itibariyle likit olmadığından icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesi ile; talep edilen 10.000 TL bedeli faizi ile alacaklı hesabına yatırdığını, verilen kararla mağdur edildiğini belirterek kararın kaldılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 470’nci maddesine göre; eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Buna göre yüklenicinin temel borcu, yükümlendiği işi sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin temel borcu bedel ödemek olup, işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, iş bedelinin ödendiğini ise iş sahibi ispat etmek zorundadır. Taraflar arasında 15/09/2015 tarihli Fatih İlçesi Kadınlar Pazarında bulunan 3 katlı tarihi ahşap binanın ahşap yenileme ve değiştirme işinin davacı tarafından aslına uygun yapılması konusunda toplam 49.500 TL bedelli eser sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/198 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak 21.000 TL asıl alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine karşı, davalının borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici tarafından açılan İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/198 esas, 2018/ 694 karar sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucu yapılan işin 41.160,00-TL olarak hesaplandığı, mahkemece 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği; verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, davalı tarafından davacıya 10.100,00 TL ile bu dosyada hükmedilen 10.000,00 TL’yi ödediği ihtilafsız olup kalan 21.060,00 TL’nin ödenmediği; davacının bilirkişi raporuna göre hesaplanan bu miktar için icra takibi başlattığı; davalı istinafında talep edilen 10.000,00 TL bedeli faizi ile alacaklı hesabına yatırdığını belirtmiş ise de, kararın 01/07/2019 tarihinde istinaf edildikten sonra 02/07/2019 tarihinde icra dosyasına borcu ödendiği; davalının alacağın ilk kısmı için açılan ve kesinleşen dosyada alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya dair istinaf sebebinin bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece kalan bakiye 21.060,00 TL için itirazın iptaline karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/05/2019 tarih ve 2018/800 Esas, 2019/428 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.438,60 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 359,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.078,95‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.